Futbol artık bilimsel oynanıyor.Adam adama markaj mı yoksa saha markajı mı buna o maçtaki rakibe göre teknik adam karar verir.

Her ikisini de yapabilirsiniz.Ancak önerim takım halinde saha markajıdır.Ve ön de başarılı prestir

Artık günümüzde savunma ön alanda başlıyor…

Geride ki merkez stoperler yani ortadaki stoperler oyun kurabilme yeteneğine sahip olması gerekiyor.

Hızlı forvetlere karşı da pozisyon bilgisi yüksek olmalıdır.

Yan stoper gibi görev yapanlarda geniş alanda hızlı ve çevik olup geri dönmede zorluk yaşamamalıdır

Futbolun bu alfabesidir…

Dolayısıyla Başakşehir maçında rakibin hızlı futbolcuları Shomurodov ve Feyzullayev GaziantepFK’nın bu eksikliklerinden yararlandı

Beklerde kanat gibi hem de bek gibi oynamakta zorluk çektiler, geri dönüşlerde ağır kaldılar

Hücumlar ise ancak kişisel gayretlerle olmaya başladı…

İşte Camara ve oyuna girince Lungoyi mecburen bu şekilde kişisel ataklar yapmaya başladıTaraftarlar onları kişisel oynuyorlar diye suçluyorlar ancak bu onlar buna mecbur kalıyorlar.

İyi bir altı numara görevi yapan futbolcu savunma önünü süpüremeyince stoperler maç boyunca büyük sıkıntı yaşadılar

Bilhassa hücumda orta alan top kaybettiğinde rakip futbolcular stoperlerle baş başa kaldılar…

Üstelik uzun araya atılan toplarda tehlike yarattı.

Rakip kaleciyi bile asist yapan kimliğe büründürdük.

Kalecimiz de üst düzey olmadığından problemler çoğaldıkça çoğaldı.

İşte GaziantepFK’da problemler;

Yavaş stoperler, defansif yönü zayıf kanat oyuncuları, savunma disiplini olmayan güçlü fizikleri olmayan orta saha…

Üçlü defans oynaya bilmeniz için bunlar gereklidir

Yoksa beşli defansa gömülürsünüz.

Arda ve Semih uyumsuzluk yaşarken Semih’in ağır oluşu Arda’yı da hatalara sürüklüyordu.

Gerçi o da geçmiş yılları aratıyordu.

Kozlowski ve Maxim fizik olarak güçlü değil.Bilhassa Maxim’den hem virtüözlük bekleyip hem de üst düzey mücadele etmesini beklemek fazla iyimserlik olurdu.

Bunun için orta alana fizik olarak güçlü, top hakimiyeti olan mücadeleyi seven futbolcu veya futbolcular lazım.

Ne Melih ne de Ogün bu standartlara yaklaşamıyor.

Yerden kalkmıyorlar.

Rakibe pres yönü seçmedeki hataları da rakibe avantaj sağlıyor.

Bayo’ya gelince yıpratıcı bir golcü değil ancak onu da çok eleştirmek istemem, çünkü yeterli top alamıyor.Kafa toplarındaki yetersizliği dikkat çekiyor ama…

Tüm bunları düşününce üçlü defansla bilhassa deplasmanlarda oynayıp oynamamayı teknik adam karar verecektir

Çünkü kendi evinde oynadığın oyun şablonunla deplasmanlarda oynaman şu kadroyla mümkün gözükmüyor.

Rakipler artık bunu öğrendiler.Her maçta aynı şaplonla oynamak risk haline geldiğini de belirtmekte fayda var.

Burak Yılmaz hocanında gidip tekrar gelmesi de ve yaşanılan duygusal boşluklar takımda motivasyonunu da etkilediği bir gerçek

Zaten kendisi de yorum yaparken buna değindi.

Ancak bundan sonra toparlanıp yapılacak doğru ve nokta transferlerle ayağa kalkmak kaldığımız yerden başlamak mümkün olabilir.

Alınan farklı yenilgiler rakiplere koz verildi artık bizden çekinmeden sahaya çıkacaklardır.

Bunu da avantaja çevirmek Burak Yılmaz hocanın görevidir.

Sağlam bir ekip kurarsak transferde, bütçe şartlarında neden olmasın.

Bu günlerden sonra futbolcuların teknik adamla uyumu için ne gerekiyorsa yapılmalıdır

Manevi destekte önemlidir

Yıpratıcı olmadan yola devam mecburiyetimiz vardır.