Vergi kanunları sanıldığı gibi sadece vergi mükellefleri için geçerli değil. Bazı düzenlemeler vardır ki, vergi mükellefi olmayanları da kapsar. Bunlardan birisi de fiş almayanlara uygulanacak olan ceza gibi.
Aslında bu düzenleme yeni değil. Ancak geçtiğimiz Ağustos ayında Resmi Gazetede yayımlanan 7524 sayılı Torba Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte tekrar gündeme geldi. Gündeme gelme nedeni ise vergi kanunlarında yer alan usulsüzlük cezalarının fahiş miktarda artırılmasından kaynaklanmakta.
Önceki yasal düzenleme de; belge almayanlar için belge düzenlemeyene kesilen cezanın beşte biri kadar özel usulsüzlük cezası kesilirdi. Yeni yasa ile uygulama tamamen değiştirildi.
Değişen uygulamaya geçmeden önce neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu bundan bahsetmek istiyorum.
Söz konusu yasanın genel gerekçesinde;
• Vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele,
• Vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması,
• Vergiye uyumun artırılması,
Gibi genel gerekçelerle söz konusu yasal düzenlemelerin yapıldığı ileri sürülmekte. Gerekçelere elbette kimsenin bir itirazı olamaz. Bunlar zaten olması gereken şeyler. Ancak yasal bir düzenleme yapılırken, söz konusu yasanın yapılması kadar uygulanmasının da nasıl olacağı büyük bir önem taşımaktadır.
Yeni yapılan düzenleme neleri içermekte?
7524 Sayılı Yasa ile Vergi Usul Kanunu’nun, “Özel Usulsüzlükler ve Cezaları” başlıklı 353’üncü maddesinde yapılan değişiklik ile;
Vergi mükellefi dışında kalan kişilerin (yani sade vatandaşın dolayısıyla tüketicilerin),
• Fatura,
• Gider pusulası,
• Müstahsil makbuzu,
• Serbest meslek makbuzu,
• Perakende satış fişi,
• Ödeme kaydedici cihaz fişi ve
• Giriş ve yolcu taşıma biletlerini,
almadıklarının tespit edilmesi halinde bunlara her bir belge için 5.000 Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesileceğini hükme bağlamıştır. Ancak, bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı için 50.000 Türk lirasını geçemeyecektir.
Yeni düzenleme uyarınca; bu bent kapsamındaki kişiler tarafından, idarenin bilgisine girmeden önce belgenin düzenlenmesi gereken tarihi takip eden beş iş günü içerisinde belgenin düzenlenmediğinin idareye bildirilmesi durumunda, bunlar adına özel usulsüzlük cezası kesilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Elbette yapılan alışveriş ya da alınan bir hizmet karşılığında belge alınması bir vatandaşlık görevidir. Bunun için herhangi bir yasada cezai müeyyide uygulanmasına bile gerek yoktur. Ancak günümüzde bir çok kişi yaptığı alışveriş karşısında belgesini talep etmiyor. Eskiden hatırlayacaksınız vergi iade zarfları içerisine fişler toplanır, karşılığında da bir miktar vergi iadesi alınırdı. Aslında çalışanlar için o zarfları doldurmak oldukça zahmetli bir işti. Ancak yine de belge alma alışkanlığını kazanmaya yardımcı olan bir uygulamaydı. Uygulama kaldırıldı, zamanla belge toplama işi de son buldu. Artık kimse yaptığı alışveriş ya da aldığı hizmet için belge istemez oldu.
Hal böyle olunca, vergi idaresi de çözümü cezaları artırmakta buldu. Peki cezaları artırmak çözüm mü?
Elbette çözüm değil. Cezaları artırmakla bir yere varamazsınız.
Değişen teknoloji ve değişen dünya ile birlikte malumunuz olduğu üzere, vergi denetim yöntemleri de şekil değiştirmeye başladı. Aslında vergi idaresi bu denetimleri son zamanlar da yoğun bir şekilde yapmaya başladı. Malı takip eden denetim yönteminden, parayı takip eden denetime geçiş sağlanıyor yavaş yavaş. Geçtiğimiz aylarda IBAN hesaplarına yönelik yapılan vergi incelemeleri de bunun en güzel örneğini teşkil etmekte.
Bütün para akışını kontrol etme imkânı varken, bir tüketicinin yapmış olduğu alışverişten dolayı günümüz koşullarında ciddi sayılabilecek bir meblağda ceza uygulanmasının çağa uygun bir düzenleme olduğunu söylemek zor. Ceza uygulamak yerine özellikle alışverişlerde banka kartı ya da kredi kartı kullanmasını özendirici vergisel avantajlar getirilebilir. Böylece mal peşinde koşmaktansa, sadece banka hareketleri ile kayıt dışılık ile ciddi bir şekilde mücadele sağlanmış olur.
Yukarıda belirttiğim gibi yasal düzenleme kadar o yasanın nasıl uygulanacağı da çok önemlidir. Mevcut düzenlemeye göre bakkaldan alacağınız bir ekmeğin, eğer belgesini almazsanız 5.000 Türk Lirası ceza yemeniz mümkün. Birkaç liralık alışveriş için bu kadar yüksek miktarda bir ceza uygulamasını vergi hukukunda nereye oturturuz bilmiyorum.
Böyle bir yasal düzenleme yapıldığına göre vergi idaresi elbette bunu uygulama yoluna gidecektir. Ancak bu yasal düzenlemenin uygulaması nasıl olacak, bunu hep birlikte bekleyip göreceğiz.