Rahmetli babam Kadir Güngör Gaziantepin Cumhuriyete ışık tutan değerli öğretmenlerinden biriydi. Çok değerli öğrenciler yetiştirdi. 1911 Gaziantep doğumluydu, 15 Ocak 1995 tarihinde 84 yaşında İstanbulda vefat etti. Nur içinde yatsın. Saygı ile anıyorum. 80 yaşına girdiği bir tarihte bir sohbetimiz sırasında babama, rahmetli babasını kastederek 'baba şu anda dedem yanında olsa ister miydin' diye sormuştum. Biraz iç çekerek hiç düşünmeden bana 'İstemez miyim, yanımda olsa da akıl danışsam' diye cevap vermişti. Bu çok anlamlı bir cevaptı. Her insanın ömür boyu kendisinden yaşlı aile büyüklerinden, yakın çevresindeki kıdemli, tecrübeli diğer büyüklerinden ve her akıllı insandan öğreneceği çok şey vardır. Yaşı ilerlemiş kıdemli insanların bilgilerinden, onlar vefat etmeden yararlanmayı iyi bilmeliyiz.

Şu anda halen Gaziantepte oturan veya Gaziantep dışındaki illerimizden birinde ikamet eden, kıdemli değerlerimiz olarak niteleyeceğimiz yaşı ilerlemiş, fakat hala insanlara birikimleriyle faydalı olmaya sağlığı elverişli olan ilim, sanat, kültür alanında temayüz etmiş kaç Gaziantepli hemşerimiz kaldı, acaba bunu hiç düşündük mü? Değerli yapımcı ve yönetmen Nebil Özgentürk, Türk sinemasının, tiyatromuzun, kültür ve sanat camiamızın kıdemli değerlerini zaman zaman bütün yönleriyle tanıtan belgeseller hazırlamıştı. Televizyon programlarında zevkle ve ilgiyle yıllarca izledik. Bu tür programların çok önemli arşiv değeri vardır. Gaziantepli değerler için de bu tür belgesel programlar hazırlayıp, Gaziantep Televizyonlarında gösterilmesi için Gaziantepin içinden Gaziantepe özgü bir Nebil Özgentürk gereklidir bence. Bu kişi bir gazete yönetmeni veya gazete başyazarı olabileceği gibi, Gaziantep mahalli televizyonlarından bir yönetmen veya İl Kültür Müdürlüğümüz veya Büyükşehir Belediyemizin yönlendirmesi ile yapımcı-yönetmen bir firma veya Gaziantep Life Dergisi gibi önemli bir dergi de bu konuda önderlik edebilir. Örneğin Gaziantepli bestekarlar için bir belgesel var mıdır? Yoksa yapılmalıdır ve eserleri halkımıza tanıtılmalıdır.

Bir şehrin bu tür belgesellerinin gerektiği kadar olması, o şehrin kültür hazinesinin hangi düzeyde olduğunu gösteren işaretlerden biridir. Örneğin üç yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın önderliğinde 'Cumhuriyete ışık tutan öğretmenlerimiz' ile ilgili çok değerli bir etkinlik düzenlenmişti. Rahmetli annem Hayriye Güngörü temsilen ben de davetli idim ve bu değerli etkinlikte bulundum. Fakat iletişim eksikliği dolayısı ile rahmetli babam Kadir Güngör gibi bazı öğretmenlerimizi temsilen bir aile ferdinin etkinliğe davet edildiği bilgisi yerine ulaşmadığı için unutulmuş duruma düşmüş oldular. O tarihte ben bu konuda Gazetemizde yazdığım köşe yazısında, bu tür etkinliğin her yıl yapılarak, unutulan öğretmenlerimizle ve daha sonra emekli olan öğretmenlerimizle ilgili programlar yapılmasına devam edilmesinin bir vefa borcu olduğu önerisinde bulunmuştum. Sonraki yıllarda bu etkinliğe devam edilmedi henüz. Devam edilirse öğretmenlerimize şükran duygularımızın gelenek haline gelmiş bir ifadesi olacaktır. Öğretmenlerimiz, akla dolan bilgimizi, kalbi saran sevgimizi, geleceğe sezgimizi kendilerinden aldığımız ve şükran duyduğumuz değerlerimizdir. Öğretmenlerimiz, çalışmayı, öğrenmeyi, başarılar göstermeyi, hep doğruyu söylemeyi öğrendiğimiz, hep saygı ile hatırladığımız ilim, irfan önderlerimizdir. Öğretmenlerimiz, her sorunun cevabını, eğitimin sevabını, olgunluğun hesabını öğrendiğimiz, anne gibi sevdiğimiz, baba gibi bildiğimiz, kalbimizde bulduğumuz ve son sizin dediğimiz Cumhuriyete ışık tutan değerlerimizdir. Tüm öğretmenlerimize saygımızı ve sevgimizi her zaman koruyalım. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım.