Teknolojinin her geçen gün gelişmesiyle birlikte internetin hayatımızın her alanına girmesi, yeni gelir kapılarının da açılmasını sağlamıştır. Özellikle pandemi sürecinde izolasyon tedbirlerinin artırılması ile birlikte sosyal medya kullanımı günden güne ciddi bir şekilde artmıştır. Bu artışla birlikte sosyal medya üzerinden elde edilen kazançlarda dikkat çekmeye başlamıştır.Sosyal medya fenomenleri deyince aslında ilk akla gelen Youtuberlar olmakta. İnstagram, Facebook, Youtube gibi platformlarda çok takip edilen kişiler kendi sayfalarında yaptıkları ürün tanıtımları veya paylaşımları sayesinde gelir elde edebilmektedirler. Ayrıca, Youtube’da paylaşılan videoların belli bir sayının üzerinde izlenmesi halinde videoyu paylaşan kişilere de Youtube tarafından belli bir ödeme yapılmaktadır. Bu ödeme genelde Youtube’ın elde ettiği reklam gelirinin bir kısmının ilgili kişilere aktarılması şeklinde olmaktadır.Sosyal medya üzerinden gelir elde edenlerin sayısı ile birlikte elde edilen gelirler de arttıkça bu durum sadece bu tür mecralardan gelir elde etmeyi hedefleyin iştahını kabartmadı, Vergi İdaresinin de dikkatini çekti. Vergi inceleme elemanlarınca yapılan incelemeler ile gelir elde eden bu kişilere geçmişe dönük olarak gelir vergisi ve vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yapılmaya başlandı.Bu vergi incelemelerinin artması ile birlikte de halk adıyla bilinen ismiyle youtuberların nasıl vergilendirilmesi gerektiğine ilişkin sorular gündeme gelmeye başladı. Sosyal medya aracılığıyla para kazanan fenomenler ve Youtuberlar’ın elde ettikleri bu gelirlerin vergi mevzuatımız karşısındaki durumu nedir?Gerek yapılan vergi incelemelerinde ve gerekse Gelir İdaresi Başkanlığının sosyal medya üzerinden gelir elde edenlerin vergilendirilmesine yönelik verdiği özelgelerde bu tür gelirlerin ticari kazanç olduğunu kabul edilmekte ve vergilendirilmesinin de ticari kazanç hükümlerine göre yapılması gerektiği belirtilmektedir.Konuya İlişkin Verilen Özelgelerde;Gelir Vergisi Açısından,Google, Youtube gibi web siteleri üzerinden yayınlanmış olan video ve benzeri içeriklerin yurt içinde ya da yurt dışında izlenmesi, tıklanması veya paylaşılması neticesinde elde edilmiş olan gelirin tamamının Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmekte olup, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan, Google, Youtube gibi web sitelerine yüklediğiniz video ve benzeri içeriklerin yurt dışında izlenmesi, tıklanması ve paylaşılması neticesinde yurt dışından elde edilen kazanç üzerinden vergi kesintisi yapılacak olması durumunda, yurt dışında kesinti yoluyla ödenecek verginin, Türkiye'de tarh edilecek gelir vergisinin yurt dışından elde edilen kazanca isabet eden kısmından mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu uyarınca tevkifat yapmak zorunda olanlar arasında sayılanlar, bu ödemeleri nakden veya hesaben yapması durumunda muhtasar beyanname verilmesi gerekmektedir.Katma Değer Vergisi Açısından,Youtube'da yayınlanan video içeriklerinin sadece yurt dışında izlenme karşılığında sunulan bir video gösterim hizmeti olması halinde, söz konusu hizmet KDV Kanununa göre hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır. Ancak, Youtube'da yayımlanan video içeriklerinizin yurt dışının yanı sıra yurt içinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda, sadece yurt dışındaki müşteriler için yapılmayan söz konusu hizmete ilişkin elde edilen gelirlerin, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu hizmetler için genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerekmektedir.Vergi İdaresinin verdiği özelgelerde yer alan görüşleri incelediğimizde, sosyal medya aracılığıyla elde edilen gelirleri ticari faaliyet sonucu elde edilen ticari kazanç olarak kabul edildiği görülmektedir. Vergi İdaresi, sosyal medya platformlarını bir ticari organizasyon kabul etmekte ve burada icra edilen faaliyetler ve yüklenen içeriklerin sürekli bir kazanç elde etme potansiyeli taşıması nedeniyle ticari kazançta devamlılık unsurunu sağladığını belirtmektedir.Sosyal medya gelirlerinin ticari kazanç olarak kabul edilmesi, Vergi Usul Kanunu uyarınca mükellefiyet tesis ettirme, defter tutma, fatura kesme, sürekli beyanname verme gibi yükümlülükleri de beraberinde getirmektedir. Ayrıca, kazanç sahiplerinin KDV mükellefiyetleri de söz konusu olmaktadır.Vergi İdaresinin Bu Yaklaşımı Doğru mudur? Hatırlayacağınız üzere geçen hafta Meclis Genel Kuruluna gönderilen yasa tasarısında sosyal medya üzerinde paylaşım yapanların elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesi ile ilgili yeni bir düzenleme bulunmaktadır.Söz konusu düzenleme ile sosyal medya üzerinden paylaşım yapan sosyal içerik üreticilerinin elde ettikleri kazançlar ile mobil cihazlarda uygulama geliştirenlerin bu uygulamalardan elde ettikleri kazançların GVK’nin 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 650.000 TL) aşmamak kaydıyla istisna kapsamına alınmaktadır. Yapılan bu düzenleme mevcut Gelir Vergisi Kanununda yer alan serbest meslek kazançlarındaki istisnaya paralel bir şekilde istisna getirmekte olup, bu da Vergi İdaresinin söz konusu kazançların ticari kazancı mı yoksa serbest meslek kazancı mı tartışmasında geri adım attığını göstermektedir. Yanlıştan dönmekte erdemdir… Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.