15-20 Yaşındaki kadın Afrika gibidir. Henüz hiçbir yeri keşfedilmemiştir20-30 yaşındaki kadın Hindistan gibidir. Her yeri sıcak, bereketli ve esrarengizdir.30-40 yaşındaki kadın Amerika gibidir. Tek yönüyle mükemmeldir.40-50 yaşındaki kadın savaş sonrası Avrupa gibidir. Her yanı tahrip edilmiştir.50-60 yaşındaki kadın Sibirya gibidir.Herkes nerede olduğunu bilir, fakat kimse görmek istemez.Dikkat edilirse tüm bu esprili anlatımlar güzellik ve cinsellik ögesini erkek açısından ön planda tutmaktadır.Peki aynı konuda erkekler için ne diyor acaba bu isimsiz halk filozofları ?20 yaşındaki erkek banliyo treni gibidir. Her istasyonda durur.30 yaşındaki erkek posta treni gibidir. Önemli istasyonlarda durur.40 yaşındaki erkek expres gibidir. Büyük istasyonlarda durur.50 yaşındaki erkek marşandiz gibidir. Yalnız su almak için durur.60 yaşındaki erkek kaza yapmış tren gibidir. Depoya çekilir.70 yaşındaki erkek de neyse ne. Ben ona erkek mi derim ! Dikkat edilirse burada da gene kadınlar karşısında erkeklerin güç yönünden cinsel bir obje olarak görüldüğü, değerlendirildiği görülür. Siz ne dersiniz ?Doğaldır ki bu arada iyi,işe yarar (!) kadının nasıl olması gerektiği de, taa eskilerden beri tartışılagelmiştir. Erkeğin bireysel zevkleri değişken olmakla birlikte iyi(!),işe yarar(!) cinsel araç olarak güzel(!) kabul edilebilecek kadınların özelliklerini 16.yüzyılda yazılmış Bahname’den alıntı yaparak saptamaya çalışalım mı ?Bakalım erkek(!) açısından geçen 400 yıl neleri değiştirmiş.Sınava hazır mısınız erkekler !?“Kadın kısmının:*Dört nesnesi kara gerek: Saçı ve kaşı ve kirpiği ve gözünün karası.*Dört nesnesi kızıl gerek : Dili ve dudağı ve yanağı ve avurdları.* Dört nesnesi uzun ger8ek: Boynu ve burnu ve kaşı ve parmakları.*Dört nesnesi hoş kokulu gerek: Kaltuk altları, burnu ve azası-el , kol,ayak ve bacakları- ve ferci,*Dört nesnesi geniş gerek : Alnı ve gözleri ve göğsü ve butları,*Dört nesnesi dar gerek : Burun delikleri ve kulak delikleri ve göbek deliği ve ferci,Ve dahi şöyle gerek ki…*Benzi ak ola veyahut kaz benizli ola,*Ve teni pembe ola,*Ve güldüğü vakit güzel ola,*Ve gerek ki gözlerinin karası çok ve de kaşları çatık ola,*Ve yürüdüğü zaman gö….nün etleri depreşe,*Ve huyu tatlı ola; sözü tatlı ola, yumuşak ola…Siz istediğiniz gibi konu üzerinde fikir yürütürken biz size bir başkabahname’den söz açacağız. Bunda da kadınların beğendiği erkeklerin özellikleri verilmektedir. Erkek kısmının :*Cömert, yiğit ve sözüne sadık, tatlı dilli ve eğlenceyi ve övmeyi (herhalde “iltifat etme”anlamında- fark edip latifeler bilmesi…*Ve dahi erkek gibi giyinip kuşanmakta hoş görünümlü olup kadınların hoşlandığı şekilde olmasıdır.-Ne demekse?!-Ve yaratılışı temiz ve bedeni temiz olmasıdır…Nereden bakılırsa bakılsın kadının erkeklerce reddedilmeyen iki temel değeri vardır: Cinsel araç olması, analığı ve ev kadınlığı. İkisi de neslin devamını sağlayan iki temel öge! Bu ögeye halen ülkemizin genelinde sürmekte olan bir anlayışı da ekleyerek konuyu sürdürelim: Evet kadın ana olarak değerlidir, ancak ‘erkek’ çocuk doğurursa daha değerlidir ve bazen de ‘ancak o zaman’ değerlidir. Bir çok yerde, erkek doğuran kadın armağanlara, iltifatlara boğulurken, kız doğuran kadın horlanmayla karşılanmaktadır. Ve doğanın yasası, ya da bazılarınca suçu(!) gene kadınların üzerine yıkılmaktadır. ”Erkek adamın erkek oğlu olur ya da erkek damadı !” Devam edecek