Her çocuğun kahramanıdır babası. Benim de öyle.
Ancak salt babam olduğu için kahramanım olmadı benim babam.
Kahraman sayılmayı hak ettiği özelliklerinden dolayı kahramanımdı o.
Babamın bize nasihatte bulunduğunu hiç hatırlamıyorum.
Tembih ettiğini de. Bir kere çok hoş sohbetti babam.
Anlatmayı sevdiği kadar, dinlemeyi de severdi. Ya kendi yaşadıklarından, yada başkalarının yaşadıklarından bahse konuya girerdi.
Sohbet nihayete erdiğinde herkes payına düşen dersi alırdı.
Farkında olmadan aldığımız bu seanslardaki derslerle nasılda doldurmuştu dünyamızı farkında değilmişiz meğer.
İlk öğretmenimiz, ilk eğitmenimiz olmuş sessiz, sedasız.
O’nu şimdi daha iyi anlıyorum.
Bizi Cumhuriyet’in değerleriyle yetiştirende oydu.
Devrimci bilinçle yoğuranda. Türklük şuuruyla yolumuzu aydınlatan da o’ydu.
Atatürk sevgisinden, Kemalizm’e açılan yolu bize belleten de o’ydu.
Ankara’da Yaşar Kemal’in “İnce Memed”ini okumam için elime tutuşturduğunda henüz ilkokulun son sınıfında ya vardım, ya yoktum.
Haberler pür dikkat dinlenir, yurt ve dünya gündemi takip edilirdi. Son vaktine kadar gazeteler hiç eksik olmadı evimizden.
Bilgiye ve bilgilendirmeye, öğrenmeye ve öğretmeye kodlanmış gibiydi. İyi bir mütefekkirdi aynı zamanda. Zamanın en iyi din alimlerinden biri olan Çömez Hoca’nın talebesi olmakla iftihar eder, her fırsatta hocasına rahmet gönderirdi.
Sıra dışı bir adamdı babam. Müthiş bir öngörüye ve kıvrak bir zekaya sahipti. Kişilikli, dobralığı ve dik duruşuyla kendine cemiyette önemli ve saygın bir yer edinmişti her zaman.
Antep’te Körcüğünoğlu Ayvaz’dan, Ankara’da Kürt Ahmet’e, Dündar Kılıç’a, oradan İstanbul’da Dramalı Hasan’a kadar uzanan, yine Ankara’da İtfaiye Meydanı’nda Arapoğlu Abdullah’ın Kulübü’nde zar tutan Yılmaz Güney’den, Anafartalar Adliyesi’nde görmeye gittiği Deniz Geçmiş’e kadar uzanan ne çok hikaye, ne çok anı biriktirmişti oysaki yaşamında. Daha dün gibi belleğimde “çocukları astılar” deyişi ve hüzünle birlikte karşılamaları gözyaşlarını (6Mayıs 1972) annemle birlikte.
Bu kesik bilgilerle ve kısa dokunuşlarla ne kadar anlatmaya çalışsamda eksik anlatacağım bir adamdı benim babam. O’nu ne kadar izaha koyulsamda, izaha muhtaç kalacağım gün gibi aşikar. Ve biliyorum ki;
Her çocuğun kahramanıdır babası. Benim de öyle.
Ancak salt babam olduğu için kahramanım olmadı benim babam.
Kahraman sayılmayı hak ettiği özelliklerinden dolayı kahramanımdı o.