“Bu kentte geleceğimiz eğitim.. Ar-Ge, Ür-Ge, Patent.. Bunları artık sadece sözde yazılarda değil, harekete geçirmemiz lazım. Niye bu şehre yılda 2 milyon turist gelmesin? Şehirde yüzde 65 çarpık yapılaşma var. Bu şehri Emniyetin devriye arabasının girmediği sokaklardan öncelikli olarak, onları ve bizi kurtarmamız lazım. Bu şehir, bu görüntüyü haketmiyor. Artık kaçağa acımak yok. Kentsel dönüşümü yaparken, incitici, kınayıcı olarak değil, kucaklayıcı olarak, helalleşerek onlar mutlu biz mutlu olarak bunu başarmamız lazım. Kentsel dönüşümü yüksek kat olarak değil, Kuzey şehir örneğinde olduğu gibi 4-5 kat şeklinde yapmalıyız. Bunu yaparsak bu şehir uçaktan inerken, alçalırken, kalkarken imrenilecek, maşallah denecek bir hal alır. Çok iyi donanımlı, eğitimli olanları, diğer vilayetlere başta İstanbul olmak üzere beyin göçü oluyor. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor.”Gaziantepli olup da, kendini değil, kentini sevenlerin hangisi bu sözlerin altına imza atmaz ? Bunu Gaziantep Valisi Sayın Ali Yerlikaya söylüyor elbette.. Dahası da var tabii.. Bence ne yapıp edin, bugün verdiğimiz haberin tümünü okuyun. Okuyun ki, başta Sayın Vali Ali Yerlikaya olmak üzere, Ahmet Ümit, Faruk Bildirici, Mehmet Nuri Gültekin ile benim Gaziantep ile ilgili söylediklerimizin ne kadar önemli olduğunu görün..VALİ ALİ YERLİKAYA’NI NASIL BİLİRSİNİZSırası gelmişken bunu mutlaka ifade etmeliyim.. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Gaziantep olarak, Vali konusunda fazla sıkıntı yaşamayan bir kentiz.. Genelde birkaç istisna hariç, gelen tüm Valiler şehirle bütünleşiyor, bir Antepliden çok Antepli gibi oluyor.. Sayın Ali Yerlikaya ile ilk zamanlar pek fazla yıldızımız barışmadı. Nihayetinde bizi tanımıyordu. Doğrusu bizde kendisini yeterince tanımıyorduk.. Zaman en güzel ilaç derler, doğrular, eğriler, yanlışlar bir yerde ortaya çıkıyor.. Aslında o tanıma, yani Antepliden daha fazla Antepli olma konusundaki Vali gerçeği için hala şehirde kafa karışıklığı var. Bunu da Sayın Yerlikaya konusunda kent halkının yeterince bilgi sahibi olmayışına bağlayabilirim.. Burda eksikliğin biraz da kendisinde olduğunu söylemeliyim.. Doğrudur, kente atandı, sorunları kucağında buldu.. Adeta nefes alamadı. Haliyle şehirle kaynaşma, kentin önemli ve değerli isimleriyle görüşüp Gaziantep’in hassasiyetlerini ve kent hafızasını onların gözünden ve bilgisinden öğrenip duyabilme şansını yeterince bulamadı.. Malum olduğu üzre, birçok Vali, atandığı kente gelmezden önce o kenti tanıyan veya görev yapmış olan güvendikleri kişilerle irtibat kurar, şehirde kim kimdir öğrenir, legal-illegal olanlar hakkında bilgi sahibi olarak gelir.. İş adamı, sanayicisi, siyasetçisi, gazetecisi dahil haklarında bilgi edinirdi. Çünkü nihayetinde o ilde başarılı işler yapmak isteniyorsa, doğru ve düzgün isimleri öğrenmesi ciddi bir kazanç olacaktır.. Sadece siyasetçi ve birkaç büyük sanayici ile bazı STK veya benzeri kuruluşlardan alınacak bilgiler, o kentte Valilik yapacak olan bürokratı kentin gerçeklerini öğrenme konusunda dar bir çerçeve içinde bırakabilir..O IŞIĞI GÖRDÜMSayın Yerlikaya ilk göreve başladığında nasıl yaptı bilmiyorum, ama aradan geçen 2 yıllık sürenin sonunda, kendisini bu kadar Gaziantep sevdalısı olarak yeni görmem, belki de benim kaybımdır..Okan Üniversitesinin toplantısında dinlediğim Sayın Ali Yerlikaya’nın, benim diyen çoğu Antepliden daha fazla bu şehri düşünüyor olması beni ziyadesiyle mutlu etmiştir.. İyi niyetini, şehrin bir evladı gibi hareket etme duygusunu iliklerine kadar yaşadığını hissettim.. Hani hep deriz ya, bürokratlar Gaziantepli olursa, bu şehirde sorunlar azalır, çözümler bulunur, ortak hareket konusunda elbirliğine varılır.. İşte Sayın Ali Yerlikaya’da bunu hissettim sevgili okurlar.. Bilirsiniz bir kişiye yönelik övgülerimi kolay kolay beni bağlayacak noktaya getirmem.. Ama Sayın Yerlikaya’da bu ışığı gördüğüm için rahatlıkla söyleyebiliyorum.. Çünkü meslekteki misyonumuz bu kentin yaşanabilir kent olması, sorunların çoğalmadan , büyümeden çözüme kavuşturulması için, kent yöneticilerine halkın sesini duyurma adına çaba sarfetmektir.. Son olarak söyleyeceğim şey, Gaziantep’imizin daha iyi olması, iyi yönetilmesi hepimizin menfaatinedir.. Eksikler söylenir, sorumluluk taşıyarak yol gösterilir, önerilerde bulunulur.. Gerektiğinde eleştiri de yapılır.. Ama önemli olan Gaziantep adına sorumluluk taşıyan yetkililerin, bu kenti sevmesidir..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR