Nalân Çelik?in şiir coğrafyasında gezinirken azami itina göstermeye ve itidali elden bırakmamaya çalışıyorum. Yazdıklarım başkalarının yazdıklarına benzemesin istiyorum. Şiirlerin kurgusunda, derinliğinde ve dil yapısında, estetik kaygıları da göz önünde bulundurarak başkalarının göremediklerini göstermeye çalışıyorum. Sarf ettiğim bu cümleleri fazlasıyla iddialı bulanlar olabilir. Ancak ben bu yolla okura Nalân Çelik şiirlerini çözümleme kolaylığı sağladığım gibi, Nalân Çelik?e de yürüdüğü şiir yolunda duymaktan haz aldığı sözler kadar, duyması gerekenler konusunda da omuzlarıma yüklenmiş ağır sorumluluğun emrini yerine getiren sözler sarf etmem gerektiğini düşünüyorum. ?Yalınayak? taki Nalân Çelik şiirini tahlil etmeye devam edelim. 25. sayfadan başlayan ve giderek yoğunlaşan ve 69. sayfada nihayet bulan yabancı imgeler belirgin bir şekilde Nalân Çelik şiirlerinde öne çıkıyor. eros, kerberos (Syf. 26, Aşk Sığındı) tolstoy (Syf. 32, Aşkın Görebildiği) matruşka (Syf. 35, Düş ile Yaşam) lorca, celan, thomas man, Çehov, anna karanina, vronskı, (Syf. 36, Aşkın Gölgesi) frida, madam curie, marx, jenny, edger elen poe, zagar, selimoviç (Syf. 37, Aşkın Gölgesi) janus (Syf. 48, Yalınayak) prometeus (Syf. 61, Çadır ve Ateş) ricarda, marx, (Syf. 62, Çadır ve Ateş) lorca, pieren gülleri, leukas kayalıkları, sappha, anne sexton (Syf. 68, Sardunyalar ve Hülya) Nalân Çelik şiirinde kendine fazlasıyla yer bulan bu yabancı imgeler, kuşkusuz şairin derinliğini ve uzunca yıllara tekâmül eden bilgi birikimini göstermesi açısından önemli sayılabilecek izlerdir. Ancak, bu imgelerin şiiri daha tali bir pozisyona iterek, kendini öne çıkartma istemine karşı da, şairane bir uyanıklığı göz ardı etmemek gerektiği inancındayım. Zira ölçüsü kaçtığında başvurulan bu yöntemin şiiri gölgeleyerek, dizeleri baskı altında tutma ve sonrasında şiiri tamamen ele geçirme ve şiir sanatına egemen olma arzusu her zaman olacaktır. Yakın zaman şairleri içinde yunan feylesoflarına öykünerek ve antik yunan tanrılarıyla şiirlerini güçlendirdiklerini zanneden külliyetli miktarda kalemşörler mevcut. Bu kalem erbaplarının çoğu zaman yazdıkları şiir olmadığı gibi, beyhude çabaları da edebiyat dünyası içinde debelenmekten öte bir anlam taşımıyor. Nalân Çelik?in penceresini özce ve bizce ilhamların tıklatmasını diliyorum. Bu yolu takip ettiğinde şiirinin daha da güçleneceğine, yeni dünyaların keşfinde sonucu tayin edecek kâşifin Nalân Çelik olacağına olan inancımı da ayrıca ifade ediyorum.