Oruç tutanların uzun saatler su ve yemek tüketmediğini dile getiren Üstündağ, "Burada en önemli nokta susuzluk. Vücut uzun süre besinsiz kalmaya dayanabiliyor ancak yeteri kadar su tüketilmesi çok önemli. Vücudumuzun yüzde 60'ı su. Hücre yapısından kemiğin içine kadar vücudun her noktasında su bulunuyor. O yüzden iftar ve sahur arasında sıvı tüketimine çok dikkat edilmeli. Mümkünse sıvı alımı şeker ve tuzdan uzak içeceklerle karşılanmalı" dedi.

Üstündağ, sağlıklı bir oruç için iftar ve sahur yemeklerinde tuz ve şeker içeriği yüksek besinlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı. Oruç tutanların metabolizmasının yavaşladığını belirten Üstündağ, iftar sofralarında karbonhidrattan zengin yiyeceklerin tüketilmesinin yoğun hormon salgılanmasına ve sağlık sorunlarına neden olabildiğine dikkati çekti. Karbonhidrattan zengin besinlerde şeker oranının yüksek olduğunu anlatan Üstündağ, "Özellikle böyle durumlarda aşırı insülin hormonu salgılanıyor. Böyle olunca da damar duvarındaki tıkanmalardan ileride gelişebilecek şeker hastalığına kadar pek çok sağlık sorununu doğuruyor." ifadelerini kullandı.