İki insan şu ya da bu şekilde karşılaşıp tanışınca,, karşılarında bir” çıkar!” ilişkisi belirir. Belki ikisinin de bundan haberi yoktur. Yani bilincinde değildirler demek istiyorum. Bir başka deyişle ikisinde de karşılıklı bir “ beklenti” oluşur.

Her ikisine birden “ insan” diyeceğimiz için bu sözcük her ikisini de kapsar. Peki nedir bu gizli beklenti ? 1. Karşıyı gerçekliğiyle tanımak ister. 2. Kendini olmak istediği, ya da karşının görmek istediği gibi, göstermek ister. Karşılıklı “beklenti” ve aynı zamanda “yapay”lık başlamıştır.

Hiç farkına bile varmadan insan kendini iyi,güzel,doğru göstermeye farkında olmadan çabalarken bir maske takınır. Bu maske genelde sözlü bir maskedir. J.Paul Sartre buna : “ İnsana dil gerçek düşüncesini saklamak için verilmiştir!” der. Kendini övmek toplumada beğenilmediği hatta ayıplandığı için insan bunu açık seçik yapmaz. Sözcüklerin arkasına sığınarak, “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla! babında bir taktikle ortaya koyar. İşte yüzündeki maske budur!

Öte yandan karşısındaki de o maskeden takmıştır. “Hiç kimse ayranım ekşi demez!” Onun da yoğurdu en iyidir, en allıdır en ballıdır!

Şimdi bir de karşısındaki onun söylediğince değil sözlerinin altında yatanca anlamaya çalışmak savaşı vardır. Usta kişi bilir ki “ İnsan oğlu ağzını açınca beyni gözükür!” Onun için genelde dinlemeyi yeğler, “ Aptalsa, ya da da az zeki olansa, kendini bırakmıştır narsizmin durgun sularına seyredip durur sözlerinde kendini!

İnsanın sözlerinde beyni gözükür ama, bunu görmek her göze nasip değildir. Bu dili okumasını bilmek, satır aralarını okumak, yalanla gerçeğin ayrımını yapmak, neyin gerçek, neyin abartı olduğunu, neyin olağan” insanî olduğunu, neyin abartılı “aşağsama karmaşası” olduğunu, sezinler!

Bu gözlerden birisi İ.Ö . 185-159 da yaşamış Terence’ olsa gerek: “ İnsani olan hiçbir şey bana yabancı değildir!” der.

Şimdi en yukarda aldığımız iki kişinin karşılıklı iki cins olduğunu varsayalım, Maskeler takılmış her iki taraf da kendisinin en iyi yanlarını gösteriyor. Ya da karşıdakini beğenmişse onun da kendisini beğenmesini istiyor. Maskeler takılmış… Birbirlerini daha iyi tanımak için zaman gereksinimleri var! Eh bu zamanı da boşa geçirmeyecekler ya1 Daha iyi , daha derinlemesine tanımak için ne gerekirse yapacaklar tabii…Buna cicim biçim ayları mı ne denir ?

Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış !

Soğanı da damat etseler kırk gün zarı mideye oturmaz !

Eğer bir evlilik kazası vukuu bulmuşsa, genelde çok geçmeden maskeler düşer, gerçek görünür ve….Boşanmaların yüzde yüz sebebi bulunmuş olur. Bliliyor musunuz ,boşanmaların tek Sebebi : Evlilik!!!!