Yılların tecrübesine sahip Akbağ ve Çanlıoğlu çok farklı şeyler söyledi. Ali Akbağ, "Elektrik kesintileri nedeniyle herkesin müdahil olmaya çalıştığını, bununda kurumda huzursuzluk yarattığını söyleyen Akbağ, “Buradaki insanlar dışarıdan müdahaleden huzursuzlar. Altyapıyı yönetememe krizi yaşanıyor. İçerideki yönetenler zaten sıkıntıdalar, birde buna dışarıdan müdahaleler eklendiğinde işin cılkı çıkıyor. Allah yardımcıları olsun. Herkes müdahale ediyor” dedi. Settar Çanlıoğlu ise, "herkesin suçu birbirine attığını, sanılanın aksine Gaziantep'te Enerjisa’nın suçu olmadığını belirtirken, hatanın imar planları yapılırken altyapı kuruluşlarının işin içine dahil edilmemesinden kaynaklandığını söyledi.

Yıllarca Gaziantep ve Adana TEDAŞ İl Müdürlüğü yapan, kenti avucunun içi gibi bilen Ali Akbağ elektrik kesintileriyle ilgili ilk kez Gazetemize konuştu. Enerjisa’da yönetim krizi olduğunu, matrissel yani kimsenin kimseye bağlı olmadığı bir modelle çalışıldığını söyleyen Akbağ, ”Kapıdaki bekçi bölge müdürüne bağlı değil. Bir önemli sorunda, asıl iş yapan, alana hakim olan mühendislerin hiçbiri şu anda yok. Bir lamba değiştirmek için bir mahallenin elektriğini, ana hattı kesiyorlar. Batıkent mahallesinde elektrik kesikti, ekiplerin yanına gittim, iş uzadıkça uzadı. Bu oradaki arkadaşların beceriksizliği değil tamamen matrissel yapıdan kaynaklanıyor. İlk defa iki dakikalığına il müdürü olmak istedim” dedi.

ENERJİSA TEPEDEN İYİ YÖNETİLMİYOR

Başarılarıyla bugün bile adından söz ettiren Ali Akbağ, aşırı sıcaklar nedeniyle yaşanan elektrik kesintileriyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Asıl sorunun kötü yönetim olduğunu dile getiren Akbağ, “Enerjisa iyi yönetilmiyor. Enerjisa’nın yönetim şekli matrissel yani kimse kimseye bağlı değil gibi çalışıyor. Tüm kurumlarda Enerjisa dışında dikey bir organizasyon vardır. Şimdi adı bölge müdürü, yapımda, planlamada yetkisi yok, sadece işletiyor. Planlayan başkası, yapan, işleten başkası, birbiriyle direk bağlı değiller. Eskiden bir müdüre bağlıydı. Şimdi ayrı ayrı bütçeleri var” diye konuştu.

KAPI KAPI DOLAŞIRDIM

Enerjisa’da yönetim krizi nedeniyle sorunların artarak devam edeceğini öne süren Akbağ şunları dile getirdi:”İlk başta aldıkları işi dükkan işletecekler gibi zannettiler. Enerjisa işi sadece teknik hizmet olarak görüyor, oysa bizim topluma direk hizmet derdimiz vardı. Kamu kuruluşu vatandaşa hesap verir. Ben kapı kapı dolaşırdım, sürekli sahadaydım. İnsanlar benim telefonuma ulaşırdı. Şimdi işi mekanikleştirdiler, 3 tane 186 var, biri Adana, biri Ankara, biri İstanbul’da. Yük yoğunluğuna göre bunlar aramaları birbirine yönlendiriyor. İlişkiler mekanikleşti. Oysa vatandaş olağanüstü durumlarda ulaşabileceği herkese ulaşmalı.”

HERKES MÜDAHALE EDİYOR

Elektrik kesintileri nedeniyle herkesin müdahil olmaya çalıştığını, bununda kurumda huzursuzluk yarattığını söyleyen Akbağ, “Buradaki insanlar dışarıdan müdahaleden huzursuzlar. Altyapıyı yönetememe krizi yaşanıyor. İçerideki yönetenler zaten sıkıntıdalar, birde buna dışarıdan müdahaleler eklendiğinde işin cılkı çıkıyor. Allah yardımcıları olsun. Herkes müdahale ediyor” dedi.

YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜNÜ KAYBETTİLER

Bir başka sıkıntının da işe hakim olanların işten ayrılmaları olduğunu söyleyen Akbağ, “Kendi dönemimizde işe aldığımız çocuklar, TEDAŞ taşeronda çalışıyorlardı, alana hakimdiler. Personel giderlerinden tasarruf etmek için Ocak-Şubat ayında bu çocuklara, 10. Yılını dolduranlara dediler ki ‘istiyorsanız ayrılabilirsiniz, yüzde 30 tazminat fazla verelim gidin’ dediler. Asıl krizlerden biri de bu. Asıl iş yapan, alana hakim olan mühendislerin hiçbiri şu anda yok. Yetişmiş insan gücünü kaybettiler” diye konuştu.

BİR LAMBA İÇİN MAHALLENİN ELEKTRİĞİ KESİLMEZ

Yönetememe sıkıntısının daha çok para harcanmasına neden olduğunu, kendi dönemlerinde harcanan paranın 5-6 kat fazlasının harcandığını ifade eden Akbağ şöyle konuştu:”Bu oradaki arkadaşların beceriksizliği değil, matrissel yapıdan kaynaklanıyor. Bugün ülkemizde Cumhurbaşkanlığı dahil her kurumda dikey bir yapı var. Ahenkle çalışılır. Enerjisa’da ise matrissel bir yapı var. Kapıdaki bekçi bölge müdürüne bağlı değil. ayrıca iş güvenliğini üst düzeye çıkardılar. Çok katılar. Adam ölmesin ama iş kalsın anlayışı var. Bu tamam da bir lamba değiştirmek için bir mahallenin elektriğini, ana hattı kesilmez.

10 LİRALIK İŞ 50 LİRAYA ÇIKIYOR

Geçtiğimiz gün Batıkent mahallesinde elektrik kesikti. Saat 09.00’da kestiler, 15 gibi işletme müdürünü aradım. Orada trafo değiştiriyorlarmış. Trafoyu yeniliyorlarmış, mevcut 17 sene olmuş yapılalı. Beton blok koyacaklar aynı parkın içinde. İçerideki binliği 1600’e çıkarın dedim. Tesis müdürü yenisini yaptırıyor dediler. Yani birimler birbirine bağlı değil. 10 lirayla bitecek iş 50 liraya çıkıyor. İş uzadı, 7-8 bin kişi bundan etkilendi. İlk defa iki dakikalığına il müdürü olmak istedim. 5 tane trafo bölgesi elektriksiz kaldı. Ekip beklendi. İyi yönetilmiyor, Allah yardımcıları olsun.”


SETTAR ÇANLIOĞLU "AYKOME NİYE VAR?"

- Enerjisa’yı suçluyorlar ama onların kabahati yok. Onların görevi orayı işletmek, apartman kapıcısı gibi düşünün
- Gaziantep’te bulunan trafoların yüzde 50’ye yakını direk tipi trafo, mantıksız bir şey
-Belediyeler imar projelerini altyapı kuruluşlarına askıdan önce göndermeli

Gaziantep’in elektrik altyapısına hakim iki isminden biri olan, yıllarca TEK’te, TEDAŞ’ta çalışan, Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter Yardımcılığı yaparken emekli olan Settar Çanlıoğlu ile elektrik kesintilerini, nedenlerini ve neler yapılması gerektiğini konuştuk. Çanlıoğlu, herkesin suçu birbirine attığını, sanılanın aksine burada Enerjisa’nın suçu olmadığını belirtirken, hatanın imar planları yapılırken altyapı kuruluşlarının işin içine dahil edilmemesinden kaynaklandığını söyledi. Çanlıoğlu, “Sorunu belediyeler yaşatıyor” dedi.

ESKİDEN İLLER BANKASI UZMANLARI ÇİZERDİ

Settar Çanlıoğlu, aşırı sıcaklarla birlikte yetersiz gelen kentin elektrik altyapısıyla ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. İmar planlarının eskiden İller Bankası'ndaki uzman ekiplerce çizildiğini anlatan Çanlıoğlu, bu yetkinin zamanla belediyelere devredildiğini söyledi. Çanlıoğlu, “İller Bankasının iyi mühendisleri vardı, sonra plan çizme yetkisi belediyelere devredildi. TEK’te çalışırken belediyeler imar planlarıyla ilgili projeyi bize gönderirler, ‘trafo yeri ile ilgili görüşlerinizi bildirin’ derlerdi. Tabi bu projeler altyapı kuruluşlarının hepsine giderdi. Nüfus yoğunluğuna göre tüm altyapı kuruluşları bir hesap çıkarırdı. Örneğin iki katlı mı, 5 katlı mı olacak, ona göre nüfus hesaplanır, trafo yeri işaretlenir ve TEK orayı kamulaştırarak trafo konurdu” dedi.

PROJE EMLAKÇILARIN HEPSİNDE VAR

Sonradan belediyelerin bundan vazgeçtiğini, imar planlarını duvara astığını dile getiren Çanlıoğlu, şöyle konuştu:”Sanırım Arpacıoğlu’ndan sonra vazgeçildi. Belediyeler şimdi altyapı kuruluşları gelsinler, duvara astık baksınlar diyorlar. Kim bakar? Emlakçılar bakar. Belediyeler niye projeyi altyapı kuruluşlarına göndermiyorlar? Proje sızarmış, oysa proje emlakçıların hepsinde var. Yani gerekçeleri projeyi verirsek, memurlar oradan yer satın alırlar. Memur adamın parası mı var ki yer satın alsın?. Diğer illerde durum böyle değil. Örneğin bir Kayseri’de, bir Konya’da sistem oturmuş. Belediyeler projeyi gönderiyor, kamulaştırma yapılıyor ve sorun yaşanmıyor.”

SORUNU BELEDİYELER YAŞATIYOR

Gaziantep’te geçmişte doğru ve yanlış yapılan işlere örnekler veren Çanlıoğlu, “Bakın Gaziantep’te çoğu yerde direk üstü trafolar var. Bugün en çok elektriğin gittiği Emek, Pancarlı mahallesinde, Ali Nadi Ünler, Sarıgüllük, Kılıç Ali Caddesinde direk üstü trafolar görürsünüz. Bunlar 400 KVA gücünde çok katlı binaları nasıl beslesin? Sigorta Hastanesinin o bölgede proje önceden görülüp planlama yapıldı. O nedenle bizim dönemde hiç arıza olmadı. Ancak yeni yapılan yerlerin hiçbirinde önceden altyapı kuruluşuna gönderilip işaretlenen yer yok. Yani sorunu belediyeler yaşatıyor. Sen projeyi gönder, işaretlesin, 100 m2 trafo alanı mı lazım, kamulaştırıp trafoyu koysun. Ne yazık ki bunlar çözülemedi” diye konuştu.

DÜZTEPE’NİN TAMAMI İKİ KATLIYDI

Karataş yapılırken trafo yerlerini işaretlediklerini, eski yapılan yerlerin hepsinin trafosunun bulunduğunu söyleyen Çanlıoğlu, “Karataş’ta sonradan yapılan yerlerde sıkıntı yaşanıyor. İmar planı olan yerde köy tipi direk trafosu olamaz. Gücü az olan yerlerde direk tipi trafo kullanılır. Direk tipi trafoların artık bu binaları beslemesi mümkün değil. Gaziantep’te bulunan trafoların yüzde 50’ye yakını direk tipi trafo. Pancarlı, Emek, Sarıgüllük’te asma trafonun yani direk tipi trafonun olmaması gerekir. Mantıksız bir şey. Düztepe’nin tamamı iki katlı yerdi. Bugün apartmanlar var. İki katlı diye direk tipi trafo konuldu, bu da artan nüfusa yetersiz geliyor. Tek trafo koymakla olmuyor hattı da değiştirmek gerekiyor” dedi.

GİT BAK AVRAPA’DA ÖYLE Mİ?

Eski ehliyetler yarın geçersiz olacak
Eski ehliyetler yarın geçersiz olacak
İçeriği Görüntüle

Çanlıoğlu, belediyelerin imar planları yaptığında TEDAŞ ve altyapı kuruluşlarına projeyi göndermesi gerektiğini ifade etti. Çanlıoğlu, “Şu kadar yoğunluk var diyecek, altyapı kuruluşları da buna göre hesap yapacak. TEDAŞ burayı nasıl beslerim diyecek. Sağlık ocağı, hastane, park yeri gibi, TEDAŞ ve diğer altyapı kuruluşlarının da yerini ayıracak. Şu anda kaldırımda nereyi bulursa oraya koyuyor. Bakıyorsun kaldırım kapanıyor. Git Avrupa’da bak öyle mi? İş bittikten sonra gel elektrik, su çek, suda yetmiyor rezil oluyoruz. Bunlar önceden projelenmeli” dedi.

AYKOME NİYE VAR?

Altyapı kuruluşlarının tamamında aynı sorun olduğunu, imar planları yapılırken birlikte hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Çanlıoğlu, “AYKOME niye var, çizilen projelerde ortak çalışalım diye var. Belediye yeni mahalle açacağı zaman tüm altyapı kuruluşlarıyla birlikte hareket edilmesi gerekir. İşin temelinde, proje aşamasında altyapı kuruluşları birebir bulunmalı. Askıyla olmaz, askıya gel bak diyor. Projeyi gönderirsin, altyapı kuruluşu üzerine işler, gönderir.” Dedi.

ENERİSA’NIN KABAHATİ YOK

Burada Enerjisa’nın suçunun olmadığını öne süren Çanlıoğlu şöyle devam etti:”Toplumda şu algı var. Enerjisa suçlu. Oysa Enerjisa bir işletmeci, sadece mevcut şebekeyi işletiyor. Yani yeni yapma yetkisi yok. Ankara’dan izin çıkarsa trafo koyabilir. Sağ olsun Abdullah Tancan talimat verdi de yapılıyor. Yoksa Enerji Sa yeni ilave yapamaz. Enerjisa’yı suçluyorlar ama onların kabahati yok. Onların görevi orayı işletmek, apartman kapıcısı gibi düşünün.

ENERJİSA İYİ ÇALIŞIYOR

Örneğin binaya mantolama yaptırıyorsun, asansör koyduruyorsun, çatı yaptırıyorsun bunları ev sahibi karşılar, burada ev sahibi bakanlık. Enerjisa ilave bir şey yapamaz. Arızanı yapmıyorsa suçlu, elektrik arızasını gidermek zorunda. Onların trafo değiştirme yetkisi yok. Enerjisa’yı kimse suçlayamaz çok da iyi çalışıyorlar. Bunlara emir verecek olan Ankara. Tüm yapılan işlerin parası bakanlıktan çıkar. TEDAŞ bakanlık demek.” Meral KINACILAR ERBEKTE