Kentin birçok noktasında çöp konteynerleri kurban atıklarıyla dolup taşarken, kelle, bağırsak ve diğer hayvansal atıkların gelişi güzel şekilde çevreye bırakılması hem kötü kokulara neden oldu hem de vatandaşların tepkisini topladı.
Sıcak Hava Kötü Kokuyu Katladı
Bayram sabahının erken saatlerinden itibaren kent genelinde hissedilen ağır koku, özellikle sıcak havanın da etkisiyle rahatsız edici bir hal aldı. Mahalle sakinleri, kurban kesimlerinin ardından atıkların gelişigüzel yerlere bırakıldığını, bu durumun da hem çevre kirliliği hem de ciddi bir sağlık riski oluşturduğunu belirtti. Vatandaşlar, “Bayram sevinci çöp kokusuna karıştı” diyerek yaşanan tabloya tepki gösterdi.
“Bu Manzara Gaziantep’e Yakışmıyor”
Bazı vatandaşlar, kötü kokular yüzünden evlerinin camlarını bile açamadıklarını ifade etti. Duyarsız davranışların hem yaşam kalitesini düşürdüğünü hem de dini vecibelerin ruhuna zarar verdiğini dile getiren vatandaşlar, “Kendi ibadetini yerine getirirken başkasının yaşam hakkını gasp ediyorlar. Bu manzara Gaziantep’e yakışmıyor” sözleriyle tepkilerini ortaya koydu.
Belediye Ekipleri Yetersiz Kaldı
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Şahinbey ve Şehitkamil ilçe belediyelerine bağlı temizlik ekipleri sahada yoğun mesai harcasa da, kontrolsüz kesimlerin oluşturduğu atık yoğunluğu ekiplerin müdahale kapasitesini aştı. Özellikle kesim alanı olarak belirlenen noktalar dışında yapılan hayvan kesimleri, temizlik hizmetlerinin aksamasına yol açtı.
Kesim Alanları ve Toplama Noktalarına Uyulmuyor
Yetkililer her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşlara kurban kesimlerini yalnızca belirlenen alanlarda gerçekleştirmeleri ve atıkları belediye tarafından belirlenen toplama noktalarına bırakmaları yönünde çağrıda bulundu. Ancak uyarılara rağmen birçok noktada kural ihlalleri yaşandı.
Cezai İşlem Uyarısı
Yetkililer, çevreyi kirleten ve kurban atıklarını gelişigüzel şekilde çevreye bırakan vatandaşlara Kabahatler Kanunu kapsamında cezai işlem uygulanabileceğini açıkladı. Gaziantep’te her yıl tekrarlanan bu manzaralar, çevre temizliği, halk sağlığı ve dini sorumluluklar açısından toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
