25 Kasım, dünya şiddet gören kadınlar günü, her şeyin bir günü olduğu gibi şiddet gören kadınlarında bir günü var, ama ne kadar işe yarıyor, ne kadar insanın bundan haberi var ve ne kadar gereken yapılıyor. Sorgulamak lazım, şahsıma yapılması gerekenlerin pek uygulandığını sanmıyorum. Kadınlar doğurup yetiştirdikleri erkeklerin her zaman bir adım arkasında kaldığı sürece de bu günlere başka günler eklenecek. Kadınlar sadece eşlerinden veya yakın akrabalarından şiddet görmüyor. Kadınımız haklarını bilmiyor, şiddete maruz kaldığı zaman ne yapacağını, nereye gideceğini, kimden yardım isteyeceğini bilmiyor. Karakola gittiğinde polisin bir şey yapamayacağını düşünüyor, jandarmanın yardım edemeyeceğini düşünüyor ki, çok da yalan değil,”hadi barışın sende bir daha vurma” demekle, “aile arasında bunlar olur “demekle, bu sorunun çözülemeyeceğini polis de , jandarma da biliyor. Devlet hep bu konu ile ilgilendiğini söylüyor, hemen hemen her ilde sığınma evleri var veya yapılacak diyorlar, evlerin nerde olduğunu açıklamıyorlar, çünkü dayak atan koca orayı da bulabilir. Bunlar çözüm değil, sığınma evleri ile yerini saklama ile bir yere varılmayacağının farkındalar. Çözüm kökten olmalı, alt yapı sağlam olmadığı sürece, kadına şiddet devam edecek. Caydırıcı cezalar gelmediği sürece şiddet devam edecek ve dünya gelişimiyle birlikte daha da artacak. Cezadan çok en başta eğitimle bu sorunun bir kısmı halledilebilir. Kadınlarımız haklarını öğrenmeli ve böyle bir durumla karşı karşıya kaldığında ne yapacağını bilmeli, nereden yardım alacağını bilmeli… Eğitim düzeyi yüksek kesimlerde şiddetin daha fazla olduğunu ispatlayan araştırmalar yapılmış, üniversite mezunu kadınların, varoşlarda yaşayan kadınlardan daha fazla şiddete maruz kaldıkları açıklandı. Bunun sebebi şu bana kalırsa; eğitim almış kadınlar başları sıkıştığında nereye kime gideceklerini çok iyi biliyorlar, fakat varoşlarda yaşayan eğitim düzeyi düşük kadınlar gördükleri şiddeti sineye çekerek yaşamaktan başka bir şey bilmedikleri için susmayı tercih ediyorlar. Genelde araştırmalar eldeki verilere göre yapılır ve açıklanır. Şikayetlerin çoğu üniversite mezunu kadınlara ait olunca bu nedenle eğitim düzeyi arttıkça şiddet de ona oranla artıyor diye bir yargı çıkıyor ortaya… halbuki tam tersi, yukarıda yazdığım gibi, öncelikle kadınlarımızı yardım alacakları yerler konusunda bilgilendirmemiz gerek, haklarını anlatmamız gerek… Bu dünya sevgi üzerine kuruldu, kötü olan her şey insanın keşfi, başımızın içinde taşıdığımız aklı kötülük yerine sevgi , mutluluk ve huzurlu bir hayat için kullanalım, göreceksiniz her şey daha güzel, daha verimli olacak. Şiddet gören kadınlar günü yerine sevgi ve saygı gören kadınlar günü olsun dileği ile… Kadın çicekse onu ezmeyin…