Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Asım Güzelbey'in yaptığı hizmetler inkar edilemez..Ancak son dönemlerde sanki belediyeyi boşlamış gibi bir görüntü veriyor..Kendisi böyle bir görüntü verince, altındakiler de yeterince sorumlu davranmıyor..Onun içindir ki, son dönemlerde Büyükşehir'den gelen şikayetlerin sayısında artış gözleniyor.. Şu çok net; Gaziantep'te Büyükşehir'i ilgilendiren sorunlar maalesef çözümlenmiyor.. Vatandaş muhatap bulamıyor, bulsa da sorunları ciddiye alınmıyor. Bu yönde inanılmaz şikayetler alıyoruz..Bazen bu sütunlarda yazıyoruz ama, doğrusunu söylemek gerekirse Büyükşehir'de sistem artık eskisi gibi değil. Bunda Asım Güzelbey'in tekrar aday olmayacağını açıklamasının rolü elbette büyük. Çünkü kendisi dışında en güvendiği ekibinin artık belediyeyi fazla düşündüğü yok.. Kendisi de Gaziantep'te şehrin sorunlarını çözmekten çok, yabancı ülkelerle temasını hızlandırıyor. Elbette bu hem ülkemiz hemde şehrimiz açısından önem arzediyor ama, Sayın Güzelbey'in bunları yaparken, belediyeyi boşlaması ciddi sıkıntılar yaratıyor.. Bunun acısını elbette vatandaşlar çekiyor.. BİR NOT : Asım Güzelbey'in Süper Arsa ve Rasaf Yolu'ndaki imar tadilatlarında görevi kötüye kullanma ve birilerine haksız rant sağlamakla suçlandığı mahkemenin başlaması, şehirde kafaları iyice karıştırmaya yetmiştir..Sayın Güzelbey, bu konuda çıkıp herkesi ikna edecek bir açıklama yapmak zorundadır.. GASKİ'NİN 25 TRİLYONLUK İHALESİ YARGIYA TAŞINIYOR Geçtiğimiz haftalarda yazmıştım.. Gaski'nin şehir içme suyu şebekesi için yapmış olduğu 25 trilyonluk ihalede pis kokular olduğunu ifade etmiştim.. Olay basit bir anlatımla, şehrimizde yapılan ve iki firmanın katıldığı ihalenin, D... adlı firmaya verilmesiyle başlıyor. İhaleyi giren N... İnşaat bu ihaleyi alamıyor. Bir süre sonra Kahramanmaraş'ta DSİ'nin buna benzer bir ihalesi yapılıyor. O ihaleye de yine Gaziantep'te Gaski'nin 25 trilyonluk ihalesine giren bu iki firma giriyor.. Ve bomba orada patlıyor.. Çünkü DSİ, Gaziantep'te Gaski'nin 25 trilyonluk ihalesini verdiği D... adlı firma'nın bilançosunun ihaleyi alacak yeterliliğe sahip olmadığını belirterek, ihale dışı bırakıyor..Bunun üzerine N...İnşaat "ya bu firmaya Gaski 25 trilyonluk projeyi ihaleyle verdi, o zaman bu ihalenin hemen iptal edilmesi gerek. Yoksa bu işin altında bit yeniği var"diyerek önce Asım Güzelbey'e gidiyor, sonra Gaski Genel Müdürü Fahrettin Uslusoy'a başvurarak 25 trilyonluk ihalenin hemen iptal edilmesi gerektiğini söylüyor.. Ama iddiaya göre, ne Asım Güzelbey, ne Uslusoy, nede teftiş kurulu bu itirazı ciddiye alıyor.. Ve şehrimizi kış öncesi rezil eden o caddeleri kapatan içme suyu şebekesinin verildiği firma güzelce çalışmalarını yapıyor.. Bu anlattıklarım olayın çok kısaltılmış özeti.. Şimdi aldığım duyumlara göre, olay yargıya intikal etmiş ve savcılık harekete geçmiş.. Zaten bu ihalenin dosyası bir süreden beri de CHP Milletvekili Mehmet Şeker'e verilmiş.. Ama hangi ilin onu tam öğrenemedim.. Genel olarak bakıldığında son derece üzücü bir durum. Gaski'nin İhale komisyonu ne yapar, firmaları nasıl inceler ve yeterliliği olmayan bir firmaya 25 trilyonluk ihaleyi verir, tartışma konusu.. Bu işin teftiş kurulu var, hukuk bölümü var, yönetim kurulu var.. Nasıl araştırılmaz, nasıl ciddiye alınmaz hayret etmemek mümkün değil doğrusu.. NOT: Gaski'de sadece bu olay değil tartışılanlar.. Öyle iddialar geliyor ki, şaşırmamak elde değil. Onları da somut hale getirince en kısa zamanda bölüm bölüm bu sütunlarda aktaracağım.. GÜRÜLTÜ VE TRAFİK ÇİLESİ ASLA BİTMEZ Bu kentte trafik düzelmez..Önümüzdeki yıl bu günleri çok ararız..Çünkü çözüm üretme konusunda radikal kararlar almaya kimseler yanaşmıyor..Komisyonlar oluşturuluyor, toplantılar yapılıyor, ama isimler hep aynı. Yani yıllardan beri Gaziantep'te trafiğin kilitlenmesine yol açan projeleri üretip kararlar aldıranlar..Şimdi o yetkili isimlerin trafiğin düzelmesini sağlayacaklarına inanıyormusunuz.. Ben inanmıyorum arkadaşlar.. İkincisi; Bu kentte gürültü kirliliği asla bitmez..Havai fişekler gibi silahlar asla susmaz.. Gündüz yetmemiş gibi, gece yarısı düğün konvoyları korna çalmasını sürdürür..Şimdi kış geliyor buna birde hava kirliliğini ekleyelim ve geçip bir kenara seyredelim.. Burada da aynı sorun mevcut. Yani çözüm için yetkilendirilen isimler hep aynı. Sanıyorum, bir sorunu çözmek onlara zulüm geliyor..Veya alışkanlıktan olsa gerek, "bu işler düzelmez, bizim çaba göstermemize gerek yok"diyerek boşveriyorlardır.. AYKOME SADECE SEMBOLİK Kısa adı bu, açılımı "Altyapı Koordine Merkezi" Yani şehrin alt yapısıyla ilgili tüm projeler ve çalışmaların önceden belirlenip masaya yatırıldığı ve karara bağlanarak uygulamasına geçildiği yer..Patron Büyükşehir..Merkezi oluşturanlar, Tedaş, Telekom, Gazdaş, Gaski ve ilçe belediyeleri. Eksiğim olabilir yazmadığım..Yıllardır yazar dururum, AYKOME'nin hantallıktan kurtarılması gerektiğini..Ve yıllardır hiçbir şey değişmez.. Belediye pırıl pırıl asfalt yapar, bir hafta sonra bir bakarsınız Tedaş, Gazdaş, Türk Telekom, şimdi birde Süperonline çıktı, hangisiyse o güzelim asfaltı kazımaya başlar.. O biter bir başkası açar.. Daha sonra da o asfalt yamalıklı bohçaya döner ve belediyeler milyonları yola saçar..Geçenlerde bir şey daha öğrendim, Sayın Mehmet Tahmazoğlu ile bölgeyi gezerken. Kavaklık bölgesinde yolların delik deşik olduğunu niye oraya el atmadığını söyledim..Hemen Tedaş'ı şikayet etti ve "onlar çalışma yaptılar, kapatmaları gerek"dedi. Bende kendisine vatandaşın belediyeyi bileceğini söyledim. Hemen Fen işlerini ve ilgili müdürlerini çağırdı Tahmazoğlu. Hep birlikte konuştuk..Meğerse herhangi bir kurum yol çalışmasını yapıyorsa, orayı nasıl açıyorsa aynen öylece kapatması gerekiyormuş. Peki yapmıyorsa, yolu öylece bırakıyorsa.. İşte o zaman çileyi vatandaş çekiyormuş.. Kendilerine pratik yollu bir öneride bulunarak "arkadaşlar belediye olarak bir bölgede 4-5-6 kaç sokak veya cadde var ise, hangi kurum yolu açmış ise, bunu koordineli biçimde denetler, birinci sokakta çalışma biter bitmez hemen orayı asfaltlamasını sağlarsanız, sonra 2. 3. ve 4. sokağa kadar aynı yöntemle giderseniz sorun kalmaz"dedim.. Aldığım cevap yine şikayet oldu.. Yani çözüm üretme noktasında kusurları başkalarına yükleme gibi bir hastalığımız var... İşte sorunumuz bu..Tabii bunun için AYKOME'nin hantallıktan kurtulması lazım..Ciddi bir çalışma yapması gerek..Bir bölgede sokak ve caddelerde hangi kurum çalışma yapacaksa, o adreste tüm kurumların çalışma yapacağı bir program gerçekleştirmeli.. Ne varki, Gaziantep'te her şey Allaha emanet..Kimsenin kimseyi dinlediği, kimsenin vatandaşı ciddiye aldığı yok.. YAVUZ HOCAMA BİR SİTEM BİR ÖNERİ Ali Demir adındaki bir okurumuz yazmış. İlgimi çektiği için yayınlıyorum.. Gönderdiği mail aynen şöyle: "Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Gaziantep'in gün geçtikçe daha fazla büyüyen bir şehir olduğunu belirterek, "Gaziantep'e hangi ölçekte bakarsanız bakın artık bir dünya kenti" demiş çok da doğru söylemiş. Ama merak ettiğim bir şey var, biz vatandaşlar neden farkında değiliz, bu dünya kentinde yaşadığımızın... Yoksa diğer medeni ve uygar ülkelerde mi bizim gibi böyle açılan üç pencereden haberi olmadan yaşıyor.. Psikoloji, uygarlık, sanat .. Üçü de bizde arızalı. Sayın Rektör bu dünya kentini üniversitenin vatandaşı ilgilendiren hastaneden düzelterek başlayıp, dahada iyi bir dünya kenti yaratabilirsiniz. Örnek acil ve girişini düzenleyip, şöyle su basmayacak daha kolay ulaşılabilecek bir yere yapsanız nasıl olur acaba." Evet elçiye zeval olmaz.. Ama Ali Demir'in sitemiyle önerisi dikkate almaya değer doğrusu.. HEPİNİZE İYİ HAFTALAR