Uzmanlar farklı konuştu
Son yıllarda artan kanser vakaları, yerli tohum ve hibrit tohumla ilgili tartışmaları gündemden düşürmüyor.
İl Tarım ve Hayvancılık eski Müdürü, Büyükşehir Belediyesi eski Daire Başkanı İbrahim Yılmaz ve Ziraat Mühendisleri Odası eski Başkanı Kenan Seçkin’de sağlığımızı ilgilendiren bu çok önemli konuyla ilgili düşüncelerini paylaştı. İddiaların aksine yerli tohumda dışa bağımlılığımızın giderek azaldığını öne süren İbrahim Yılmaz, Türkiye’nin eskisi gibi tohumda dışa bağımlı olmadığını belirtti. Yılmaz, “Bütün hububat bakliyat tohumlarımızı kendimiz üretiyoruz. Buğday, arpa, mercimek, nohut, fasulye gibi ürünlerin hiçbirinde dışa bağımlı değiliz. Cem Seymen abartıyor” derken Kenan Seçkin ise, “Yerli olmayan tohumların kanser gibi hastalıkları körüklediği yönünde iddialar var. Ancak kanser vakalarının artma nedenini sadece buna bağlamamak lazım. Öncelikle gıdalarda kullanılan katkı maddelerini ve zirai ilaçları ele almak lazım. Bunların içinde belkide en masumu hibrit tohumdur” dedi.YILMAZ:ARTIK KENDİ TOHUMLARIMIZI ÜRETİR HALE GELDİKGazeteci, televizyon programcısı ve ekonomist Cem Seymen’in tohumda dışa bağımlı bir ülke haline geldiğimizle ilgili sözlerine katılmadığını söyleyen İbrahim Yılmaz, “Cem Seymen tohum olayını abartıyor. Mısır ve soyada dışa bağımlıyız tamam ama şu anda Türkiye eskisi gibi tohumda dışa bağımlı değil, biz bütün hububat bakliyat tohumlarımızı kendimiz üretiyoruz. Buğday, arpa, mercimek, nohut, fasülye bunların hiç birisinde dışa bağımlı değiliz. Artık kendi tohumlarımızı üretebilir hale geldik” dedi.GDO VE HİBRİTİ BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMAK GEREKYabancı şirketlerin Türkiye’de tohum üretmesinin bir sakıncası olmadığını belirten Yılmaz, “Bir kere Türkiye’de GDO’lu tohum kullanılması yasak. İthal edilmesi de yasak. Dolayısıyla GDO ile hibriti birbirine karıştırmamak lazım. 3 çeşit tohum var. Biri GDO, biri hibrit, biri standart tohum. Standart tohum ektiğin zaman yüzde 90 benzer bir ürün verir. Islahçı en iyi çeşitleri alıyor, genleri melezleme yönüyle bir çeşitte topluyor ve tohum üretiyor. Fark şu hibrit tohumun verimi daha yüksek” diye konuştu. İSRAİL’E BAĞIMLI DEĞİLİZHibrit tohumdan kormamak gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Milyonlarca insanın şehirlerde toplandığı ortamda organik tarımla standart tohum üretirseniz, bu insanların gıda ihtiyacını karşılayamazsınız. Hibrit tohumdan korkmamamız gerek. İsrail’e bağımlı değiliz, Türkiye’de 70-80 oranında tohumlarını kendisi üretiyor belki bazı sebze tohumları dışarıdan geliyor olabilir ama Türkiye’de yeteri kadar tohum üretimi var daha iyinin iyisi her zaman var. Türkiye tohum üretiyor, Türkiye tohumda kendisine yeterli. Tabi daha iyisi olabilir” dedi.SEÇKİN:SEBZE TOHUMLARINDA KENDİ YAĞIMIZDA KAVRULUYORUZKenan Seçkin, pamuk, ayçiçeği, soya ve mısırda tamamen dışa bağımlı olduğumuzu, ancak sebze tohumlarında ise kendi yağımızda kavrulduğumuzu belirtti. Seçkin, “ Sebzede 65-70 yerli üretim var. Bizim yerli tohumlarımız Sof domatesi, dolmalık biber, İslahiye biberi, salatalık, acur, Araban karpuzu vb. Bunlar tescil edildi. Dünya küçüldü adam tohumu getirip Türkiye’de üretiyor. Tabi genetiği değiştirilmiş organizmalarla hibrit tohumları ayırmamız gerek. Vatandaş bazı şeyi yanlış biliyor. İnsanları hasta etme riski olan çeşitler genelde geneği değiştirilmiş organizma dediğimiz GDO’lu tohumlar. GDO’lu tohumların ülkemizde ekimi, ithali yasaktır” dedi.ZİRAİ İLAÇ VE KATKI MADDELERİNE DİKKAT‘Son zamanlardaki kanser vakalarının artma nedenini sadece tohumlara bağlamamak lazım’ diyen Seçkin, “Gıdalarda kullanılan katkı maddelerini ele almak lazım. Zirai ilaçları ele almak lazım. Tohum bunların içinde en masumu. Zirai ilaç ve katkı maddelerini doğru, zamanında ve ölçülü kullanmak lazım. Gerektiğinden çok fazla ilaç kullanıyoruz. Zamanlamayı yanlış yapıyoruz. O zaman bunlar zarar verir. Çok fazla ürün elde edeyim, çok fazla kar elde edeyim diye çok fazla dozda ilaç kullanılmamalı” şeklinde konuştu. Meral KINACILAR
Yorumlar