Okuyucumuz evladını evde rahatça ev işlerini yapmak ve susturmak için eline cep telefonu verdiğini ama zamanla çocuğun cihaz bağımlısı olduğunu belirtiyor. Cihaz yüzünden akranlarından daha geç konuştuğunu ve arkadaş edinemediğinden yakınıp bizden yardım istiyor. Hayatımız artık akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve tabletlerle çevrili. Hatta eğitim sistemimiz bile tabletle eğitime geçti. Hemen bütün çocukların kendine ait telefonları var. Evet, teknolojiyle iç içe olmak, gelişmek, teknolojinin nimetlerinden faydalanmak çok güzel. Ancak yapılan araştırmalar doğrultusunda maalesef ki ülkemizde gençlerin % 10.5 i teknoloji bağımlısı olarak tanımlanıyor. Konuya ilişkin olarak Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nin Kurucusu Nörolog Mehmet Yavuz, oyun oynama bağımlılığı hakkında önemli bilgilerBağımlılık yaşı 6’ya kadar indiSon zamanlarda her anne babanın sık sık duyduğumuz problemi olan çocuğum oyun bağımlısı mı oldu sorusu çıkıyor karşımıza. Öyle ki bu durum çocukların okul hayatlarını ve günlük diğer aktivitelerini dahi ciddi derecede olumsuz etkilenmesi olarak tanımlanıyor. Bir takım araştırmalar şunu gösteriyor ki oyun bağımlılığı tıpkı kimyasal bağımlılıklarda olduğu gibi içe dönük ve utangaç çocuklarda daha çok yaygın. Bağımlılık yaşı 6’ya inmiş durumda ancak esas risk grubu 10-17 yaş arasındaki çocukları kapsamakta. Özellikle sosyal ilişkileri zayıf ve duygusal anlamda bir bağ kurmakta dahi zorlanan, reddedilme korkusu yaşayan çocuklar, reelde başaramadıkları üstünlüğü, sanal oyunlar üzerinden sağlamaya çalışıyorlar. Birçok ebeveyn bu durumu telefonu, tableti ya da bilgisayarı çocuğumun elinden alırsam ya da yasaklarsa aşarım diye düşünüyor ancak bu kısır döngüyü aşmanın yolu bu olamaz.