Geçen hafta başında yaptığımız 'küskünlüğü dargınlığı bırakalım takımımıza sahip çıkalım. Çünkü Gaziantepspor bizimdir' çağrısının semeresini dünkü maçta görmek gerçekten gurur verici oldu..Tribünler doldu, sporseverler o çağrımızdaki mesajı aldı ve takımlarını desteklemeye Kamil Ocak Stadına koştu..Tribünler bir dakika bile sessiz kalmadı, sinerjiyi saha içine yansıttı. Futbolcularımız da Allahı var iyi mücadele verdi. Hikmet Karaman akıllı bir oyun anlayışı ile saha içini mükemmel organize etti. Rakip penaltı kaçırdı, daha doğrusu Özden kurtardı, hakem atış sırasında ceza alanına dolan futbolcular yüzünden tekrarlatabilirdi ama yapmadı ve zorda olsa maçtan 3 puanla ayrılmasını bildik.. Ancak bu galibiyetle herşeyi bitmiş görmemeliyiz.. Çünkü bulunduğumuz yer sıkıntılı. Rakiplerin kaybetmesi, bizim ise kazanmamız lazım. Ne varki, Samsun ve Karabük kaybetmedi. Yine de yılgınlıga düşüp bu sinerjiyi devam ettirmeli ve elele vererek başarıya doğru adımlarımızı atmalıyız.. Bu şehir kendi takımına sahip çıktığı ve 'Gaziantepspor Bizim' dediği müddetçe, birde o sinerjiyi futbol takımına yansıttığı takdirde bu zorlu günleri atlatabiliriz.. Yeterki özellikle yönetimden kimse ön plana çıkıp hız kestirecek konuşmalar yapmasın.. İnsanlara hakaret edip takımın ve şehrin huzurunu bozmasın.. Gerisini bu kent halkı tamamlayacaktır..

BU ŞEHRİN DÜZGÜN

YOLLARA İHTİYACI VAR

Gaziantep'te yaşayan herkesi çileden çıkartan yolların bozukluğu, hergün çoğalan çukurlar, kazılıp da öylece bırakılan cadde ve sokaklar üzerinde gazete olarak titizlikle duruyoruz..

Madem bu kentte yaşıyoruz, madem bu kentte yayıncılık yapıyoruz, o zaman vatandaşın birebir yaşadığı sorunların çözümü için görevimizi yerine getirmeliyiz..Bunu da elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz..

Elbette ki, aynı duyguyu çeşitli yönleriyle vilayet başta olmak üzere belediyelerimizin de hissetmesini bekleriz..Çünkü sadece bizim yazmamız veya dile getirmemiz yetmiyor. Asıl icra ve hizmet makamı onlardır..

Hemen belirteyim, kar yağışından sonra yollar bozuldu savunması bu şehirde yaşayan vatandaşı ikna etmeye yetmez.. Gaziantep'te yıllardır, bazı bölgelerde ise aylardır yollar kaderine terkedilmiştir. Alt yapı çalışmaları nedeniyle kazı yapan kurum ve kuruluşlar orayı öylece bırakmıştır. Buna işyerleri de dahildir..Onlar da çevreye ve vatandaşlara zarar verici nitelikte sorumsuz davranmıştır..

KURUMLARIN HEPSİ AYRI BAŞ ÇEKİYOR

Aslında bu şehirde söylenecek o kadar çok şey var ki, hangisini anlatacağımızı bizde bilmiyoruz.. Yetkililer kadar vatandaşlar olarak da sorumluluğumuzu yerine getiremiyoruz.. Örneğin bir işyerinin önü su-elektrik ve çeşitli nedenlerle izin alınmadan kazılır, sonra üzerine toprak veya asfalt parçaları serilir öylece bırakılır. Buna belediyeler seyirci kalır. Oysa kamuya ait yollar izinsiz kazılmaz, izinli kazıldığı takdirde izin veren belediyeler orayı kapatır.. Maalesef bu olay Gaziantep'te sağlıklı şekilde yapılmıyor..Aynı durum araç parkı içinde geçerlidir. Yollar zaten dar ama işyeri sahibi sabahtan akşama kadar kendi özel aracını dükkanının önünde bırakır. Müşterisi ise geldiğinde ikinci sıraya aracını koymak zorunda kalır..Böylece traŞk akışında yavaşlama olur..

Dönelim yine asıl meselemize.. Şehrimizde GASKİ- TEDAŞ-TELOKOM-GAZDAŞ ve KABLO TV'nin yapmış olduğu çalışmalar hizmet veya sorun çözme kadar sıkıntı yaratan türden gelişiyor.. Çalışmalar öncesi, sırası ve sonrasında yaşanan sorumsuzluklar vatandaşı canından bezdiriyor.

Bu gelişmeleri yıllardır yazıyorum. Bir bölgede alt yapı çalışması var ise, o bölgede yaya ve taşıt traŞği konusunda öncelikli tedbirler alınmalı.. TraŞği engelleyecek çalışma var ise, yönlendirici ve uyarıcı levhalar kullanılmalı..Kaç gün sürecekse vatandaşa bilgi verilmeli.. Çalışma bittikten sonra ise hemen yolun kapatılması çalışmaları yapılmalı.. Bu tür çalışmalar gelişmiş ülkelerde, hatta Türkiye'de vatandaşa karşı sorumluluk taşıyan şehirleri yönetenlerce son derece titizlikle yürütülür..

AYKOME ÇALIŞTIRILMIYOR

Aslında bizde de bu işin alt yapısı var.. AYKOME dediğimiz 'Altyapı Koordine Merkezi'bu işin tam adresidir..Ne yazık ki, işletilemiyor.. Tabelası yerinde ama işlevi yok denecek düzeyde..Oysa sistem tam olarak işletilse, tüm kurumların yapacakları yatırımlar ve çalışmalar masaya yatırılır, gün ve tarih belirlenir, hangi bölgede ise, onun alt yapısı hazırlanır..

Maalesef Gaziantep'te öyle olmuyor..Gaski herhangi bir bölgede çalışmasını yapıyor, yolları kazıyor, sonra kapatıyor..Bir ay sonra bu kez aynı bölgeye Gazdaş giriyor.. Yetmedi bir süre sonra TEDAŞ veyaTEİAŞ olmadı Telekom, veya Kablotv ekipleri gelip kazımaya başlıyor. O bölgedeki yolların büyük kısmı bir yıl içerisinde defalarca kazınıyor..

İşte AYKOME bunun için var. Mesele ciddiyetle ele alınsa, o bölgeye sadece bir kez giriliyor. Herşey koordine edilir ve hem milli servet heba olmaz, hemde vatandaşlar çile çekmez.. Ne yazık ki Gaziantep'te yıllardır var olan bu sistem işletilmiyor..

UKOME VAR AMA YETERSİZ KALIYOR

Sadece AYKOME için değil tabii söyleyeceklerimiz. UKOME yani 'Ulaşım Koordine Merkezi' de şehrimizde eleştirilerin odak noktasında bulunuyor.. UKOME büyükşehir içindeki her türlü ulaşım, traŞk ve toplu taşıma konularında üst düzeyde yönlendirici karar alma, uygulama, uygulatma ve ilgili mevzuattaki usulüne göre gereken tesisleri kurma, kurdurma ve işletme hak ve yetkilerine sahiptir..

Ayrıca, TraŞğin düzenli bir şekilde akımını sağlamak bakımından alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, traŞkle ilgili sorunları çözümlemek, işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek; otobüs, taksi, dolmuş ve servis durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek, otoparklar ile karayolu üzerindeki diğer park yerlerinde özürlüler için işaretlerle belirlenmiş bölümler ayrılmasını sağlamakla yükümlüdür..

Ne varki tüm bunların hepsinin, kanunlarda çeşitli maddelerce dile getirilmesine rağmen, şehrimizde sağlıklı bir şekilde uygulandığını söyleyemeyiz..Oto parklar tartışılıyor, parkomatların adeta cılkı çıkarıldı, özürlüler için yapılan parkları sağlamlar işgal ediyor, durak yerleri adeta göstermelik olarak kullanılıyor.

TOPLU TAŞIMACILIKTA KURALLARI

ŞOFÖRLER BELİRLİYOR

Benim gözlemlerime göre, şehrimizde toplu ulaşımda tek disiplin Tramvay'da yaşanıyor..Halk otobüsleri ve dolmuşlar, hatta belediye otobüsleri ise keyŞyete bırakılmış durumda..Kurallar uygulanmıyor, kontroller yetersiz kalıyor..Halk Otobüslerinde oturma ve ayakta yolcu sayıları asla belirtildiği gib olmuyor. İnsanlar tıkış tıkış ediliyor. Onlar da işe yetişme kaygısıyla çaresizlikten bunları kabulleniyor. Şoförler sigarayı rahatça içiyor, yüksek sesle konuşuyor, inmek isteyen yolculara Durak dışında indiremeyeceğini söylerken, yolcu almada o kuralları hiç tanımıyor..

Minibüsler ve otobüslerin içi ve koltuklarının kirliligi için söyleyecek söz bulamıyoruz..Yazın klimalar için az yazmadık, kışın ise klima görevini doldurulan insanlar yerine getiriliyor. Mesela kar yağışlarında bir çokları servise çıkmıyor. Hele akşamları ara ki dolmuş bulasınız..İş tamamen keyŞyete kalmış durumda..

Burada Büyükşehir yetkililerinden vatandaş adına bir ricamız olacak; geceleri minibüs, halk otobüsleri ve belediye otobüsleri sayısı ne oranda düşüyor. Belirli saatten sonra Gaziantep'te traŞğe çıkan kaç toplu taşıma aracı kalıyor. Birde şehrimizde toplu taşıma görevi gören otobüs, minibüs sayısı kaçtır.. Eğer uygun görürlerse rakamları öğrenmek isteriz.

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR