Açılış konuşmasını yapan Genç MÜSİAD Gaziantep Başkanı Mustafa Orhan Nacar, "Dünya hiç alışık olmadığı süreçten geçiyor bizde bu nedenle temalarımızı inovasyon olarak belirlemekte özen gösteriyoruz. Pandemi süreci tüm hayatımızda bir kırılma yaratırken aslında bir yandan da sistemin sorunlarını ortaya koymuş oldu. Dijitalleşmeye uyum sağlayamayan şirketlerin yarının dünyasında var olabilmek için daha hızlı ve daha çevik hale gelmesini, global tedarik zincirlerinin ne kadar kırılgan olduğunu, insan ve toplumu hiçe sayan bir büyümenin sürdürülebilir olmadığını çok açık bir şekilde gösterdi. 2020 tarihi itibari ile tüm dünyada yenilenme kavramının değer kazandığını görüyoruz.” dedi. FARKINDAYIZ“Çalışma modellerinin esnekleştiği yeni iş alanlarının ortaya çıktığı girişimci bakış açısının her zamankinden daha fazla önem kazandığı yeni mesleklerin önem kazandığı bir çağa doğru ilerliyoruz” diyen Nacar, “Geleceği şekillendirdiğini öngördüğümüz ya da öngöremediğimiz tüm iş alanlarının tohumları aslında bugünlerden atılıyor. Farklı ölçekteki endüstrilerin bu yeni düzene ayak uydurması açısından en büyük destekçisi teknoloji olarak ön plana çıkıyor. Aslında dijital dönüşümün hızla geldiğinin hepimiz farkındaydık. Çünkü bir valiz ile tekerlekli valiz arasındaki dönüşüm 250 yıl iken antenli telefon ile cep telefonu arasındaki dönüşümün sadece 5 yıl sürdüğüne şahit olduk. Bizler sadece bu durum karşısında nasıl hareket etmemiz gerektiğinden emin değildik” diye konuştu. MARKA ÖNEMLİ Söyleşide markalaşmanın önemine değinen Murat Kolbaşı, bunu gerçekleştirmek içinse yapılan işe hâkim olmanın çok önemli olduğunu belirtti. “Yaptığınız işin büyük resimde nerede olduğunu bilmekte fayda var. Örneğin, yapmış olduğunuz sektörde, bununla ilgili çeşitli soruları cevaplamakta fayda vardır. Dünyada kaç tane aynı sektörde rakibiniz var? Firmanız bu sıralamada kaçıncı? Büyük resimde firmanızın konumu neresi gibi değerlendirmeler yapabiliyor musunuz? Bu verilere sahip olmak ciddi anlamda önünüzü açıyor… Bahsettiğim bu örnekte olduğu gibi, ben de küçük elektrikli ev aletleri konusunda araştırmalar yaptım. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin dünyadaki cirosuna kadar araştırdım. Bazı markalar bütün dünya tarafından biliniyor. Markaların inovasyon sayesinde pik yaptığı yerler var… Markalaşmak çok önemli elbette, ancak markayı uluslararası hale getirmek de bir o kadar önemli.” dedi.TÜRK KAHVESİ Türkiye’nin çok güçlü bir gastronomiye sahip olduğunu ifade eden Kolbaşı şunları dile getirdi: “Peki durup bir düşünelim; bu yeme-içme kültürü varken, bunca çeşit arasından hangisi çok biliniyor? Birincisi Türk lokumu; ikincisi de Türk kahvesi… 5 Aralık 2013 tarihinde, UNESCO tarafından dünyanın somut olmayan kültürel bir değeri olarak Türk kahvesi tescillendi. Bizler de bu tarihi, 5 Aralık’ı Dünya Türk Kahvesi Günü ilan etme çabası içindeyiz. Bunun için yoğun bir çaba harcıyoruz.” diye konuştu. HABER MERKEZİ