Erdursun’un Dünya Gazetesi’nde kaleme aldığı yazıya göre, bu tür durumlarda kıdem tazminatı, sigorta primleri ve idari yaptırımlar devreye giriyor.

Sanayicinin sermayesi eriyor
Sanayicinin sermayesi eriyor
İçeriği Görüntüle

Fiili tarih esas alınıyor
Erdursun’un değerlendirmesine göre iş hukukunda kıdem tazminatının hesaplanmasında esas alınan kriter, işçinin işyerinde fiilen çalışmaya başladığı tarih oluyor. SGK’ya geç bildirilen giriş, işçinin kıdem hakkını ortadan kaldırmıyor. Yargıtay’ın içtihatları da bu yönde ve çalışmanın ispatlanması halinde kıdem süresi, fiili başlangıç tarihine göre hesaplanıyor.

İşverenler için ciddi sorumluluk
Sigortasız işçi çalıştırmak hem İş Kanunu hem de 5510 sayılı Kanun kapsamında yasa dışı kabul ediliyor. Erdursun’a göre bu durumda:

  • Kıdem tazminatı daha uzun süre üzerinden hesaplanıyor.

  • İşveren, SGK’ya geçmişe dönük prim borçlusu oluyor.

  • İdari para cezası, gecikme zammı ve faiz yükümlülüğü doğuyor.

Çalışan haklarını nasıl talep edebilir?
Çalışanlar, fiili başlangıç tarihini esas alarak kıdem tazminatını talep edebiliyor ve sigortasız çalıştıkları dönemlerin hizmet cetveline eklenmesini isteyebiliyor. Bu süreçte öncelikle arabuluculuk yoluna gidiliyor; sonuç alınamazsa hizmet tespiti davası açılıyor. Tanık beyanları, bordrolar ve banka kayıtları, sigortasız çalışma süresinin ispatında kritik rol oynuyor.

SGK’nın yaptırımları
Erdursun’un yazısına göre SGK, sigortasız çalıştırılan işçiler için 10 yıl geriye dönük prim talep edebiliyor. Ayrıca:

  • Her yıl artan idari para cezaları uygulanıyor.

  • İşveren, devlet teşviklerinden yararlanma hakkını kaybediyor.

  • Mahkeme kararıyla işçinin sigortasız günleri hizmet süresine ekleniyor.

Zamanaşımı süreleri önemli

  • İşçinin hizmet tespiti davası açma süresi: Çalışmanın bitiminden itibaren 5 yıl.

  • SGK’nın prim ve ceza talep hakkı: 10 yıl geriye kadar.

Uzmanlara göre bu süreler, hem işçi hem de işverenin haklarını koruması açısından kritik öneme sahip.

Yargıtay’dan örnek kararlar
Yargıtay kararları da fiili başlangıç tarihini esas alıyor. Buna göre:

  • Tanık beyanlarıyla ispatlanan sigortasız süreler kıdeme dahil ediliyor.

  • Bordroda yer almayan çalışmalar da kıdem hesabına ekleniyor.

Hem işçiye hem işverene mesaj
Erdursun’un yazısında, işverenlerin sigortasız işçi çalıştırarak kısa vadede prim yükünden kurtulabileceği düşüncesinin yanıltıcı olduğuna dikkat çekildi. Uzun vadede işverenler için daha yüksek kıdem tazminatı, prim ve ceza yükü doğarken; çalışanlar ise fiili çalışma tarihini ispatladıklarında hem kıdem haklarını hem de emeklilik primlerini güvence altına alabiliyor.