Türkiye her geçen gün gerginliğe sevkediliyor.. Bizler Başbakan Recep Tayyip Erdoğa'dan,
piyasalardaki ekonomik sıkıntıya çözüm bulmasını ve işsizliğin önüne geçişin formüllerini beklerken, O, şu ortamda hiç gereği yokken türban sorununu gündeme taşıyor.. Ülkenin gerilmesine yol açıyor, böylece insanların birbirine bakışlarında karşılıklı anlayış ve dayanışma getirecek sevgi tomurcukları yerine, tam aksine nefret ve öfke tohumları atılıyor.. Oysa bunların hiç gereği yok.. Çünkü herkes ekmek derdinde, sanayici sıkıntıda, KOBİ'ler zorda, esnaf yaşam mücadelesi veriyor, her gün sokaklarda binlerce işsiz insan geziyor.. Ama nedendir bilinmez, bunlara çözüm üretileceğine, güzel ülkemizde huzur ve refah sinyalleri verileceğine, tam tersi, bizahiti Başbakan tarafından gündem öyle kimsenin çok da önemli görmediği, yani ülkenin birincil meselesi olarak bakmadığı türban meselesine çevriliyor.. Sayın Başbakan bunu niye yapıyor bilemem, ama sağduyulu Türk halkı sık sık bu türbanı gündeme getirmesinden, anayasayı, yargıyı ve laik cumhuriyetin temel taşlarını zorlamaya kalkışmasından artık rahatsız olmaya başlamıştır.. Kaldı ki tekrar ediyorum, şu anda Türkiye'de yaşayan büyük kesimin tek düşüncesi huzurun sağlanması, ekonomideki taşların yerine oturmasıdır.. Ömer Küsbeoğlu'na eleştiri ve sitem Bir işadamı dostum aradı ve geçtiğimiz günlerde Sayın Ömer Küsbeoğlu'nun Gaziantep'teki ekonomik krizin artık dayanılmaz hale geldiği yönündeki konuşmasına, teker teker sıraladığı olumsuzlukları dile getirmesine şaşırdığını söyledi.. Bu işadamı “ben aylar önce Ali Babaca'ın sanayi odasındaki toplantısında çıkıp sorunları tek başına da kalsam acı biçimde ifade etmeye çalıştım.. O sırada Sayın Ömer Küsbeoğlu bana karşı çıkmış ve bakanın karşısında tepki vermişti. Şimdi ise benim söylediklerimi dile getiriyor, doğrusu şaşırdım” dedi. Bu dostuma hiç şaşırmaması gerektiğini, çünkü Gaziantep'te yıllardır kötü bir alışkanlık olduğunu, bakan veya başbakan geldiğinde, şikayetlerin dozunun azaltıldığını, hatta yok edildiğine şahit olduğumu ifade ettim ve “bu nedenledir ki, Ankara Gaziantep'i çantada keklik görüyor, eline vurup ekmeğini rahatlıkla alıyor” dedim.. Üç-beş sanayici ve ihracatçının durumu iyi diye herkesi öyle görebilir miyiz ? Elbette geçtiğimiz ayda Tuğca'daki ödül töreninde Sayın Mehmet Aslan ve Nejat Koçer'in, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'e patlama derecesindeki serzenişini bu görüşümün dışında tutuyorum.. Yalnız bu konu bile çeşitli yorumları beraberinde getirmiş, bazı sanayiciler beni arayarak “iyi güzel de Kürşad Tüzme'e karşı böyle yapılmamıştı” demişlerdi.. Zaten bu düşünce ışığında AKP İl Başkanı Sayın Ökkeş Eruslu ilk kez sert tepki vermiş ve eleştiri getiren oda başkanlarına sert yanıt vermişti.. Bunlar aslında ülkenin ve özellikle kentimizin ekonomik konularda büyük sıkıntılara girmesinin etkileri.. Oda başkanları, dernek başkanları, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler haliyle tepki vermeli, düşüncelerini cesaretle söyleyebilmelidir.. Nihayetinde edilen feryat kişisel değildir.. Bu şehirde üç-beş sanayici veya ihracatçının durumu iyi diye, bunu tüm sanayicilere, kobilere, esnafa yayıp, “öyle söylenildiği gibi sıkıntı yok” demek, abeste iştigaldir.. Belediye başkanları değişir mi ? Yerel seçimler öne alınacak söylentileri, haliyle siyasete hareket getirdi. Ama sadece AKP'ye.. Diğer partiler hala genel seçim uykusunda, ana muhalefet CHP ise kimseye gerek duymadan kendi kendine partiyi parçalayıp küçültmesini sürdürüyor.. MHP'ye birşey demiyorum, çünkü hep sessiz.. Ayrıca halkın genel ve yerel sorunlarına çözüm ve yaklaşım konusunda etkisiz.. AKP'de il Başkanı Ökkeş Eruslu, daha önce de yazdığım gibi yerel seçimlerde tek tabanca olma düşüncesinde kararlı.. Belediye Başkanlarının tesbiti konusunda ağırlığını şimdiden koymak istiyor.. Son söz elbette genel başkan Recep Tayyip Erdoğa'da ama, örgütün, milletvekillerinin ve de Eruslu'nun görüşleri bu konuda etkin rol oynayacak.. Bana sorarsanız çok erken ama, Recep Tayyip Erdoğan Büyükşehir, Şehitkamil ve Şahinbey'i değiştirmez.. Ama bunu Ökkeş Özekşi olarak ben söylüyorum, adaşım Sayın Ökkeş Eruslu ne der bilemem.. Artık toplu taşımacılıkta sorun yaşanmaz Çünkü ihaleyi kazanan firma Gaziantep'ten.. Bunun çeşitli nedenleri var tabii.. Kevser'in darbesi elbette tartışılmaz, ama gelişen ve yaşanan birçok olay ve gelişmeler var ki, bunların hepsinin bu otobüs işletmesinde gözü olanların organizasyonlarıyla gerçekleştiğini gözardı etmemek lazım.. Kesin birşey varsa, yıpratma ve yıldırma taktiği başarıyla uygulandı, haklı haksız birçok senaryo yapıldı. Sonunda ihale kazanıldı ve yorgan gitti kavga bitti.. Yollar delik deşik, çukurlar tuzak gibi Daha kar yağmadı, aşırı yağışlar olmadı ama yollar tam anlamıyla rezalet.. Aslında rezaletin ana sebebi, açılan çukur ve kazılan yolların kapatılmayışı.. Kapatılanların ise en kısa sürede çökmesi.. Her üç belediyenin de başkanlarının bu konuya ciddi şekilde el atmalarını istiyoruz. Müdürlerinin amirlerinin yalan sözlerine kanmasınlar ve cadde ve sokaklardaki hem yayalar, hem de sürücüler için tehlike arzeden rezaletlere bir göz atsınlar.. Hepinize iyi haftalar