Adına ne denirse denilsin, her yaştan masum insanlara karşı toplumda psikolojik üstünlük kurarak ve baskı kurarak, hakimiyet sağlamaya çalışan suç odakları ya da kartelleri her dönem başta teknik ve ekonomik gelişmeler olmak üzere tüm teknikleri yakından takip etmektedirler.

Peki, neden ergenler ve gençler bu organizasyonların hedefindedir sorusuna verilecek en iyi cevap: 'kandırmak ve ikna etmek kolay olduğu için.' Ergenlerin hayat tecrübeleri fazlaca olmadığı için.

Soyut ve somut anlamda muhakeme ve kıyaslama yetenekleri oldukça gelişmediği için. Merak duygusu en üst seviyede olduğu için. Aile bireylerinden çok çevreden etkilendikleri için. Bulundukları ortamda çevreye üstünlük sağlamak güdüleri güçlü olduğu için.

Bilhassa çocukluktan ergenliğe geçen gençleri hedef alıyorlar. Para kazanmak ve bu çıkar amaçlı kurdukları çetelerin büyüyüp gelişmesi için. Güç ve kudret için. Alan hakimiyetini sağlamak için. Çevrelerini etki fiziki alanlarını genişletmek için.

Bu illegal yapılanmalar sosyal alanda kullanılan tüm araçları kullanıyorlar.( sosyal paylaşım siteleri, internet forum ve sohbet odaları) Akla hayale gelmeyen yöntemleri kullanıyorlar.

Gözlerini para hırsı bürümüş tür yapılanmalar ve organizasyonların temel hedeflerinde ve ilkelerinde vicdan ve merhamet asla yoktur. Bu yapılara bulaşan insanlar en küçük hatalarda öleceklerini ya da öldüreceklerini bilirler. Suç organizasyonlarında diri diri toprağa gömülme ve acımasızca işkence yöntemleri sık uygulanan yöntemlerin başında gelmekte ve uygulanmaktadır.

Hedefteki kurbanın kim olduğu önemli değildir. Fakir ya da zengin. Eğitimli ya da eğitimsiz. Her iki seçenek te onlar için geçerli olacaktır. Kurbanı seçmek için, bazen gurup ve arkadaş baskısı yaparak, kimi zaman ödül vaad ederek, bazen korkutarak, dramatize ederek, yalvararak, acındırarak, tehdit ederek, hor görerek, gözlerine kestirdikleri insanlar üzerinden yükselmek ve kirli para kazanmak.
Tuzağa düşürülen her kullanıcıya önceleri ikram edilen maddeler, bir süre sonra parayla satılmaya başlanıyor.

Bağımlı olan her birey bir süre sonra da ister istemez satıcı olmak zorunda bırakılıyor. Çünkü kazancı kullanacağı doza yetmeyince başta kendi evinden ziynet eşyaları çalarak, daha sonraları ise işyerleri ve otodan hırsızlık olmak üzere, gasp ve diğer suçlara da bulaşmak zorunda kalıyor.

Uyuşturucu madde ticareti yaparak insanları tuzağa düşüren acımasız suç örgütleri anılan bu odaklar uyarıcı ya da uyuşturucu maddeleri satarken akıl sınırlarını bile zorlayan yöntemleri kullanarak bakın neler yapıyorlar.

Ölüme giden yolu hızlandırmak için de örneğin kokain maddesini kullanan bağımlılar arasında bir inanış vardır. Kokain burundan çekildiği vakit, eğer burundan kan akarsa o mal iyi bir mal olduğu kadar saf ve kaliteli mal inancı hakimdir.

Bunu fırsat bilen ve kamuoyunda "torbacı "olarak bilinen satıcılar, burunu kanatmak için flüoresan ampullerini mikserlerde öğütleyerek kırıyorlar ve toz haline getirinceye kadar öğütüyorlar. Kokaine katarak kullanıcılara satıyorlar.

Bağımlı da maddeyi burnundan çektiği zaman flüoresanın içindeki kimyasal maddeler de ister istemez burnukanattığı için akılları sıra kaliteli mal bulmuş gibi bir inanca kapılıyorlar. Tabi bu vicdansız insanlar sadece bununla yetinmiyorlar.

Eroin satıcıları da zehirin etkisini artırmak için tarım ilacından tutun da fare zehirine, inşaatlarda kullanılan kireçten tüm zehirli ve öldürücü kimyasallara kadar birçok maddeyi karıştırmaktan geri kalmıyorlar. Çünkü satılan maddeyi terazide ağıra getirmek için ne katarlarsa onlara maddi anlamda kar sağlıyor.

Diğer yandan, adına Bonzai denilen kimyasala emdirilen zehirin etkisi artsın diye sinek ilacı, arsenik ve siyanür ile parfüm ve deodorant ile diğer aeresolların yedirildiği bilinmektedir. Satıcılar için her yol geçerli olduğundan, bağımlı ne kadar hızlı zehirlenirse o kadar çok menfaat ve çıkar sağlayacaklardır.

Hatta sattıkları maddeleri çoğu zaman eksik vererek bir anlamda hırsızlık bile yapıyorlar. Çünkü kimyasal uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin gramı yüzlerce TL den başlıyor. Bir bağımlının günlük ihtiyacı en az 3 gram olduğuna göre dönen parasal vurgunun haddi hesabı yok.

Madde satıcılarının odağında sadece ergenler ve çocuklar değil, kuşkusuz her yaştan insanlar var. Her geçen gün pazarlarını genişleten suç kartelleri, toplumu içten içe kemiren bir virüs gibi çeşitli rahatsızlıklar vermeye devam ediyorlar. Bizlerin uyuşturucuya verecek çocuklarımız ya da gençlerimiz yoktur.