Gaziantepte faaliyet gösteren sanayicilerin sıkıntıları küçümsenmeyecek kadar büyük.. Özellikle OSBdeki firmaların önemli bölümünün vaziyetleri hiç de iyi değil.. Bu sıkıntı ciddi boyutlu ama ortaya çıkarılmıyor.. Elbette iş dünyası duyuyor, biliyor, konuşuyor.. Hemde fabrika fabrika, kimlerin az, kimlerin ortada, kimlerin dibe vurduğunu ezbere bilecek kadar duruma vakıflar..Bu arada son dönemlerde çek sarmalına giren ve peşpeşe sıkıntılar yaşayan firmaların durumu da, gerçekten en sorunlu firmalar olarak başı çekiyor.. Doğru yanlış, bu teminat çekli yöntemle alınan krediler sayesinde uzun süre idare edilmiş. Ama birisi battığında domino taşı etkisi yaratmış..

Haliyle bankalar hemen harekete geçmiş.. Ellerine dosyalarını alan bankacılar soluğu Başpınardaki fabrikalarda almış.. Küçük büyük demeden, sıkıntı bile yaşamayan firmalara korku salmaya başlanmış.. Çünkü hangi banka olursa olsun, dosyalarında onlarca firmanın isimleri yazılıyor.. Bunu herkese duyuruyor.. Durum böyle olunca panik yaşanıyor. Kimse kimseye güvenemez duruma düşürülüyor. Mal alış verişlerinde, çek meselesinde güvensizlik tohumu atılıyor.. Haliyle Gaziantepte bir bankacı korkusu hakim olmaya başlıyor.. Şu andaki görüntü maalesef bu..

ODALAR HAREKETE GEÇMELİ

Elbette Gaziantepte firmaların büyük kesimi bankalardan aldıkları kredilerle iş yürütüyor. Hatta bir yetkili açıklamıştı geçen yıl.. 'OSBnin yüzde 90ını bankalarındır' demişti.. Bu realite maalesef Gaziantepli sanayicilerin en büyük handikapı. Bir gerçek daha var ki, birçok sanayici fabrikası için aldıkları krediyi kendi özel hayatlarında kullandı maalesef. Arabasını, evini değiştirdi kredi için alınan paralarla. Bazıları arsacılığa bile soyundu. Fabrikasına yatırım yapması gereken paraları harvurup savurdu.. Ama bunlar geneli kapsamıyor mutlaka..

İşte böyle bir ortamda yaşanan ciddi boyutlu sıkıntıya, odaların seyirci kalmaması gerektiğini düşünüyorum.. Sanayi ve Ticaret Odaları, Organize Sanayi, İhracaatçılar Birliği ve Ticaret Borsası yetkililerinin sessizliğe bürünüp yaşanan gelişmelere seyirci kalmamaları gerekiyor.. Geçmiş yıllarda yine böyle bir sıkıntı yaşandığında, o zaman odalar harekete geçmiş ve bankacıları çağırarak hesap sormuş, çözüm arayışına geçmişti. Bankacılara panik yaratmamaları gerektiğini söylemiş ve o kriz kısa sürede karşılıklı diyaloglar sayesinde atlatılmıştı. Bu konuda özellikle Sanayi Odasına büyük görev düşüyor.. Sayın Adil Konukoğlunun acilen toplantı yapması kaçınılmaz olmuştur.

Şu anda görünen gerçek,bankacıların ellerindeki dosyalarla firma firma gezmeleri, üstelik ellerinde sıkıntılı olduğu sanılan firmaların isimlerini herkese göstermeleri.. Bunun son derece gayri ciddi bir davranış olduğunu söylüyor ve odaların en kısa zamanda bankacılarla bir kriz toplantısı yapmalarını öneriyorum.

MALATYA VE SÜLEYMAN KAMÇI

Komşu ile Vali olarak atanınca uygun bir fırsat yaratıp ziyaretine gittik, Sayın Süleyman Kamçının.. Malatyanın girişinden itibaren yeşil kuşaklı trafik akışından vilayet binasına kadar zorlanmadan gittik.. İster istemez niye bu düzen Gaziantepte sağlanamıyor demekten kendimi alıkoyamadım. Süleyman Kamçı çok mutlu oldu ziyaretimizden. Gaziantepten ziyaretçilerinin çok olması kendisini mutlu ediyormuş, bunu anlattı. Hasret giderdik birlikte yemek yedik. Gaziantepteki durumları sordu, bizde siyaset dışı konuşmayı tercih ettik ve özellikle Vali Erdal Atanın eğitime yönelik çalışmalarından çok memnun olduğumuzu, bunun devamının gelmesi gerektiğini söyledik.. Yeni emniyet müdürünün geldiğini ve umutlu olduğumuzu ifade ettik..Tabii bu arada boş zamanımda fırsat bulduğumda Malatyanın önemli isimlerinden birisiyle Sayın Kamçıyı konuştuk, 'şu anda herkes validen memnun, zaten kısa sürede Malatyada herşeye hakim oldu' demesi elbette hoşumuza gitti. Nede olsa Süleyman Kamçı, yıllarca Gaziantepte Valilik yapan bir bürokratımız.. Umarım uzun süre Malatya kentine en iyi şekilde hizmetini sürdürür. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyor başarılar diliyorum.

ADANA VALİSİNİ SEVDİM

Bunu niye söylüyorum, çünkü bundan önceki Vali ile Adananın şimdiki Valisi Mustafa Büyük arasında dağlar kadar fark olduğuna bizzat şahit oldum. Uzun süre sohbet ettik Sayın Vali ile.. İnsan sevgisiyle dolu. Bizim Erdal Ata gibi eğitime önem veren, üstelik eğitim yuvalarının şehrin merkezi yerlerinde olması gerektiğine inanan bir düşünceye sahip. Güzel sanatlar akademisinin çok önemli olduğunu vurgulayan bir bürokrat.. Vatandaşına Gavat diyen bir Validen, halka sevgi ve saygı ile yaklaşan, her türlü eleştiriyi normal karşılayan, demokratik haklara son derece saygılı bir Vali profiliyle karşılaşmak beni çok etkiledi. Aynı şekilde Türkiye Kent Konseyleri Birliğindeki arkadaşları da etkiledi tabii.. Kendisini kutlarken, duygularımı dile getirdim ve tebrik ettim. Umarım böyle Valilerin değerleri bilinir ve kentlerine uzun süre hizmet şansı tanınır. Tıpkı Gaziantep Valisi Erdal Ata gibi..

GAZİANTEP OLARAK KENT KONSEYLERİNDE FARKIMIZ VAR

Bu arada Türkiye Kent konseyleri Birliği demişken sizlere bilgi vermek istiyorum..İlk dönem Başkanlığını Gaziantepte Necati Binicinin yaptığı birliğin, şimdiki dönem başkanı Yalovadan Hasan Soygüzel kardeşimiz. Birliğin yürütmesinde Gaziantep, Yalova, Gebze, Çanakkale, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa konsey başkanları veya genel sekreterleri yer alıyor. Bu birliğin basın danışmanı olarak da ben görev yapıyorum. Gaziantepin adını Sayın Necati Binici ile en iyi şekilde duyuruyor, kentimizi birlikte temsil ediyoruz.

Türkiyedeki yaklaşık 65 Kent Konseylerinin bir üst kurulu niteliğinde olan yürütmenin Adana toplantısı çok verimli geçti. Adana bize çok iyi ev sahipliği yaptı. Elbette bütün bölgesel toplantılarda Gaziantepin yeri bambaşka. İnşallah bundan sonra Türkiyedeki kent konseylerinin katılacağı toplantıya Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Sayın Mehmet Aslan ve eğer siyasete soyunmaz ise, genel sekreter Fikret Turalın da gelmesini arzu ediyoruz. Bu sayede Sayın Aslan, Gaziantepin kent konseyleri içerisindeki farklı konumunu görme ve şahit olma fırsatı bulacaktır.

Hepinize iyi haftalar