Şubat ayına girdik, yerel seçim için geriye sayım başladı.. İktidarın Cemaat'le kavgasının daha da ileri boyutlara taşınacağından kimsenin şüphesi olmasın.. Ama cemaat içinde kopmalar olacağını da kimse unutmasın.. O kopmalardaki kişilerin her dönemde güç kimde ise onun yanında oldukları, cemaate de zaten bunun için girdikleri unutulmasın..

Zaten hatırlarsanız, cemaatin içerisinde inancından dolayı değil, çıkarından dolayı yer alanların bulunduğunu, bunların da illegal işlere meyilli olduklarını, gerçek hizmet gönüllülerinin bu nedenle zor durumda kaldıklarını daha önce de yazmıştım.. Şimdilerde ortaya çıkmaya başladılar. Dün Cemaati yere göğe sığdıramayanlar, cemaat gücüyle her türlü haksızlığa, kanun dışılığa meyil gösterenler ve maddi manevi, hatta siyasi rant peşinde koşanlar şimdi tanınmayacak kimliklerle karşımıza çıkıyor..

Nasıl ki o dönemlerde cemaat içindeki olumsuzlukları dile getirdi isem, şimdi de yazmak görevimdir.. Önümüzdeki günler, haftalar ve aylar çok şeylere gebe.. İktidarın cemaat konusundaki tavrının kesin çizgilerle belli olması, bizleri böyle düşünmeye sevkediyor.. Her dönemdeki ustalık kokan stratejistliğiyle zorlukların üstesinden gelmesini beceren Başbakanın, 30 Mart yerel seçimlerine kadar cemaat kaynaklı oyların partisine dönmesi yolunda nasıl bir hamle yapacağını doğrusu bende merak ediyorum..

BİR ZAMANLAR GÖRÜŞMEK İÇİN

YARIŞA GİRENLERİN ACINASI HALİ

Konunun Gaziantep ayağında ise, durum daha başka.. Düne kadar kolkola olunmuş, birlikte hareket edilmiş, siyasi, hukuki, sosyal, maddi manevi her konuda ayrılmaz parça olmuş kişilerin şimdi mecburi ayrılıkları hepsini tedirgin ediyor.. Konuşmalar görüşmeler kapalı kapılar ardından gerçekleşiyor.. Eskiden Cemaatin önde gelenleriyle konuşabilmek, görüşebilmek için yarışa girenler, şimdi kaçma yarışına girmiş durumdalar..

İşte böyle bir görüntüde Mart yerel seçimlerine giriyoruz.. AK Parti'nin şu andaki adayları ve üst düzey yetkilileri dahil, hemen hemen hepsinin kafası karışık.. Bir zamanlar fikir danışılan, görüş alınan isimlerden uzak durmaya çalışıyorlar.. Haliyle oy istemeye de utanıyorlar.. Cemaat kesimi ise, birden bire bu dönüşümün şaşkınlığını yaşıyor.. Aynı zamanda dik durma mücadelesi veriyor. Aralarından kaçanların hangi niyetle hizmet harekatına katıldıklarını şimdi daha net görme şansı buluyor.. Ve bu halet-i ruhiye içinde 2 ay sonra yapılacak olan seçimlerde izlenecek politikanın hangi çerçeveye oturtulacağını bekliyor.. Günler ne gösterecek bilemem ama bildiğim tek şey, Gaziantep'te oldukça güçlü ve etkili olan cemaatin seçimlerde AK Parti'ye sıkıntı yaratacağını söyleyebilirim..

SURİYE DEĞİL EL KAİDE SINIRI

Dilimiz alışmış, özellikle Kilis tarafındakine hep Suriye sınırı diyoruz.. Oysa artık orası Suriye değil.. Suriye'nin Halep'e kadar olan bölümünde terör estiriliyor. Türkmenler resmen katlediliyor.. Dün Türkmenlerin yoğunlukta olduğu Çobanbey beldesini ele geçirdiler ama daha sonra Türkmenler tekrar toparlandılar.. Adı Irak Şam İslam Devleti’ (IŞİD) konulan ama El Kaide ile El Nursa örgütlerinin kontrolü altındaki bu sınırımızda artık insanlar öldürülüyor, yerinden yurdundan uzaklaştırılıyor.. Televizyonlarda görmüşsünüzdür belki, ayakları çıplak kadın çoluk çocuk Türkiye'ye kaçmaya çalışıyor.. Maalesef Türklerle akraba olan Gazinatep'te bile aile bağları bulunan Türkmenler sahipsiz bırakıldı. Destek verilmedi..Ben Gaziantep'teki toplantılarına katılmıştım, tek istekleri silah ve mühimmattı. Ama ciddiye alınmadılar. Şimdi ise Esad'ın değil, El Kaidenin saldırısından kurtulmak için canları pahasına savaşıyorlar.. Bugün Türkmenlere yapılanlar, yarınlarda Kilis'te Gaziantep'te yapılmayacağının garantisi varmıdır.. İşte tek endişemiz budur..

EMNİYETTEKİ DEĞİŞİM UMARIM İŞE YARAYACAKTIR

Her yeni atanan Emniyet Müdürü, kendi çalışacağı ekibini belirler, değişimler yapar.. Buna kimse ses çıkarmaz.. Çünkü nihayetinde müdürün kendi tasarrufudur.. Bazıları birkaç değişim yapar, bazıları köklü.. İşte yeni Emniyet Müdürü Sayın Ali Gezer, ikinciyi tercih etti.. Bekleniyordu, çünkü nihayetinde 17 Aralık sonrası emniyetteki cemaat yapılanmasına darbe niteliğindeki hamlelerden mutlaka bazıları nasibini alacaktı..

Gözler bu değişimdeki isimlerdeydi.. Her ne kadar Gaziantep emniyeti Ömer Aydın ile iyi bir ivme yakalamış, taşlar yerine oturmuş, şehirde asayiş ve güvenlik ciddi manada tıkır tıkır işler hale gelmiş ve polisin daha iyi koşullarda çalışması için ciddi alt yapılar oluşturulmuş olunsa da mutlaka değişime gerek duyulacaktı.. Nitekim aynen öyle de oldu.. Gaziantep emniyetinde, bilindik tanıdık tüm isimlerin görev yerleri değiştirildi.. Bunun doğru veya yanlışını tartışmak istemiyoruz.. Dediğim gibi bir tasarruftur ve Sayın Gezer tercihlerini yapmıştır.. Bizim derdimiz Gaziantep olduğundan, huzur istediğimizden, eğer bu değişim vatandaşların beklentisini karşılayacaksa, elbette ki saygı duyacağız.. Ama yılların tecrübeli isimlerinin yerleri aranacaksa, o zaman da düşüncelerimizi, gördüklerimizi her zaman olduğu gibi dile getireceğiz.. Yeni Müdür Sayın Ali Gezer'e bu vesileyle ile hayırlı olsun diyor, sadece kentin sorunlarını dile getirme misyonu üstlenen gazete olarak Gaziantep'in emniyet ayağının başarılı olmasını özellikle istiyoruz..

HAVAALANI MI, LİMANI MI ?

Adı elbette Hava limanı.. Ama VIP dışındaki yolcular için Kasaba limanı.. Bunu yaşayanlar dile getiriyor.. Bizde ara sıra gittiğimizde gördüklerimizi yaşadıklarımızı yazıyoruz..Şu bir gerçek.. Gaziantep büyüyor hava limanı küçülüyor.. Gaziantep büyüyor, hava limanı yerinde sayıyor.. Gaziantep büyüyor hava limanı sorunlarıyla baş başa kalıyor.. Dış trafik tam bir karmaşa.. Yollar zaten dar, birde Salı sollu park edenler yüzünden adeta kilitleniyor. Yolcu girişi ve çıkışı tam bir izdiham..İç hatlar da öyle dış hatlar da.. Daha önce de yazdığım için fazla detaylandırmak istemiyorum.. Sadece söylediklerim uçaklara VIP tarafından binen yetkililerimizin biraz da vatandaşların olduğu yerden binmeleri.. O zaman bunları zaten yazmama gerek kalmayacak..

Hepinize iyi haftalar