Bu makas reel sektörü ve vatandaşı zorlarken, finans sektörünün kârı büyümeye devam ediyor.
Reel sektörün sermayesi eriyor
Ekonomistler, kredi faizlerindeki yüksek oranların iş dünyasının sermayesini küçülttüğünü, üretim ve yatırımı frenlediğini vurguluyor. Bu yıl reel sektör ve vatandaşlar bankalara yaklaşık 4,5 trilyon liralık faiz ödemesi yaptı. İş dünyası temsilcileri, sürdürülebilir büyüme için kredi faizlerinin düşmesi ve kredi limitlerinin kaldırılması gerektiğini dile getiriyor.
Mevduat faizleri enflasyonun altında kaldı
Bankaların TL vadeli mevduata sunduğu faiz oranları ise enflasyonun bile altında seyrediyor. 1 yıllık, 1 milyon liralık mevduatın getirisi kamu ve özel bankalarda yüzde 14’ten başlıyor, en fazla yüzde 33,5’e kadar çıkabiliyor. Bu durumda, 1 milyon liralık mevduata yıllık net 126 bin lira ile 284 bin lira arasında değişen kazanç sağlanabiliyor.
Bankaların sunduğu oranlar
-
Denizbank: %33,5 faiz – 284 bin TL net getiri
-
Yapı Kredi: %31,2 faiz
-
Akbank: %31 faiz
-
Ziraat Bankası: %30 faiz
-
Garanti BBVA ve İş Bankası: %26,5 faiz
-
Halkbank: %23 faiz
-
Vakıfbank: %22 faiz
-
Odeabank: %16 faiz
-
TEB: %14 faiz
En düşük oranlar Odeabank ve TEB’de görülürken, özel bankalarda oranlar yüzde 30’un üzerine çıkabiliyor.
Kredi kullanana ağır yük
Aynı tutarda kredi kullanan şirketler için tablo çok daha ağır. 1 milyon liralık mevduat 1,1 milyon liraya çıkarken, aynı tutarda ve vadede kullanılan ticari kredilerde geri ödeme 1,4 milyon liraya yaklaşıyor. Bu fark, reel sektörün finansman yükünü artırıyor.
Uzmanlardan çağrı
Ekonomistler ve iş dünyası temsilcileri, Türkiye ekonomisinin dengeli bir büyüme sürecine girebilmesi için kredi faizlerinin mutlaka aşağı çekilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, mevduat faizlerinin enflasyonun üzerinde tutulmasının tasarrufları teşvik edeceği ve reel sektördeki finansman dengesizliğini azaltacağı belirtiliyor.