Hırsızlık artık değişik boyutlarıyla bu şehirde yaşayan vatandaşların kabusu oldu. Dudak büküp geçmeyin bu konuya lütfen.. Şu anda Gaziantep'te inanılmaz derecede hırsızlık olayları oluyor.. Vatandaşın can güvenliği bile tehlikede, ama kimse duymuyor, kimseler farkında değil.. Bakın bir süre bu kentin uyuşturucu batağına saplanmak üzere olduğunu söylemiştim.. Ateş Buz'un ne olduğunu, bu şehre ilk duyuran ben olmuştum.. Sayın Vali bu uyarılarımı elbette dikkate almış durumda, ama çözüm adına yeterli olunamıyor bu şehirde. Çünkü işin başlarında uyuşturucu satıcıları epeyce yol aldı.. Gencecik çocuklarımız göz göre göre bu belanın kurbanı edildi..

ADLİYEDE SERBEST BIRAKILMALARI BÜYÜK TRAVMA YARATIYOR

Gelelim asıl meselemize.. Gaziantep'te tahminlerin ve bilinenlerin ötesinde hırsızlar çoğalıyor, tam tersine güvenlik güçleri maalesef azalıyor.. Hırsızlıkta metot değişti. Farklı yöntemler deneniyor artık.. Geçtiğimiz günlerde yazmıştım kısmen de olsa.. Ama ilginçtir, güvenlik güçleri sanki herşeyi oluruna bırakmış.. Soruyoruz araştırıyoruz, net yanıt yeterli ekip yok, gerek poliste gerek Jandarmada.. Gaziantep'in kadroları tahminlerin altında.. Buna rağmen mevcut güvenlik güçleri elinden geleni yapıyorlar.. Ne var ki yakalasalar bile, caydırıcı etkisi olmadığını belirterek, bunların adliyede serbest bırakıldığını iddia ediyorlar.. Asıl vahim durum da burada zaten.. Şevki kırılıyor ciddi mücadele verenlerin final bölümünde. Güveni kalmıyor bu gelişmeler karşısında vatandaşların.. Çoğu vazgeçiyor şikayet etmekten.. Çünkü sonuç alınamıyor.. Alınsa da, hırsızlar yakalansa da, bu kez adliyede serbest bırakıldıklarını öğrenince daha da demoralize oluyorlar..

BU KADAR ÖZGÜRCE HAREKET
ETMELERİNİN SEBEBİ NEDİR

Acı ama gerçek.. Biliyorsunuz bu şehirde ne kadar vatandaşı mutlu etmeyen, huzursuz eden ne varsa hepsi eksiksiz yapılıyor.. Bir kere çok açık biçimde GÜRÜLTÜ özgürlüğü var.. Bu şehirde yaşayanların gürültü artık kaderi oldu.. Çünkü bu kentte gürültü karşısında, yani korna çalma, silah sıkma, havai fişek atma gibi vatandaşı gece gündüz rahatsız eden, hatta sağlığını ciddi biçimde sıkıntıya sokan olumsuzluklara karşı düzeltme adına hiçbir şey yapılmıyor.. Şimdiki endişem HIRSIZLIK adına da herşeyi oluruna bırakılma alışkanlığı.. Yani vatandaşa tedbirini kendin al, benden fazla birşey isteme denilecek bir noktaya getirilmiş durumdayız..Son derece vahim bu durum karşısında çözüm üretemeyen bir şehirde elbette yaşamak mutlu etmiyor insanı..

ODAMDA HIRSIZ VAR…
İşin trajikomik yönü daha vahim.. Çünkü biz hırsızlık derken, yetkilileri uyarmaya, vatandaşları dikkatli olmaya çağırırken, yaşadığım bağ evine girdiler gece yarısı.. Şaka gibi resmen.. Uyurken adam yatak odama kadar girmiş.. Alacağını almış gitmiş tabii.. Düşünebiliyormusunuz, o anda uyansanız herşey anında bitebilir. Ya siz ona ya o size saldırır.. Tabii sonrasını düşünmek istemiyorum bile.. Ve ben diğer mağdurlar gibi yaşadığıma şükür ettim. Haaa.. Jandarmayı çağırdık elbette.. Tutanak tutturduk usulen.. Ama giden gitti tabii. Geri gelmesi de imkansız.. Kamera var, güvenlik var, hepsi palavra.. Malını veya paranı kaptırmaya gör, gittimi hiçbir şey geri gelmiyor bu şehirde.. Siz hiç para, ziynet çalan hırsızların yakalandığını ve onların sahiplerine iade edildiğini duyup gördünüz mü ?? Ben görmedim.. Gören varsa bildirsin de yazayım.. Zaten Jandarma sadece tutanak tutma görevini yapıyor bu şehirde..Çünkü ellerinden gelen bu.. Hırsızlar onlardan daha geniş kapsamlı çalışıp hareket ediyor..

KADIN KORKUDAN FELÇ OLMUŞ

Sadece biz değil özellikle bağ evlerinde ve şehir merkezinde inanılmaz hırsızlıklar oluyor.. Hırsızlar evde oturanlara bakmıyor artık.. Eskiden evler boş iken girilirdi. Şimdi evde insanlar otururken giriyorlar.. Galiba uyuşturucu sprey sıkıyorlarmış.. Bizim gibiler yatak odamızda uyur veya uyutulurken, onlar tıkır tıkır işlerini görüp gidiyorlarmış.. Zaten kimseden çekindikleri de yokmuş.. Çünkü bazı evlerde neler olduğunu duyuyor ve halimize şükür ediyoruz.. Hele bir vakıa var ki, üzülmemek elde değil. Tanınmış bir işadamının gece evine giriyorlar. Kadın uyanıyor ama iş içten geçiyor. İkisini de bağlıyor hırsız efendiler.. Para ziynet ne varsa tehdit ederek hepsini alıyorlar.. O yaşadıkları şok en çok kadını etkiliyor ve felç oluyor.. İnsan parasına mı yansın, yoksa bundan sonra hayatını etkileyecek felç darbesine mi..

ARABALARINIZI VALELERE VERİRKEN DİKKAT EDİN

Son zamanlarda tahminlerin ötesinde araba hırsızlıkları başladı. Hemde lüks arabalar revaçta.. Yöntem yine ilginç.. Restoran, Cafe veya eğlence mekanlarının önlerinde hepiniz biliyorsunuz ki, Valeler var.. Çoğumuz buralara geldiğimizde arabayı kendisini vale olarak tanıtan veya gösteren kişilere bırakıp içeri giriyoruz.. Bazılarımız da nasıl olsa bu işyerinin valesi var diye arabasından inip doğruca içeri dalıyor… İşte orada dikkatli olun derim.. Çünkü siz firmaya valesi var diye güveniyorsunuz ama sizi dikizleyip fırsat kollayanları görmüyorsunuz.. Bir de bakıyorsunuz ki çıkışta arabanız yok.

VALE ÇALIŞTIRANLARI UYARIYORUM

Bu konuda bahsettiğim iş yerlerine de görev düşüyor tabii. Kendilerine bağlı Vale’lerin kıyafetinden tutun da, yakalarına kart asmaları gerek.. Zaten valeleri varsa o işyerlerinin, çevreye dikkat etmeleri gerek.. Hatta iş yerinin kapısına bir yazı yazarak firmanın Valelerini tanıtan ve uyarıcı yazılar yazan bir pano bile konulabilir.. Böylece müşteriler arabasını verdikleri kişileri tanıma şansı bulabilir. Tüm bunlara rağmen siz yine de mümkün mertebe arabanızı kendiniz parkedin, anahtarınızı da yanınıza alın.. Zaten anahtar işi hassas. Bir bakarsınız sizden hoşlanmayan birisi arabanıza her türlü yasak maddeyi koyabilir..

GAZİANTEP EMNİYETİNE ACİLEN KADRO GEREKİYOR

Tüm bunlardan bahsederken, elbette Gaziantep Emniyetinin kadro olarak yeterli sayıda olmadığını mutlaka belirtmeliyim.. Her birimde polis sayısı yetersiz kalıyor. Bu şehirde nüfus 2 milyonu geçmiş Suriyelisi ile birlikte. Ama güvenliğimizi sağlayacak polis sayısı asla nüfus oranıyla örtüşmüyor.. Rakam belirtilmiyor elbette resmi olarak, ama gayri resmi ağızlarda Fetö operasyonuyla birlikte emniyet kadrosundaki boşalmanın fazla olduğu ve yeni atamaların da yeterince yapılmadığı belirtiliyor. Umarım kentin yöneticileri ve milletvekillerimiz ile bakanlarımız bu konuya el atarlar..

AK PARTİDE DEĞİŞİM SONUÇ VERECEK Mİ

Görünen o ki AK Parti’de kurbanlar Şehitkamil ile Şahinbey ilçe başkanları oldu.. Halil Uğur ile Hakan Kurt gidince herşey düzelecek demekki.. Yerlerine gelecek olanlar, Uğur ve Kurt’tan çok üst seviyede bir çalışma yapacak demekki.. Elbette göreceğiz zaman içerisinde.. Ama şunu sanırım biliyorlardır.. Partinin tabanı mutlu değil, partililer mutlu değil.. Bu GAZ alma ise eğer, ters etki yaratabilir.. Hele birde iki ilçeye atanacak isimler bu ikisini aratacak seviyede olursa, siz seyreyleyin gümbürtüyü..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR