Bayram öncesi güzel şeyler düşünmek, moral verici sözler sarfetmek istiyorum.. Yaşamım boyunca Kurban bayramını hep farklı görmüşümdür.. Bir tuhaf gelir bu bayram bana.. Kan akıtılır, binlerce milyonlarca hayvan kesilir.. Bir kere kesilirken asla bakamam.. Çocuklara da baktırılmasını doğru görmem.. Ama özellikle bazı aileler tam tersini yaparlar. Elbette saygı duyarım..Çocuklar için bir şey daha var tabii.. Kurban kesilen ailelerin çocuğu ile kesemeyen ailelerin çocuğu.. Benim küçüklüğüm, sürekli kesemeyen ailenin çocuğu olarak geçti çoğunlukla.. Büyüdük bu kez biz aile reisi olduk, yine kesemeyenler kategorisinde yerimizi aldık. En kötüsü komşular keserken, çocuğunuzun sessizce onları izlemesi.. O ailenin çocuklarının heyecanla kurban kesimi sırasında yarı oyun, yarı merak içinde hareketli görüntülerini sessizce izlemeleri.. Size bir şey diyememeleri.. Söyledikleri tek şey, kurban bayramı öncesi, annelerine “babam bu sene kurban kesecek mi?” demesi.. Sonra eski adetler çerçevesinde sizin kesmediğinizi bilen komşu veya tanıdıkların eve et göndermesi.. Nedense küçüklük ve gençlik yıllarımızda kurban denilince aklıma ilk gelen bunlar olur.. Birde kurban kesen ama etleri fakir fukara dağıtmayanlar gelir aklıma.. Paylaşmayan bencil komşular çıkmaz aklımdan...BU GERÇEKLER İÇİMİ ACITMIŞTIR HEPŞimdiki bayramların da eskisinden farkı yok aslında. Kesemeyenler çoğunlukta elbette.. Hiç değilse yarım veya bir kilo et alayım da kavurma yapalım, veya pikniğe gidip çocuklara kebap yapalım diye çırpınan babalar var.. Elbette eskiye göre yardım kuruluşları çoğaldı, tespit ettiklerine et gönderiyorlar.. Ama Gaziantep’i örneklersem, fakir sayısı o kadar çok ki, hepsinin nasiplenmesi imkansız haliyle.. Bu arada kredi kartıyla kurban kesenler de var içimizde.. Her şeyde olduğu gibi, sonrasını düşünmeyip, sadece hanıma ve çocuklarını bayramı zehir etmeyeyim diyerek riske giren babalar var.. Bunlara Suriyelileri de eklemeliyim.. Durumları iyi olanlarda, sokaklarda para dilenen, çöp konteynerlerinin başında nöbet bekleyenleri yok sayamam. Özellikle akşam saatlerinde o konteynerlerinin başında çocuklarıyla bekleyen, lokantaların önünde kendilerine verilecek atıklara ümidini bağlayanlar var şehrimizde.. Onlar da kurban bayramını geçirecek ama nasıl, ne şekilde siz hesap edin artık..YARDIM DERNEKLERİNE DİKKATBirde bayramları farklı geçirenler var.. Tatilciler yani.. Kimileri kesip giderler, kimileri hiç kesmezler.. Kimileri kestirir yardım kuruluşlarına verirler.. Haaa.., iyi ki aklıma geldi, kurbanlarınızı bağışlarken bazı yardım kuruluşlarına veya çakmalara dikkat edin lütfen.. Bu konuda büyük suiistimal yapılıyor.. Bağışlarınız o kuruluşlar, dernekler veya vakıflar adıyla faaliyet gösteren bazılarının ceplerine gidiyor.. Bunun örneklerini çok görüyoruz ve yargılanıp ceza alanları biliyoruz.. Bunu da hatırlatmak istedim tabii.. Tek dikkat etmeniz gereken şey, o kuruluş, dernek veya vakıfların yöneticilerinin kimler olduğu.. Kentte tanıdık ve bildik simaların yönettiği kuruluşlar ilk tercihimdir.. Bu kurban işi çok detaylı.. Yazmakla bitmez elbette.. Ama bu vesileyle sizlerle paylaşmak istedim..ÇEYREK ASIRA ADIM ATTIKBu kez tam bayram arefesine rast geldi gazetemizin kuruluşunun yıldönümü.. İlk sayımız da Hazreti Muhammed’in doğum gününe denk gelmişti.. İnanın garip duygular içindeyim bu satırları yazarken.. 24 yıl nasıl geçti, bu koşullarda nasıl yaşatabildik hala inanmakta güçlük çekiyorum.. Artık bugünden itibaren 25’inci yıldan gün almaya başladık.. Devamını getirebilirmiyiz çok emin değilim.. Çünkü şartlar inanılmaz zorlaştı..1994 yılının 19 Ağustos gününde yayım hayatına ilk adımı atmıştı bu gazete.. İnanın yokluktan yarattık bu gazeteyi. Borçlanarak alınan 2 bilgisayar, bir skayner, birkaç ikinci el masa vs. Velic pasajında 2 küçük odada “Ya Bismillah”deyip start vermemizi dün gibi hatırlıyorum.. 25.yillogoson.jpgİlk adı SPOR27 olmuştu ve Tabliod boy yayınlıyorduk. Sonra Gaziantep27 yaptık ve büyük boy gazeteye geçtik. Aynı şekilde devam ediyoruz.. Dileğimiz devam etmek.. Üstlendiğimiz misyon gereği Gaziantep’in sesi olmayı sürdürmek.. Sadece, ama sadece gazetecilik yaparak yaşamaya çalışmak.. Bizlere duyduğunuz güven ve bu gazeteye verdiğiniz İTİBAR ZENGİNLİĞİ elbette maddi olarak değer biçilemeyecek kadar büyük... Nereye kadar dayanırız bilemem ama 25’nci yıla adım atmanın mutluluğu ve gururu bizlere yeter.. tüm okuyucularımıza teşekkür ediyoruz..
HEPİNİZE İYİ BAYRAMLAR…