Önceden seçim öncesinde konuştuklarımın önemli kısmı yani yarıdan fazlası oyunu AK Parti'ye vereceğini söylerdi. Bunlardan bazıları partili olduklarından, bazıları ise alternatif parti olmadığını ileri sürerek AKP'Yi tercih ederlerdi..

Şimdi durum değişti.. Yine aynı çevreler, yine aynı benzer oluşumlardaki kişiler.. Ama bakışları ve düşünceleri artık eskisi gibi değil.. Yani görüntü tersine dönmüş.. Buna o zaman cemaatçi olduğunu tam olarak bilemediklerinizin şimdiki olumsuz düşüncelerini de eklemek lazım tabii.. Son yaşananlar, kasetler sayesinde ortaya çıkan ve midemizi bulandıran ilişkiler, acı gerçekler herkesin kafasını karıştırmış.. Öyleki, oyunu AK Parti'ye vereceğini söyleyenler bile kendilerine böyle sorular yöneltilmesin diye adeta dua eder hale gelmiş.. Çünkü cevap konusunda inandırıcı olamayacaklarını kendileri de biliyor..

…Ve durum öyle bir noktaya gidiyor ki, bu seçimde artık adayların kim olduğunun önemi kalmamış gibi bir görüntü var.. Aday yerine parti ön plana çıkıyor bu seçimde.. Bunun içindir ki, Gaziantep'te her ne kadar Fatma Şahin rakiplerine göre avantajlı gibi gözükse de, işin göründüğü kadar kolay olmadığı ortaya çıkıyor.. CHP ve MHP adaylarını beğenmeyip yetersiz bulanlar, bu kızgınlık ve öfkelerini bir kenara bırakıp, direkt partiye oy verme hesabı yapıyorlar..

Elbette seçimlerin Türkiye boyutu nasıl bir sonuç getirir bilemem.. Ama şunu görebiliyorum… Gezi olayları sonrası sindirilen, korkutulan, mağdur edilen insanlar sanki sessizliğini sandıkta bozacak gibi.. Tıpkı 17 Aralık sonrası Türkiye'de yaşananları öğrenenlerin tepkilerini sessizce sandığa bıraktıkları gibi.. Bu sessizlik sandıkta nasıl olsa ortaya çıkacak.. Belki de bizler yanılacağız.. Tabii bunu hep birlikte 30 mart gecesi göreceğiz..

FATMA ŞAHİN, ASIM GÜZEBEY

KADAR OY ALABİLECEK Mİ ?

Seçimlerin Gaziantep cephesinde neler oluyor diye baktığımızda AK Parti diğer partilere göre elbette sahip olduğu avantajı çok özgür biçimde kullanıyor.. Örnekler çok.. Ne enteresandır bunlar olağan görülmeye başlandı.. Mesela Fatma Şahin'in, şu anda Büyükşehir Belediyesinde bazı görevli memur ve müdür seviyesindeki isimleri seçim çalışmalarında açıkça yanında gezdirip çalıştırması tartışılıyor.. Bu davranışı doğru mu, şık mı, tartışılır.. Bana kalsa keşke yapmasaydı derim.. Ama Sayın Şahin'in keşke yapmasaydı diyeceğim o kadar çok sayıda kendine haz tarzları varki, onun için eskisi gibi şaşırmıyor sadece izlemeyi tercih ediyorum.. Yine de kadın oluşu, Bakanlıktan gelişi seçimde önemli bir avantaj.. Hatta doğrusu yanlışı bir yana, gerçekten profesyonel anlayışla çalışıyor, işini ciddiye alıyor.. Her ne kadar parti içinde henüz sağlanamayan bütünlüğe çözüm bulamasa da, meclis üyeliğinde tasvip edilmeyen kişileri tercih ettiği söylense de, buna saygı duymak gerekir.. Bu tercihler ileride kendisine ne kadar katkı sağlayacak, ne gibi kayıplar yaşatacak nasıl olsa görülecektir..

Gelelim bu konudaki son söleyecektlerime.. Fatma Şahin seçimde kazanır mı ??? büyük ihtimal kazanır.. Tabii ülke genelinde AK Parti için büyük bir sarsıntı yaşanmadığı ve cemaatin hamle yapmadığı takdirde.. Ama kazansa dahi, Asım Güzelbey'in aldığı oy oranını bulamayacağı konusundaki düşüncemi mutlaka dile getirmeliyim..

PROJELER YETERLİ Mİ ?

Madem Fatma Şahin'den bahsediyoruz, birde projeler konusuna değineyim.. Biliyorsunuz organizasyon beceriksizliği yüzünden geçen hafta projeleri birçok davetli insanlar gibi bende görüp dinleyememiştim.. Ama Gaziantep Kulübünün toplantısında dinleme fırsatı yakaladım.. Önemli gördüklerimden birisi Asım Güzelbey'in yarım kalan projesiydi.. Örneğin Sayın Şahin'in 'Düzbağ Barajı yapılarak şehrin 50 yıllık su ihtiyacı enerji maliyeti olmadan sağlanacak' demesi ve bunu yeniymiş gibi sunması ciddi bir talihsizlikti. Oysa 2-3 ay önce Asım Güzelbey gazetemize bu projeyi açıklamış ve 4 yıldan beri hazırlık yaptıklarını söylemişti.. Mesela bir Kamil Ocak projesi de yüzeysel kalmıştı. Yani net değildi.. Sayın Şahin sunumunda 'stadyum kaldırılarak 40 bin m2 büyüklüğünde yaşayan kent meydanı haline getirecek'diyordu.. Yani bu ilk etapta herkes tarafından 40 bin metrekarenin tümünün meydan olacağı şeklinde algılanıyordu.. Oysa ben çok iyi biliyorum ki Kamil Ocak stadının mülkü TOKİ'ye geçiyordu.. Çünkü TOKİ Beylerbeyinde yapacağı stada karşılık burayı alıyordu. Ve TOKİ'nin projesinde 40 bin m2 lik alanın bir kısmına meydan, geri kalan büyük bir bölüme ise sınırsız binalar dikeceği söyleniyordu.. Umarım bu konuda yanılırım..

Gaziantep için en önemli sorunlardan birisi olan ve yıllardır yazdıklarımla, önerilerimle yetkilileri harekete geçirmeye çalıştığım trafik sorunu için, Sayın Şahin'in iyiniyetli çabasını elbette takdir ediyorum.. Ama ne yaparsa yapsın, şu ana kadar gördüklerim ve okuduklarım bu şehrin trafik sorununu çözecek nitelikte değil.. Ulaşım master planının yenilenecek olması, trafiğin tek merkezden yönetileceği, akıllı sinyalizasyon ve UKOME'nin daha etkin işleyeceği söylemleri, bu şehrin özellikle kent merkezindeki kilitlenmesini çözmeye çare olamaz.. Ayda 2 bin 500 aracın trafiğe katıldığı bu şehrin caddelerinde, bulvarlarında ara yollarında radikal kararlar alınmadan, park sorunları çözülmeden hiçbirşey düzelmez.. Unutulmasın ki, bu şehirde binaların garajları belediyeler tarafından daire olarak satılıyor.. Yeni açılan imar alanlarında yollar en fazla 15 metre yapılıyor.. Birde ortasından tramvay geçiriliyor.. Sonra vatandaşların yürüyeceği kaldırımlar küçültülüyor.. Bu trafik konusunda Fatma Şahin'in ekibine ve getirttiği uzman ve profesörlere baktığımda, trafik sorunun çözüleceğine olan inancım zayıflıyor.. Çünkü Gaziantep trafiğinin bu durumlara gelmesinde önemli rol oynayanlar şimdi Fatma Şahin'in dinleyip görüş aldığı kimseler.. Umarım bu işler de Gaziantepspor meselesine dönmez..

CHP VE MHP FARKI

Şu ana kadar projelerini duyuramayan CHP ve MHP'de durumlar nasıl derseniz, önceleri geride sayan CHP'nin biraz hareket kazandığıdır derim.. Vatandaş AK Parti'ye oy vermeme kararı alınca, adaylara değil de partiye dönme sinyallerini sokakta rahatça görebiliyoruz.. Hele siyasetçilerin ziyareti sonrası söylenenler bizim için en makbul olanı.. Siyasetçinin yüzüne söyleyenler de var muhakkak.. Ama onlar gidince o vatandaşın söyledikleri benim rehberimdir.. İşte CHP bu yönde bir adım öne geçmiş durumda.. CHP'nin adayları Gaziantep'te Akif bey dışında fazla tanınmamış olsalar da, artık isimlerin değil partinin ön plana geçmiş olmanın getirdiği gerçeği görmemezlikten gelemeyiz.. Onun için CHP'ye sıcak bakmaların başladığını gözlemekteyim.. Bunun en büyük nedeni ortaya çıkan yolsuzluk, kaset, dolar ve Avro olayları.. Vatandaşlar inanılmaz biçimde öfkeli..

KEŞKE İL BAŞKANI İSTİFA ETSEYDİ

Bu öfke ve kızgınlıktan doğacak gelişmeden elbette MHP'de nasibini alacak.. AK Partiye zamanında oy verenlerin çoğu sol parti yerini tercihini MHP'ye kullanacak. Ama MHP için ciddi bir sıkıntı var, o da yaşanan son olay.. Adayların olağanüstü çabası sonucu görülmeye başlanan sempatinin yerini tekrar soru işaretine terketmesi.. İl Başkanı ve oğlunun karıştığı olay, eski milletvekili ve kardeşinin vurulması ve şu anda Sayın Ali Özdemir'in durumunun kritik olması, kim ne derse desin partiye ciddi biçimde zarar vermiştir. Bu en kısa zamanda nasıl telafi edilir bilemem. Elbette her iki taraf ve MHP için kolay bir durum değil yaşanan. Ama keşke il başkanı olan arkadaşımız serbest bırakıldığında 'bu olaylardan partimizin sıkıntı yaşamasını istemiyorum'diyerek il başkanlığı görevini bırakmış olsaydı.. O zaman MHP bu kadar sıkıntı içine girmezdi demek zorundayım..

BDP ve SAADET FAKTÖRÜNÜ YABANA ATMAYIN

Siyasi partiler içinde BDP gerçeğini yok sayamayız elbette.. Diyarbakır Sur Belediyesinin yıllarca başkanlığını yapmış Abdullah Demirtaş'ı, Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanı adayı olarak ziyaretime geldiğinde tanıdım.. Dopdolu birisi.. Zaten Sur belediyesinde icraatlarına baktığımda daha iyi gördüm.. Gaziantep'te şanslarının ne olduğunu sorduğumda, geçen seçim gibi olmayacağını söyledi.. Hatta 'özellikle Şehitkamil'de iddialıyız, çünkü iyi durumdayız' dedi. Oyların bu defa BDP'ye geleceğini üzerine basa basa söyledi Demirtaş..

Saadet Partisinde Mehmet Bozgeyik ve Hayri Kamalı'nın söylediklerini de yabana atmamak gerekir. 'AK Parti'den müthiş dönüş var bize' diyorlar.. Gözlemlerim bu sözleri doğrular nitelikte.. Çünkü 17 Aralık öncesi ve sonrasının AK Partisinde ciddi kopmalar yarattığı gerçeğini bildiğimiz çevrelerin konuşmalarından anlıyoruz..

KAMİL GEREÇCİ'YE KATILMAMAK MÜMKÜNMÜ

Gaziantep Kulübü bu kentin en önemli sivil toplum kuruluşudur.. Bu dönem Başkanlığını Sayın Kamil Gereçci yapmaktadır.. Seçim öncesi Gaziantep'te milletvekili çıkartan siyasi partilerin büyükşehir belediye başkan adaylarıyla üyelerini buluşturuyor. İlk toplantı Fatma Şahin ile gerçekleşti. Kamil Gereçci sunum yaparken Gaziantep Kulübü olarak Belediye başkanlarından taleplerini dile getirdi. 7 maddelik talep aslında bu kentte hizmet bekleyen tüm vatandaşların kafasında yatan düşüncelerdi. Ben önemli bulduğum için sizlerle paylaşmak istedim. Gelin hep birlikte okuyalım:

İŞTE YENİ BELEDİYE BAŞKANI’NDAN TALEPLER

1-UZMANLARA SAYGI
*Yönetimde uzmanlığa saygı istiyoruz. Örneğin master planı yapılıyor ancak bir kenara atılıyor ve keyfi uygulamalar yapılıyor. Biz seçilecek yöneticilerden bilim ve uzmanlığa saygı istiyoruz.
2-ADALET
*İkincisi adalet. Hz. Ömer Adaleti istiyoruz. Hz. Ömer kadar olmasada belediye başkanlarından insanlar arasında ayrım yapmamalarını talep ediyoruz. Örneğin bir yerde 4-5 katlı binalar varken, bazı şahıslara 25 katlı bina izni verilmemeli. Kamu imkanları eşit ve adil olarak dağıtılmalı.
3-KAMU YARARI
Üçüncüsü kamu yararı önceleği. Örneğin imar tadilatları kamu yararı gözetilerek yapılmalı.
4-ŞEFFAFLIK
Dördüncüsü şeffaflık. Yapılan işler kamu yararı gözetilerek yapılmalı. Sandık var anlayışını doğru bulmuyoruz.
5-HALKA SAYGI
Beşincisi halka saygı istiyoruz. Örneğin şehirde su kesintisi oluyor, kimsenin haberi olmuyor. Bir cadde trafiğe kapatılıyor herhangi bir işaret levhası yok.
6-DÜRÜSTLÜK
Altıncısı dürüstlük. Belediyeler rant kapısı, rant paylaşma yeri olarak görülmemeli. Meclis üyeleri rant anlayışı ile gelmemeli. Bu konuya belediye başkanlarının dikkat edeceklerine, bunlara müsaade etmeyeceklerine inanıyorum. Siyaset yapmak isteyen siyasi parti kursun, ticaret yapmak isteyen şirket kursun.
7-YEREL DEMOKRASİ
Yedincisi yerel demokrasi. Belediye başkanları yapıcı eleştirilere açık olmalı. Kim kimi eleştirirse düşman ilan edilmemeli. Kent Konseylerinin uyarıları dikkate alınmalı.

Hepinize iyi haftalar