Tanıklarla görüşmeler gerçekleştiren heyet hazırladığı ön raporu basınla paylaştı. Raporda dikkat çeken konulara yer verildi..adsiz-033.pngAkkent Camii İnşaatının 2012 yılında başlamasına rağmen statik projesi ve ruhsatının bulunmadığının tespit edildiği raporda, "Yapıda sökülmemiş olan kalıp sistemleri incelendiğinde, kalıpta kullanılması gereken malzemelerin kullanılmadığı, kalıp sistemlerinin denetlenmediği ve onay alınmadan ilkel bir şekilde yapıldığı tespit edilmiştir. Cami inşaatına 2016 yılında ara verilmiş ve inşaatta kubbe imalatı henüz tamamlanmamış olduğundan yapı içerisindeki, iskele, kalıp, donatı gibi yapı malzemeler ortam koşullarına açık şekilde bırakılmıştır" denildi. ÇÖKMESİ ŞAŞIRTICI DEĞİLÇöken iskelenin 50-60 metre yükseklikte ahşap iskele olduğu belirtilen Açıklamada, "İskelenin statik hesabı ve projesi de bulunmamaktadır. Bu koşullarda iptidai olarak kurulup yıllarca ortam koşullarına maruz bırakılan ahşap iskelenin çökmesi hiç de şaşırtıcı değildir. 50-60 metre yüksekliğindeki iskeleler ahşap iskele olamaz. İskelenin, betonarme yükünü de taşıyacak şekilde bir yük iskelesi olarak planlandığı bilgisi edinilmiştir. Çöken iskelenin iş iskelesi olarak dahi kullanılamayacağı görülmekte iken inşaatın sürdürülmesi durumunda inşaat yüklerinin de iskeleye taşıttırılmaya çalışılması çoklu ölümlerle sonuçlanacak daha büyük bir faciaya da yol açabilirdi"HAZIR DEĞİLİZ"34 saat süren arama-kurtarma çalışmaları, İstanbul Kartal’da çöken Yeşilyurt Apartmanının çalışmalarında da görüldüğü gibi kriz ve acil durum yönetiminde hazırlıksız olunduğunu, kurtarılabilecek insanların ekip, ekipman, bilgi ve koordinasyon yetersizliği ile yitirildiğini bir kez daha göstermiştir. Heyetimizce yapılan teknik inceleme ve olay görgü tanık ifadeleri ile hazırlanan bu raporu kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olmanın sorumluluk ve bilinciyle, iş cinayetlerinin önlenebilir olduğunu bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyoruz." HABER MERKEZİ