Bir yörenin müzisyenleri davul zurna çalanları geleneklerini iyi bilirler. Bir köye gittiklerinde kimlerin düğünlere geldiğini, kimlerin toplum içinde sevildiğini de iyi bilirler. Şimdi davul zurna ile yapılan düğünlerin yanında saz ve benzeri müzik aletleriyle de düğünler yapılıyor.
Müzisyenler yörelerini iyi bilirler.
Yaptıkları düğünün sahibini tanır severlerse dillere destan düğün yaparlar.
Düğün sezonu geldiğinde her köyde kimin evlilik yaşındaki gençlerinin olduğunu tahmin ederler…
Her yörenin kendine göre düğün kültürü vardır.
Barak ve diğer yörelerin yöresinin farklı düğün gelenekleri vardır yöre sanatçıları bölgelerinin yapısını da ortadadır.
Yöreden yöreye ayrı müzisyenler vardır.
Kendi yörelerinde Düğünlere gelenlerin çoğunu tanırlar. Hangi köyde kimin evinde misafir olunacağını bilmemelerine imkan yoktur.
Bir düğüne çağrıldıklarında O düğüne gelecekleri, düğünün davetlisinin az çok olacağını da bilirler.
Bu sanatçılar insan sarrafı olurlar.
Köyün birinden bir düğün haberi gelir.
Düğün sahibini tanırlar ama hiç bir düğünde karşılaşmamışlar. Bu adamı yörenin hiç bir düğününe katıldığını görmemişler. Bu köyde düğün olduğunda bu adamın misafir aldığını da görmemişler. Düğün davetini kabul edeler.
Adam zengin arabası son model oturduğu evi muhteşem köydeki malı çok. Ama bu düğüne gelen olmayacağını da biliyorlar. Bu durumları göz önüne alarak adamla oturup anlaşıyorlar. Adam düğünü için dört davul dört zurna ister.
Düğün bir kaç gün devam edecek. Ücrette anlaşırlar.
Ama para peşin şartı ile anlaşırlar. Parayı alırlar.
Düğün sabahı o köye giderler . Köyün harman yerinde ulu bir ağaç var. Davullar köye haber verircesine hep beraber çalmaya başlarlar. Davul zurna ne kadar çalınsa köyden kimse gelmez. Düğünün sahibi sağa bakar sola bakar.
Kimse yok .
Gelir gider davul çalanları sıkıştırır.
VUR ULAN VUR.
Müzisyenlerin şefi tüm personele seslenir toplanın.. Durumu tahmin ettikleri için parayı peşin almışlardı .Düğün sahibi adamların gittiğini görünce, heyecanla sorar.
Nereye gidiyorsunuz?
Ekibin şefi cevaplar.
"DAVULA VURUYORUM VURUYORUM AĞAÇ YERİNDEN KIPIRDAMIYOR.
Sen bu yörede kimsenin düğününe gitmedin. Kendi köyünde komşularınla hiç bir komşuluk ilişkin olmadı. Onun için düğününe kimse gelmez. Bizde ağacı oynatamayız" derler ve köyü terk ederler.