Türkiye Gerçeğinin Gaziantep Yansımaları; Uyuşturucu Ve Ahlaki Çöküntü

Türkiye’nin üç temel sorunu var. Ekonomi (1) Terör (2) ve Göç (3).

Bu tespiti yapmak için kâhin olmaya ya da siyaset bilgini sayılmaya da lüzum yok.

Birde bu sorunlar yumağı içinde bunlara ilaveten son dönemde toplumu kuşatan ve bireyi esaret altına alan iki olgu öne çıkmaya başladı.

Seks ve uyuşturucu.

Kimi zaman birbirinden bağımsız gibi görüntü verse de çoğu zaman birbirini tetikleyen ve besleyen tehlikenin diğer iki adı.

Bundan çeyrek asır önce kokuşmuş Amerikan dizilerinde gördüğümüz ya da ecnebi coğrafyalarından gelen fısıltılarla garipsediğimiz olayların ve manzaraların çok daha şiddetlisine kendi ülkemizde tanıklık etmeye başladık.

Uyuşturucu kullanımının ilkokula, seks yaşının ortaokula kadar düştüğü artık bir realite.

Emperyal ülkelerin istihbarat birimlerine bağlı olarak faaliyet gösteren, Özel Harp ve Toplum Mühendisliği masaları hedef tayin ettikleri ülkelerin gençliğini ve toplumsal dokusunu çözmek, işgali ve teslimiyeti sağlamak için öngörülen gerekli maddi alt yapıyı oluşturmak adına seks’i ve uyuşturucuyu etkin materyaller olarak kullanıyor.

Bu manada “ Ele geçirmek istediğiniz toprakların halkını seks’e ve uyuşturucuya alıştırın” tezi tıkır tıkır işliyor.

Artık insanlar uyuşturucu nöbeti geçiren ve yerlerde sürüklenen gençleri öylesine kanıksar bir duruma gelmişlerki, onları görmezden gelerek ve adeta üzerlerine basarak yollarına devam edebiliyorlar.

Bir hap ya da birkaç gram sentetik uyuşturucu için bedeniyle pazarlık yapan kızlar ise bu sinsi ve tehlikeli meselenin bir diğer boyutu.

Kitle iletişim araçlarında ya da pratikte sıkça görmeye alıştığımız bu görüntüler ülkenin tamamında ve şehrimizide kıskacında tutan, artık tam manasıyla toplumsal bir salgın.

Hızlı ve yoğun göç, kozmopolitleşen Gaziantep gerçeğiyle, insan kirliliği birleştiğinde manzara kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Bu bağlamda; Gaziantep’teki her türden uyuşturucu satışının yoğun olarak yapıldığı mahalleleri, kapı kapı tanıyan, mesken tuttukları parkları ve metruk binaları bilmeyen yok gibi.

Ortaokul ve lise çağındaki kızların ateş-buz’a alıştırıldığı dolayısıyla eşyanın tabiatı gereği ardından fuhuşa sürüklendiği bu ve benzeri illetlerin kimi bölgelerde ev kadınlarını dahi kıskaca aldığı söyleniyor.

Bu olaylara münferit gözüyle bakarak hafife alırsak bunun toplumsal karşılığı ve geri dönüşü milli dokumuzu dahi sarsacak kadar kötü olacaktır.

Çünkü seks’in ve her türden sapkınlığın uyuşturucuyla birleşerek yok etme tehditinde bulunduğu toplumsal dokumuzdur, çözülmekte olan aile yapımız ve ortak istiklal beklentimizdir.