Avrupa Birliği İstatistik Kurumu ve TÜİK verilerine göre Türkiye, Avrupa’da eğitim enflasyonunun en yüksek olduğu ülke. Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, son üç yılda ilköğretim düzeyindeki bir öğrencinin yıllık eğitim maliyetinin en az üç kat arttığını belirterek, “Üniversite düzeyindeki öğrenciler için bu oran daha da yükseldi. Bu nedenle üniversite öğrencileri arasında kayıt dondurma ve okul bırakma oranlarında ciddi artış var” dedi.
EĞİTİME YETERLİ BÜTÇE AYRILMIYOR
Türkiye’de eğitim enflasyonunun yüksek olmasının temel nedenleri arasında kamusal eğitime yeterli bütçe ayrılmaması ve derinleşen ekonomik krizin yer aldığını söyleyen Parlakçı, “Eğitim enflasyonundaki belirgin artışın doğrudan etkileri, özellikle düşük gelirli ailelerin çocuklarında somut olarak gözlemlenmektedir. Artan eğitim maliyetleri; kırtasiye, ulaşım, yemek ve kaynak kitap gibi temel giderler üzerinden velilerin omuzlarına ağır bir yük bindirmekte; birçok aile borçlanmakta ya da temel ihtiyaçlarından feragat ederek çocuklarını okula göndermeye çalışmaktadır. Bu durum, çocukların okula devamını ve başarısını doğrudan olumsuz etkilemektedir” diye konuştu.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ OKULU BIRAKIYOR
Devlet okullarında eğitimin yasal olarak ücretsiz tanımlanmasına rağmen, hijyen malzemeleri, kaynak kitaplar, servis ücretleri, okul katkı payları ve benzeri uygulamaların özellikle dar gelirli aileleri zorladığını dile getiren Parlakçı şunları söyledi:”Türkiye'de eğitim enflasyonu TÜİK’in Mayıs 2025 verilerine göre, yıllık bazda yüzde 71,67 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran, aynı dönemdeki genel Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışının çok üzerindedir. Bu uçurum, dar gelirli ailelerin çocuklarını eğitimden koparma riski taşıyor. Son üç yılda ilkokul ve ortaokul düzeyindeki bir öğrencinin yıllık eğitim maliyeti en az üç kat artmış, lise ve üniversite düzeyindeki öğrenciler için bu oran daha da yükselmiştir. Bu nedenle üniversite öğrencileri arasında kayıt dondurma ve okul bırakma oranlarında ciddi artış gözlemlenmektedir.”
EK İŞ YAPIYORLAR
Mevcut politikaların sürdürülmesi halinde önümüzdeki 5-10 yıl içinde eğitimin, tamamen ticarileşmiş, erişilemez ve eşitsiz bir hale geleceğini öne süren Parlakçı, “Devlet okullarında eğitim daha da niteliksiz hale gelecek; özel okul, kurs ve etüt merkezlerinin oranı artacak; toplumsal eşitsizlik daha da keskinleşecektir. Bu sürecin eğitim emekçileri üzerindeki etkileri de ciddi boyutlardadır. Eğitim emekçilerinin maaşlarının alım gücü düşerken çok sayıda eğitim emekçisi geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kalmakta; özellikle köy okullarında görev yapan öğretmenler, öğrencilerin temel ihtiyaçlarını kendi maaşlarından karşılamaktadır. Eğitimdeki enflasyon, öğretmenleri de ağır bir sosyal ve ekonomik yük altına sokmaktadır.” Şeklinde konuştu. Meral KINACILAR ERBEKTE
