Yine yaptı yapacağını Nalan Çelik, yeni bir şiir yapıtıyla gönül penceremizi tıklattı.
2001 yılından itibaren şiirleri, öyküleri, araştırmaları, denemeleri ve düz yazılarıyla Türk Edebiyatına tam anlamıyla operasyonel bir giriş yapan Nalan Çelik, o günden bugüne hiç durmadı.
En son telefon görüşmemizde Sabiha Gökçen Havaalanından TÜYAP Kitap Fuarında okurlarıyla buluşmak üzere İzmir?e uçuyordu.
Son 10 yılda katedilen 25 yıllık bir yol ve müthiş bir ivme kazanan edebiyatçı çizgi. Bunun üzerine söz olarak neleri koymak gerekiyor. Bırakalım o söylesin biz dinleyelim. O yazsın biz okuyalım. Kasım?da şiire çiçek açtıracak kadar donanımlı bu birikime saygının ötesinde neler sunabilirim ki?

Akıllı kadınlar cadı ilan edildi
Bacaklarının arasında süpürge
Yaş giyisisiyle uçup dururlar gökyüzünde
Akıllı da olsa aptalı oynayan kadınlar
Ellerinde elektrikli süpürge
Hala saçlarıyla övünürler
Yeryüzüne süpürge yaptım diye (sayfa 53.)

Nalan Çelik beni şiirlerine alıştırdı. Şimdilerde onun şiirlerinde sürekli savaşını verdiği kadını arıyorum. Bu tarzı kullandığı şiirleri diğerlerinden ayırıyor ve kategorize ediyorum.
Hemcinslerinin hakkını gözeten, onların ezilmişliğine, viran edilmiş kişiliklerine göğsünü siper eden sanatını bir ?Amazon Duruşu? olarak kabul ediyorum.

Taze et peşinde koşanlar
Kasapa değil
Kurban seçmeye giderler
Kendileri karta kaçsada
Mıncıklayacaklardır illa ki
Meleyen bakışları
Ellerinde bir tutam taze otla (sayfa. 65)

Tasarrufu gözeten sözcük yapısıyla, çok şeyler anlatma sanatına iyi bir örnek ?taze ot ve et?. Aynı zamanda söylenmesi gerekenlerin ağır yükünü söyleyerek üzerinden atmaya matuf dik bir duruş.
Ata erkşiliğe karşı ve toplumsal baskının ezici etkisine karşı gösterilmiş bir ayna belkide.

Temizlik yirmi dört saat
Tanrı beş vakit
Bazen de kazalar
İçgüdüsel birleşme
Bebeklerin altını temizlemek
Binlerce yıl (sayfa. 69)

Evet, ?Kasımda Çiçek Açmak? kitabının içinde pek çok kayda değer şiir var. Altını çizdiğim pek çok mısra ve alkışladığım düşünsel perspektif, şiire ruh ve mana elbisesi giydiren dünyevi göz.

Türk şiir sanatında Kadın şairlerin önemli bulduğum bir çıkışı sözkonusu. Yazarak direnmek ve yazarak aydınlatmak gibi toplumsal bir ödevin ayırdındaki bu kalemler, kadının kurtuluşuna paralel olarak toplumun kurtuluşunuda sağlayacak olan aydınlığın şafağını söktürecekler.
Söz vaktini şaşırmaz Kadın şairlerden açılmışken, sohbet, geçenlerde Durcan Yaşacan?la görüştüm, Sevencan Saraçoğlu?ndan konuştuk.
Ağır hastalığından ve ölmüş olabileceğinden bahsetti. Sözcükler boğazımda düğümlenirken, kalbini emsalsiz bir acıyla sızladığını hissettim.
Sevencan eğer mavera ülkesinin yurttaşıysa, tanrı onun ömrünü diğer kadın şairlere pay etsin. eğer yaşıyorsa şiirleriyle ve ?içimi yıkayan sesiyle? bize ses versin. ?Kasımda çiçek açmak? ve Nalan Çelik için çok sözler etmek gerek. Ancak hatm-i kelamıda tadında bırakmak esastır diye son söze geçiyorum.
Evet, Anacığım ?senin kızın artık şiir oldu? Yaşamak denen o haşmetli ve zor sanatı şiirleştirdi. Düştüğü bu çileli ve meşakkatli yolda o da şiirin kendisi oldu.
Şiire dönüşen şairken aynı zamanda hayatı şiir eyleyen kalem olmak az şey mi?

Övün anacağım kızınla ?senin kızın artık şiir oldu? Dostlara selam, yola devam vesselam?