İLK YARI YORUMU
İlk yarıyı izleyen birisi olarak bu futbola sadece alkış tutarız. Bir makine gibi tıkır tıkır işleyen, rakibine nefes aldırmayan, topa sahip olduğunda sadece rakip kaleyi düşünen, harika paslarla pozisyon üreten ve birbirinden güzel 3 mükemmel gol atan bu takıma sadece şapka çıkartırım. Muhammet Bayo’nun o defansı yıpratan hamleleri, boşluğa kaçarak arkadaşlarına alan açması, Maxim’in harika futbolu, Camara’nın bu zamana kadar gizli kalmış özelliklerini seyretmek ne kadar zevkli. İşin doğrusu futbolun güzelliklerini sahaya yansıtan bu takıma karşı Antalya’nın yapacağı bir şey olamazdı, olmadı da.. Ama bu işin 2. Yarısı var, soyunma odalarında neler konuşulacak, nasıl değişiklikler yapılacak onu görmek lazım. Bu tür maçların 2. Yarıları şaşırtıcı olur bazen futbolda. Burak Yılmaz, sarı kart sınırında oynayan ve gerek hamlelerde gerekse ikili mücadelelerde kart görmeme adına dikkat etmeye çalışan Melih’i Fenerbahçe maçını düşünerek 2. Yarıda değiştirmesi iyi olacak diye düşünüyorum. Ogün ve Ndiaye olabilir. Onun dışında takımda sıkıntı yok. Ama Antalya’nın 2. Yarıda ilk yarıdaki gibi olmayacağını şimdiden söyleyebilirim.
MAÇ SONU YORUMU
İlk yarı değerlendirmem ve öngörüm aynen gerçekleşti. Bu tür maçlar eğer kenar yönetim hesap hatası yapmazsa kolayca kazanılır, ama herkesin hata yapma lüksü olacak. 2. Yarıda Burak hoca gibi… Rakip aslında maçı adeta bırakmıştı, ama Burak hoca bence gereksiz yere sanki bazılarına şans tanıma adına oyuncu değişikliklerinde abartıya kaçınca, az kalsın galibiyeti kaçıracaktık. Futbol hataları asla affetmez. Bunun bedelini az kalsın ödeyecektik. Neyse ki, Antalyaspor geç uyandı, yoksa biraz daha zaman olsaydı kesinlikle beraberliği koparır giderdi. Bu maç herkese ders olmalı, bence Burak hoca dersini almıştır.