Değerli Okuyucular,Bundan böyle haftalık yazılarımla sizlerle olacağım. Gerek vergi ve gerekse ekonomi ile ilgili konularda siz değerli okuyucularımızı bilgilendirmek adına özellikle de güncel konularda yazılarımı kaleme alacağım.Yazımın içeriğine geçmeden önce kısaca kendimden bahsetmek istiyorum. Aslen Kilisli olmakla birlikte Anadolu’nun bu güzide kenti Gaziantep’te dünyaya gözlerimi açmışım. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kilis’te tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun olarak, Maliye ve Hazine Bakanlığında göreve başladım. 25 yıllık Maliye ve Hazine Bakanlığı çalışma hayatımın 11 yılını Vergi Müfettişi, 14 yılını da Defterdarlık ve Vergi Dairesi Başkanlığı gibi çeşitli idari görevlerde tamamlayarak geçirdim. Son görev yerim olan Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığından 2015 yılında ayrılarak, Yeminli Mali Müşavir ve Bağımsız Denetçi olarak Sistem Global Danışmanlık ve Bağımsız Denetim firmasının Çukurova Bölge yöneticisi olarak çalışma hayatıma devam etmekteyim.Bu haftaki yazımın ilk olması nedeniyle genel anlamda verginin öneminden ve gerekliliğinden bahsetmek istiyorum. Sonraki haftalarda ise daha özellikli konular, vergi mevzuatında meydana gelen değişiklikler, vatandaşlarımızın ve vergi mükelleflerinin dikkat etmesi gereken hususlar ile reel sektörü etkileyen ekonomik gelişmelere yer vereceğim yazılarımla siz değerli okuyucularımızla birlikte olacağım.Bildiğiniz üzere ülkemiz doğal kaynaklar yönünden zengin olmadığı için bütçenin en büyük gelir kalemini vergi gelirleri oluşturmakta olup, 2019 yılı Bütçesinde bu oran % 88 dir. Yani ülkemiz gelirlerinin her 100 lirasının 88 lirasını vergi gelirleri oluşturmaktadır. Vergi gelirlerinin %68’i de dolaylı vergilerden oluşmakta olup OECD ülkelerine kıyasla oldukça yüksek bir orandır. Vergide adaletin sağlanabilmesi, toplam vergi gelirleri içerisinde Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi gibi dolaylı vergilerin payının düşürülmesinden geçmektedir. Bu payın düşürülmesinde en önemli silahta kayıt dışı ekonomiyle mücadeledir.Elbette kayıt dışı ekonomiyle mücadele konusunda devletin ilgili kurumlarınca çok ciddi tedbirler alınarak uygulamaya konulmakla birlikte, kayıt dışının ekonominin en büyük düşmanı, bu konuda sağduyuya sahip ve gerekli vergi bilinci oluşmuş toplumlardır.Devlet vergiler aracılığı ile toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilmekte, ekonomik ve sosyal hayata, kamusal harcamalar ile müdahale edebilmektedir. Hal böyle olunca da verginin sağlıklı toplanması kamu harcamalarının sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi için bir zorunluluk oluşturmaktadır. Vergi gelirlerinin artması ile devletin, yapabileceği sosyal harcamalar ve yatırım harcamalarına ayırdığı payda artacaktır. Bu payın artmasıyla, ekonomide sağlayacağı canlanma nedeniyle istihdam olanaklarının artması, işsizliğin azalması gibi bir dizi olumlu gelişmeler de meydana gelecektir. Azalan işsizliğin topluma hem ekonomik anlamda hem sosyal anlamda getirileri çok büyük olacaktır.Devletin kamusal harcamalarının finansman aracı olan vergilerin, etkin ve zamanında toplanmasının topluma sağlayacağı bir başka fayda ise, vergi gelirlerinden eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere ayrılan bütçenin artacak olmasıdır. Devletin yapmış olduğu zorunlu harcamalar arasında yer alan eğitim ve sağlık harcamaları devlet açısından her ne kadar gider olarak görünse de bu harcamalar ile elde edilecek faydaların uzun vadede toplumumuz için getirisinin çok yüksek olduğu şüphesizdir. Geleceğimizin temsilcileri çocuklarımız için daha iyi bir eğitim sağlanabilmesi, tüm çocuklar için fırsat eşitliği sağlanabilmesi ve kuşkusuz güçlü bir ülkenin en sağlam temelleri eğitimli genç nesiller ile atılabilecek ve sürdürülebilecektir.Sağlıklı vergi toplayabilmenin yolu bilinçli bir toplumdan geçmektedir. Toplumda yaşayan her bireyin bu konuda üzerine düşen sorumlulukları bulunmaktadır.Geleceğe güvenle bakabilmek, ülke gelişimine katkıda bulunmak ve çocuklarımıza yaşanabilir güzel bir ülke bırakabilmek amacıyla her vatandaşımızın üzerine düşen görevi yerine getireceği inancıyla, bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle.