“Önemli temel ürünlerimizden olan ve Ülkemiz ekiliş alanlarının yüzde 40’dan fazlasını kapsayan buğday, arpa ve kırmızı mercimekte ekilişler kısa bir süre sonra başlayacak” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Üretim sezonuna başlayacak olan üreticilerimiz kullandıkları gübrenin yaklaşık yüzde 50’sini ve tarımda toplam kullanılan mazotun yüzde 25’ini bu dönemde kullanıyor. Son aylarda mazot başta olmak üzere gübre ve diğer girdilerde yaşanan fiyat artışları 2023 yılının hasat zamanında üreticilerimizi olumsuz yönde etkiledi"UMUTSUZLUĞA KAPANDIBayraktar, "Üreticilerimiz, girdi fiyatlarında geçtiğimiz sezonki artışların mağduriyetini yaşarken, girdi fiyatlarına gelen yeni zamlarla birlikte umutsuzluğa kapıldı. Üreticilerimiz ürünlerini satıp borcunu ödeyip gelecek sezona hazırlanırken gelen zamların etkisinin hafifletilmesi tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından önem taşıyor. En ucuz üretim sürdürülebilir üretimdir, sürdürülebilir üretim için de üreticilerimizin yeterli girdi temin etmesi ve alın terinin karşılığını alması gereklidir.Ekim ayında verilecek mazot ve gübre destekleri bir an önce artırılarak verilmeli, sezona başlayan üreticilerimizin önü açılmalıdır. Aksi takdirde üreticilerimizin üretme isteği ve tüketicilerimizin gıdaya erişimi açısından zor günler bizi bekliyor.Üretim ve lojistik maliyetlerinin bu şekilde artmaya devam etmesi halinde tüketicilerimizin pazarda, markette, manavda, ucuz gıdaya ulaşması mümkün değildir"ARTAN GİRDİ MALİYETLERİBayraktar, "“Mazot ve gübre fiyatları, Kasım 2021’de petrol fiyatlarının ve döviz kurlarının artmasıyla birlikte yükselmeye başladı. Şubat 2022’de Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla 2022-2023 üretim sezonunda gübre çeşitlerinde yıllık yüzde 400 oranında, mazotta ise yüzde 250’yi bulan artışlar yaşandı. 2023-2024 üretim sezonu yaklaşırken, gübre ve mazotta aylık ve yıllık bazda artışlar yaşandı. Aylık bazda gübrede yüzde 30’u aşan artışlar görüldü.”