Kasımpaşa karşılaşmasında zorlanacağımızı beklediğimi belirtmek istiyorum; daha önceki yazılarımda ısrarla vurgulamıştım, bizim teknik ekibimizin takımı tanıyamadığını, oyuncuları rakibe göre kullanamadıklarını, takımı yanlış kurguladıklarını gibi konuları tekrar tekrar yazmıştım. Kasımpaşa karşılaşmasına çıkarken daha takımı görünce yaptığımız uyarıların boşuna olduğunu ve yine zorlanacağımız bir karşılaşma izleyeceğimizi anlamıştım. Öncelikle Kasımpaşa takımını çok iyi bulduğumu belirtmek istiyorum, oyuncularının her biri ayrı ayrı kalitede oyuncular, çok diri ve etkili bir takım, Şenol hocayı kutlarım, göreve geldikten sonraki kısa sürede takımı çok iyi toparlamış. Kasımpaşa takımına devre arasında katılan golcü Thelin’i çok beğendim, böyle oyuncuları bizim takımda görmek isteriz, Kasımpaşa buluyor da bizimkiler neden bulamıyor, ben de bunu anlamıyorum. Sezon başında Mame Thiam’ı Fenerbahçe’ye veren Kasımpaşa yönetimi Thiam’ın yerine aynı kalitede Thelin’i bulup getirebiliyorlar, ya bizim yönetim?! Kasımpaşa takımının liğde zorlanmaması gerekirdi, üst sıralara oynayabilecek bir takım. Karşılaşmaya gelince; Kasımpaşa takımını hiç izlememiş gibi takım kurulmuş, sanki bizim takım çok etkili oynayan bir ekip; hangi takım olursa olsun kendi oyununu rakibe kabul ettiren bir ekip gibi hep aynı kurguyla karşılaşmaya çıkıyoruz. Yine 4-4-2 sistemiyle oynadık, bu sistemle iyi oynayamadığımızı daha önce çoğu kez gördüğümüz halde yine 4-4-2 sistemi. Böyle saldıran rakibe karşı ileride baskı kuramayan bir ekip olarak göründük, yine bocaladık, oynuyormuş gibi yapıp durduk. Yine Maxim orta sol tarafta etkisiz kılındı, yine oyunda hemen hiç etkinliği olmayan Mirallas uzun süre oynatıldı, yine son vuruşları iyi olan Felipe kenarda tutuldu ve geçen haftaya kadar savunmanın solunda çok iyi oynayan Morais kesilerek yerine Güray oynatıldı ( Morais oynatılmalıydı, Güray’da oluşturulacak ileri orta üçlünün sol tarafında oynatılmalıydı). Daha önceki yazılarımda belirtmiştim; bizim takım rahat konumda, kendimizi kasmaya gerek yok, iyi savunma yaparak rakibi yormalı ve yıldırmalı, fırsat bulunca da kotra goller aramalıyız. Bunun için ya beşli savunma ( soldan sağa doğru Morais-Tosca-Dijibodji-Miranda-Olkowski) oluşturup önlerine tek ön libero ( varsa Vetrih, yoksa Jefferson) yerleştireceksiniz, ortaya becerikli ve hızlı kontra yapan üçlü ( soldan sağa doğru Güray veya Enver Cenk-Maxim-Mirallas veya Kenan), ileride de Dicko’dan oluşan bir kadro gibi. Veya dörtlü savunma kurabilir ( Morais-Dijilobodji-Miranda-Olkowski), önlerine üçlü ön libero (Güray veya Sousa-Vetrih veya Jefferson veya Furkan-Rashid), bunların önünde serbest olarak Maxim ve Maxim’in önünde de Dicko ve Muhammed’den oluşan bir kadro da kurulabilirdi. Oluşturulan böyle takım kurgularıyla iyi savunma yaparak rakip yorulup, yıldırılmalı ve kontra gollerle sonuca gidilmeliydi. Bunları neden yazdım yine; bizim takım savunma yönü güçlü oyunlar ve kontra yönü güçlü oyunlardan oluşturuldu, bu nedenle Sumudica’nın yaptığı gibi iyi savunma yapmalı ve kontra ataklarla gol aramalıyız, bu takım Sumudica döneminde böyle sonuca gidiyordu, böyle etkili oluyordu, böyle güçlü oluyordu. Kasımpaşa karşısında neyse ki oyuncu değişiminde gecikilmedi de beraberliği kurtarabildik. Oyuncu değişimlerinde yanlış yapılmadı, Kenan- Furkan değişimi daha erken yapılabilirdi, Enver Cenk oyuna girdiğinde Kenan’la ters kanat oynatıldı( sağ yerine sol), Kenan kanat oynatıldığında oyuna fazla katılmıyor, bu nedenle çıkarıldığında sağ kanada Bilal alınırken Enver Cenk’de sol kanada çekilebilirdi. Perşembe günü ilk beş rakiplerimizden olan Alanya ile karşılaşacağız, eğer takımımız Kasımpaşa karşısındaki gibi bir kurguyla oynatılırsa işimiz zor, yok eğer yukarıda yazdığım gibi Sumudica tarzında oynatılırsa sonuç alabiliriz, liğin ilk yarısındaki Alanya karşılaşmasını izleyin, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Alanya oynadı, biz gol attık ve kazandık. Takımın başında Sumudica kalsaydı şimdi liğin lideriydik, Sumudica diline sahip olamadı, hem kendine etti hem bize.

Eğer takımın başında Sumudica kalsaydı Alanya karşısına savunmada Morais, Tosca, Papy, Miranda ve Olkowski ( veya Oğuz) beşlisiyle, savunma önünde tek ön libero Vetrih veya Jefferson’la, sol içde Maxim’le, sağ içde Mirallas veya Kenan’la, ileride de Dicko ve Muhammed’le oynardı. Ben de böyle oynatılmasını ısrarla istiyorum. Alanya karşılaşması çok önemli, mutlak kazanmamız gereken bir karşılaşma, Alanya’yı yenerek alta almalıyız, alttan Sivas çok iyi geliyor, yukarıda ayrıntısıyla yazdığım gibi iyi savunma yaparak kontra ataklarla gol aramalıyız. Alanya karşısında başarılar diliyorum. Herkese iyi haftalar.