Ankara'da yapılan kent konseyi toplantısı beklenenden daha iyi geçti. Buradaki amaç Gaziantep
milletvekilleriyle, belediye başkanları ve oda başkanlarının yer alacağı platformda Gaziantep'in öncelikli sorunlarını masaya yatırmaktı. Sadece MHP milletvekili Hasan Özdemir'in davet edilmesine rağmen gelmediği toplantının ev sahipliğini Devlet Bakanı Mehmet Şimşek yaptı. AKP il başkanı Ökkeş Eruslu ve Vali Süleyman Kamçı'nın da katıldığı toplantıda ana gündem maddesi turizmdi. Asım Güzelbey açılış konuşmasını, Necati Binici ve Zafer Okuducu ise sunumları yaptı. Şehrimizin turizm potansiyelini en üst düzeye çekmenin yanı sıra, yaşanan sorunlar, olması gerekenler, aksayan yönler, öneriler, tavsiyeler ve çözüm için neler yapılacağı konuları, beklenenden daha fazla ilgi gördü.. Gaziantep'in turizmde bölgesel teşvik kapsamına alınması konusunda görüş birliğine varıldı. Üniversitede rehberlik bölümü açılması önerisine sıcak bakıldı. Gelen turist gruplarının konaklama yapması ve böylece oteller, lokantalar ve alışveriş konularında şehrimize girdi sağlayacak unsurlar gündeme getirildi. Hatay'dan başlayan ve Mardi'de sona erecek akışın Gaziantep bölümünde kalıcılık sağlanması konusu herkesin hoşuna gitti. Suriye ile özellikle sağlık turizmi konusunda yaşanan sıkıntıların çözümü için herkesin el ele verme konusu benimsendi. CHP milletvekilleri Yaşar Ağyüz ve Akif Ekici'nin de hazır bulunduğu toplantıdan sonra herkesin yüzünün gülmesi ve “Kent konseyine teşekkür ederiz, bu çok önemli bir başlangıç oldu” demeleri, bundan sonra bu tür toplantıların yapılması gerektiği yolunda önemli mesajlar içeriyordu… Sevgili okurlarım, Ankara'da toplantı öncesi mecliste CHP milletvekilleri Yaşar Ağyüz ve Akif Ekici'yi ziyaret ettik. AKP milletvekillerini de ziyaret etmek istedik ama hiç biri yerlerinde yoktu. Sayın Ağyüz ve Ekici kent konseyine meclis lokantasında yemek verdi, çaylar kahveler içildi. Tabii bu kalabalık ortamda en önemlisi sigaraydı.. Bizim konseyde azılı tiryakiler Zafer Çolakoğlu, Zafer Okuducu ve Nihat Bencan ile birlikte Akif Ekici de sigara içenler kervanına katılınca, içmeyen bizlerin sürekli eleştirilerini aldılar, tabii hepsi espriye yönelikti.. Konsey olarak Anıtkabire gittik, Savaş Müzesini gezdik... Daha sonra Disk Genel-iş sendikasının konuğu olduk. Orada da çok iyi ağırlandık. Bizim,Gaziantepli'lerin, sendikaların genel merkezlerinde önemli görevler alması ayrı bir gururumuz oldu. Bu konuları daha sonra farklı yönleriyle sizlere aktaracağım. 3 günlük Ankara gündemimizin sonuncusu, haliyle Gaziantepspor'un Ankaraspor ile oynadığı maça gitmek oldu. Ankaraspor'un sahası hani derler ya, “Allah'ın dağı” diye aynen öyle bir yerde.. Cuma ve cumartesinin yazdan kalma günleri olarak gördüğüm Ankara'nın soğuğunu ve yağışını görmemiz pazara kısmetmiş.. Neyseki donanımlı gelmiştim ve üşüme konusunda sıkıntı yaşamadım. Sağolsun aile dostum olan Hüseyin Kalpar ve saygıdeğer eşi iyi bir ev sahipliği yaparak beni çok iyi ağırladılar. İnsanın gurbette dostları olması gerçekten çok önemli. Ankara'ya yerleşen Kaplar gibi Sakıp Özberk'te, bizim Ömer Lök'te burada kapılarını destursuz çalmadan girdiğimiz insanlar. Neyse gelelim Gaziantepspor'un Ankaraspor ile oynadığı karşılaşmaya.... Bu maçın en önemli özelliği, iki takımında ligdeki durumu ve ara transferde olay yaratan Nigris'in rakibimiz oluşu. Maç önçesi şeref tribününde Ankaraspor'dan daha fazla yöneticisi olan Gaziantepspor etkisi vardı. Yönetim adeta tam kadro ile buradaydı. Şakalaşmalar, espriler ve başkan Kızıl'la konuşurken aniden kapıdan beliren Mesut Bakkal ile dostça sarılmalar.. Bununla birlikte birbirimize takılmalar görülmeye değerdi. Maç başladığında bizimkilerdeki tutukluluk hemen dikkatimi çekti. Nurullah Sağlam, Bekir'i kesmiş, kaleci Murat'ı yanına almış, cezalı olan İlha'ın yerine ise Mehmet Çoğum'a yer vermişti. Polat - Deumi göbekte, Çoğum sağda, Ergün solda, ortada ise Zurita, Özgür, Volkan ve Ekrem, ileride ise Bülent ve Beto yer almıştı. İlk yarıda Ankaraspor her yönüyle oyuna hakimdi. Bizden sadece Ekrem çaba gösteriyordu. Defansta ise azıcık Deumi gayretiyle dikkat çekiyordu. Ankaraspor'da en çekindiğimiz Nigris'te ise inanılmaz bir durgunluk hakimdi. Koşmuyor, mücadele etmiyordu. Bu çok net şekilde dikkatlerden kaçmıyordu... İlk yarıda aslında Ankaraspor biraz daha becerikli olsaydı daha fazla gol atabilirdi. Ama Ömer iki net pozisyonu önlerken, diğer pozisyonlarda Bilal, Mehmet Yılmaz, Hürriyet ve Tita son vuruşlarda etkili olamıyorlardı. Buna karşılık Gaziantepspor sadece Erkem'le bir pozisyon yaratabildi. İlk yarısı 1-0 Ankaraspor üstünlüğü ile sona eren maçın ikinci yarısında ise inanılmaz olaylar yaşadık. Hikmet Karaman 60'larda Nigris'i çıkarınca tartışmalar yaşandı. Nigris önce yere tükürdü, sonra tekme savurdu, yedek kulübesinde Hikmet Karama'la resmen tartıştı... Aslında Karaman bu kararı ile belki vasat gözüken Nigris'i çıkarmakla haklı görülebilirdi ama farkında olmadan Gaziantepspor'un ekmeğine yağ sürmüştü. Çünkü bizim defans, tamamen Nigris'e konsantre olmuştu ve bu futbolcuyu etkisiz hale getirmeye çalışırken, Bilal, Tita ve Mehmet Yılmaz'ın tehlikesine maruz kalıyordu. Ama Nigris çıkınca Nurullah Sağlam oyun anlayışını değiştirdi ve inanılmaz bir kumar oynamaya başladı. Dakikalar 70 ve 80'leri gösterirken Gaziantepspor sahada Özgürcan, Beto, Erdal Güneş, Erdal Kılıçaslan ve Ekremle birlikte 5 forvetle sahada yer aldı. Orta alanda sadece Özgür'ün kalması, aslında Gaziantepspor için çok büyük bir riskti. Çünkü orta alan tamamen boşaltılmıştı. Rakip iki pası yapmaya kalkışsa, akıllı olup topa bassa kontra toplarla Gaziantepspor'un kalesine peş peşe goller atabilirdi. Neyseki Karaman kış uykusuna dalmıştı. Ankaraspor tamamen geriye yaslanmış, Gaziantepspor ataklarını kesme uğraşına dalmıştı. Öyleki her Gaziantepspor atağında top Ankaraspor duvarına çarpıyordu. Ama dönen toplar yeniden kırmızı-siyahlı oyuncularla buluşuyordu. Böylece ikinci bir atak şansı yakalanıyordu. Ama ilginçtir rakibin tüm bu olumsuz görüntüsüne rağmen Gaziantepspor bir türlü poziyon üretemiyordu. Düşünün yani tribünden baktığınızda Gaziantepspor 4 defans, 1 orta saha ve 5 forvetle oynuyordu. Yani orta sahası tamamen bomboştu. Rakip bundan yararlanamıyordu ama nedense bizde pozisyon üretemiyorduk. Neyseki sonunda Ekrem sahneye çıktı ve adeta mucizeyi gerçekleştiren golü atarak takımını yenilgiden kurtardı. Bu gol Gaziantepspor için kurtuluş kapısını aralarken, Ankaraspor içinse adeta yıkım işaretiydi. Böylesine zorlu gözüken ama Ankaraspor'un o kadar değerli ve üst düzey yıldızlarına rağmen çok kötü bir oyun sergilemediği karşılaşmadan 1 puanla ayrılan Gaziantepspor için bu sonuç mükemmeldi diyebiliriz. Sonuç olarak iyi oynadık mı? derseniz HAYIR derim.. Ama önemli olan puansız dönmemekti ve bunu da başardıkları için sahada mücadele veren tüm futbolcuları tebrik etmek görevimizdir demek zorundayım…