Yaklaşık 17 futbolcusunu gönderen bir kulübün transferlerde zorluk yaşayınca bocalayacağı belliydi.
Ancak takımın önemli futbolcularını golcüler hariç elinde tutması da ayrı bir başarıydı.
Ancak ilk teknik adam seçimi daha önce belirttiğimiz gibi hatalıydı…
Kamp proğramından gelen futbolcuların fizik güçlerinin düşük olduğu ilk iki maçta gözlenmişti.Futbolcuların uyum sorunu yaşadığı çok belliydi.
Takımın virtüöz oyuncusu kaptanı Maxim’i yavaş diye az daha gözden çıkarmaya kadar gelmişti konu.Teknik adamın söylemlerine çok şaşırmıştık.
60.dakika da oyundan almalar ise bizlere bunları düşündürmüş Maxim’in mutsuzluğu gözümüzden kaçmamıştı.
Takım ilk iki maçta isteksiz oynamış ataklarında geriye dönememişlerdi.Az adamla yakalanan defansımız rakibe sayısız fırsatlar vermişti.
İkinci lig de veya birinci lig de lider durumdaki takımı alıp on beş hafta da şampiyon yapabilirsiniz.
Ki onbeş maçın yedisinde mağlubiyet yaşamış üst üste dört kez yenilmiş bir teknik adama süper ligin önemli bir takımını teslim etmek gerçekten anlaşılacak bir durum değildi.
Çünkü oyun anlayışı süper lig takımı için tartışılırdı.
Futbolcularda ki isteksizlik bunun nedeniydi.
Şahsına hiç bir şey söyleyemeyiz.Ülkemizin en beyefendi kişiliğiydi bunu da hak etmediğim parayı almam diyerek gösterdi.Emekleri içinde teşekkür ederiz.Bu şampiyonlukları küçümsediğimizden değil sakın yanlış anlaşılmasın.Ancak süper lig çok farklı kriterleri isteyen bir lig.
Süper lig vizyon ligidir.Süper lig bir şehri tüm ülkede ki her bir ferdin, gözünün önüne çıkaran önemli bir yeri vardır.
Şehir bu süper lig vasıtasıyla her hafta hatırlanmakta,siyasetin nabzı dahi bu nedenle canlı kalmaktaydı.
Bunu farkeden başkan ve yönetim ligin üçüncü haftasında acil bir hareketle Teknik direktör Burak Yılmaz’la anlaştı.
Anlaşır anlaşmaz tüm ülke medyasının gözü kulağı bir anda GaziantepFK’ya çevrildi.İşte anlatmak istediğimizde bu.
Şayet süper lig de vizyon yaratacaksanız doğru hamleleri ve transferleri yapmanızdan geçer.
Daha önceki deneyimlerinde umarım Burak hoca hatalarından ders çıkarmış olarak gelmiştir kulübümüze.
Gençlerbirliği maçından sonra yaptığı konuşmayı şahsen ben çok beğendim.Olgunlaştığı belliydi.
Ve topu da başkana attı.
Beş transfer sözü verdi başkan diye.Haklıydı da.Çünkü golcü olarak bir futbolcuyla bu lig de tutunmak çok zordu.Bir atanın bir tutanın olmalı derken de kaleci sorununa da üstü kapalı değindi.
Takımda eksik bölgeler üç haftada zaten kendini belli etmişti.Artık söz sırası başkan sayın Memik Yılmaz’ındı.
Burak hocadan sonra kaptan Maxim’i izledik.Adeta serbest bölge de işte ben buyum diye harika bir gol pası verirken son dakika da atılan penaltı yükünün altına girmesi de bizi şunu düşündürdü.
Teknik adamın kariyeri futbolcuları da motive ediyor.
Burak hocanın büyük takımlarda oynayışı son Avrupa macerasında takımının şampiyon olması ve şampiyonlukta büyük rolü olması futbolcularımızı etkilemişti.Milli takımın golcüsü olması da ayrı bir değerdi.
Burak hoca transferlerin de gelecek olmasıyla başarılı olacağına inancım oluştu.Bu inançta futbolularımızın Gençlerbirliği maçında son dakikaya kadar inançlarını yitirmediğini gördükten sonra daha da pekişti…
Takım futbolcularının Burak hocayla uyumu maçta da gözlendi…
Şimdi gözler Başkan’a çevrildi.
Çünkü transferler arka arkaya gelmezse Burak hoca sihirbaz değil ki, başarılı olsun.
Diğer lig takımları bu yıl çok iyi nokta transferler yaptılar.
Başarılı olmanın yolu kaliteli futbolculardan geçer.