Sigara içilen alanlardan uzak durulmalıHerhangi bir akciğer problemi, konmuş bir tanı, geçirilmiş bir hastalığı olan kişilerin egzoz gazının fazla olduğu alanlardan uzak durması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Bu kişiler tren istasyonları, termik santraller, kalabalık ve çok sigara içilen alanlardan uzak durmalıdır. Evinizin ve yerleşim şartlarınızın, hava kirliliğine sebep olan nedenlerden fabrikalardan, trafik gazlarından biraz daha uzakta olması lazım. Temiz havaya açık ortamlar olması önemli. Onun dışında da yakıt seçiminizde, ısınma koşullarınızda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Yemek koşullarınız, yemek ile ilgili kullandığınız gazların nasıl olduğunun doğru seçilmesi lazım. Ancak bunlar daha kronik süreci ifade eder. Örneğin ısınma uğruna kullandığımız düşük kalorili kömürler vardır. Bunlar çok toksik bir madde olan sülfür gazı salgılıyorlar. Zaten şehirde de fark ediyoruz, son derece irritan, değişik ve keskin bir koku. Bunlardan uzak durmamız lazım. Doğru yakıt bizim ömrümüze hükmeden bir şey. Küçük yararlılıklar bizim ömrümüzü etkileyecek problemlere sebep olabilir. Trafik şartlarından, kalabalıktan mümkünse uzak duralım. Özellikle yakıtla ilgili seçimlerimizde dikkatli olmaktan kaçınmayalım ve özen gösterelim.” dedi.Kirli havalarda dışarı çıkılmaması tavsiye ediliyorHava kirliliğinin izlenmesi gereken bir durum olduğunu, bununla ilgili bakanlıklar ve halk sağlığı uzmanlarının sürekli ölçümler yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Partikül sayısı belli bir değeri geçtiğinde, zehirli gaz oranı belli bir seviyenin üzerine çıktığında uyarıda bulunuyor. Bugün birçok gelişmiş ülkede kullanılan yöntem bu ve kişilere olan ilk tavsiyeleri dışarı çıkmayın oluyor. Örneğin dışarda yapılan spor aktivitelerini durduruyorlar, çocukların ve yaşlıların evde kalmasını teşvik ediyorlar.” dedi.Çocuklar ve yaşlılar kirli havadan korunmalıKirli havalardan korunması gereken iki önemli grup bulunduğunu, bunların çocuklar ve yaşlılar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Hem akciğer kapasiteleri düşük hem de immün sistemleri yetersiz olabilir. Özellikle yaşlılarda, bir de kronik dediğimiz dolaşım sistemi ve nörolojik problemler eklenirse, bu kişilerin hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde dikkatli olmaları ve olabildiğince evde kalmalarını tavsiye ediyoruz. Yayın organlarının hava kirliliği ile ilgili yaptıkları uyarılara önem vermelerini rica ediyoruz.” dedi.Dışarıda mutlaka maske kullanılmalıHavadaki partiküller ile ya da gazlarla temasın azalması için maske kullanılmasını tavsiye eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Evden çıkmak zorunlu bir hal aldıysa sağlığınız için maske takmalısınız. Bu durumlar için N95 maskeler tavsiye edilmektedir. Maske çok önemli bir koruyucudur. Dışardan uzak durulmalı, çalışma ortamı sürekli havalandırılmalı, klimalı ortamlarda klima için uygun filtreler kullanılmalıdır.” dedi.Uygun solunum egzersizleriyle akciğer kapasitesi artırılabilirAkciğer kapasitesinin artırılabileceğini kaydeden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Bunun için kronik akciğer problemi olan hastaların veya tanıları bulunan kişilerin ortamdan uzak durdukları gibi nefes açıcı tedavilerine özen göstermelerini ve dışarı çıkmamalarını öneriyorum. Fakat uygun solunum egzersizleri ve kararında spor da akciğer kapasitesini fazlasıyla artırmaktadır. Özellikle akciğer kapasitesini artıracak yürüyüşler veya üst vücut bölgesi ile ilgili egzersizler mevcut kapalı hava yollarının açılmasına fayda sağlar. Böylece hem toksik madde ile ilgili yüzeyi değiştirirken, sağlam akciğerlerin devreye girmesine, vücudumuza ve beynimize daha fazla oksijen gitmesine yarar sağlayacaktır.” dedi.