Son çeyrek asırdan bu yana haritalar yayınlanıyor. Kimi zaman gizlenen kimi zaman yalanlanan fiziki coğrafyalar , siyasi haritalara dönüşüyor. Tarihsel geçmişi yüzyıla tekamül eden haritalar var elbette. Sevr'in dayattığı, Türk ulusuna kader diye yutturulan ölüm antlaşmaları gibi ve onların masa başı sonuçları gibi. Yakın zamanda Pentagon'un yayınladığı ve üzerinde çalıştığı haritalar pek meşhur. Birde Tayyip Erdoğan'ın yakın dostu ve kardeşi Mesut Barzani'nin liderliğini yaptığı IKYB karargahlarında asılı duran, genişletilmiş Kürdistan haritaları. Kuzey Irak'la sınırlı kalmayan , bir ucu Karadeniz kıyılarında, diğer ucu Orta Anadolu'ya uzanan , şimdilik kaydıyla Akdeniz kıyılarında nefeslenen haritalar. Türkiye'nin yarısı gitmiş yada diğer bir bakış açısıyla verilmiş. Vatan toprağının yarısı çakal sürülerinin dişlerinin arasına sıkıştırılmış. Bu durumu Türk ulusuna yapılmış bir saygısızlık addeden yok. Gelinen noktayı Devlet'in egemenliğine düşmanlık olarak algılayanda yok. Taşta ses var,bizde yok. Hakgetire. Dahası bunu yapanlar ödüllendiriliyor. Olmayan devletin yöneticisi resmi ziyaret kapsamında ağırlanıyor. Adam müsvettesi durumdan öylesine memnun ki , "Diyarbakır'da yaşadıklarımı rüyamda görsem inanmazdım" diyor. Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği son Diyarbakır manevrasıyla sadece Türk Devletinin kırmızı çizgileri yok sayılmıyor. Aynı zamanda İran'ın, Irak'ın, Suriye'nin elide zayıflatılıyor. Ortadoğu'da ki yeni bir melun yapılaşmanın hamiliğide gerçekleştirilerek. 21. yüzyıla yeni bir baş belasının hediye edilmesine yardımcı olunuyor. Bu elbette tabii bir durum. Zira Abdullah Öcalan'a rolünü verenler, Barzani'ye de , Talabani'ye de , Erdoğan'a da aynı senaryoda rol dağıtanlardır. Gelelim bu konuyla bağlantılı olan asıl meseleye. Benzer bir harita bu kez PKK tarafından servis edilmiş. PKK'nın haritası aslında CIA'nın ve Pentagon'un , Amerikan derin devletinin ve AB çetesinin haritasıdır. Kemalizm çatırdatılmış, Sevr hortlatılmıştır. 90 yıl önce karşımızda saf tutanlar, bu kez işi şansa bırakma niyetinde değiller. İçerdeki ve dışarıdaki dinamikleriyle , elleri daha güçlü bir şekilde kapımızdalar. Ancak onların unuttuğu bir şey var. Haritalar masa başında ve mürekkepli kalemle değil. Savaşla ve kanla çizilir. Kanla değiştirilir. Son söz : Adıyaman'ı, Kahramanmaraş'ı ve Gaziantep'i Güneybatı Kürdistan Eyaletine bağlayanlar sözümüz size. Türkler , size o aklı koyanlarda , sizinde aklınıza tükürecektir. Tarihte örneklerini fazlasıyla bulacağınız bu durum için , yine tarih biliminin hafızasına müracaat ederek, kendi sonunuzla ilgili akıbeti bugünden görme şansınız olacaktır.