Önemli konukların yer aldığı çalıştayda imar affı, binaların güvenliği ve yapılar konuşuldu. Çalıştayda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İMO Başkanı Gürkan Yağcıoğlu’nun konuşması damga vurdu. Büyük alkış alan Yağcıoğlu, her şeyin affının olabileceğini ama imar affının asla olmaması gerektiğini vurgulayarak, “Depremden sonra ne oldu? Bir çok meslektaşımız birer birer cezaevine gönderildi. Kusura bakmayın ama bu noktada bunları imara açan, hazırlık yapmayan, ön hazırlıksız bunlara izin veren, yapı denetimini yapmayan, çok kata izin veren, itiraz edene yaptıran, meslek odalarını sistematik olarak yavaş yavaş pasifize eden, hatta ve hatta belediye meclis kararında fay hattının yerini değiştiren bir yapı, depremden sonra benim meslektaşımı hapise koymamalı, koyamaz. Burada tepki verilmesi lazım. Çünkü Adalet doğru çalışmıyor. Yargı doğru çalışmıyor” dedi. Yoğun Katılım Sağlandı Ticaret Odası ve Sanayi Odası'nın da destek verdiği çalıştaya Türkiye'nin farklı illeri ve KKTC'den gelen İMO Başkan ve yöneticileri, yerel yöneticiler, Oda ve STK başkanları, akademisyenler, inşaat mühendisleri ve sektör temsilcileri katıldı. Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde başlayan çalıştayda konuşan İMO Başkanı Burkay Güçyetmez, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olmasına rağmen kentlerin deprem riski dikkate alınarak planlanmadığını ve yapıların deprem güvenliğine sahip olmadığını söyledi. * İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Ali Akgün ise, 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara Depremini yaşayan bir ilden geldiğini belirterek, her deprem sonrası aynı şeylerin tekrar edilmesinden vazgeçilerek artık tedbir alınmasını istedi. * Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım da, şehirdeki kurumlar arasında ortak akıl ve işbirliğinin geliştirilmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. * Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi ise çalıştayın açılışında yaptığı konuşmasına, "Depremden sonra suçlu arıyoruz. Aslında hepimiz suçluyuz. Çünkü binayı yapan, yaptıran, yapı denetimi tam olarak çalıştırmayan herkes suçludur" diye konuştu. Güçyetmez Dikkat ÇektiBaşkan Güçyetmez, rant odaklı imar düzenlemelerinin ve imar aflarının artık son bulması gerektiğini belirterek, "Sağlıklı yapılaşma, nitelikli bilimsel/teknik kurallar, nitelikli eğitim, nitelikli mesleki hizmetler, nitelikli müteahhitlik ve nitelikli kamusal denetim ile mümkündür" dedi. Çözüm Önerileri BellidirBaşkan Güçyetmez, şöyle devam etti: "Sorunlar da çözüm önerileri de bellidir. Hiç kimse bir mucizeden söz etmemektedir. Kentleşme ve imar politikaları rant yaratma hedefinden uzaklaştırılıp toplumsal fayda gözetilerek insan odaklı hale getirilirse, yapı üretim ve denetim sistemi zaaflarından arındırılıp işlevli kılınırsa, popülist yaklaşımlar yerine bilim, teknik ve akıl belirleyici olursa, kentlerimizin ve yapılarımızın deprem güvenliğinin sağlanması, mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi için merkezi bütçeden kaynak aktarılırsa, merkezi yönetim-yerel yönetim-toplum işbirliği sağlanırsa, açıkçası ulusal seferberlik ilan edilirse bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesi engellenebilir. Bugüne kadar unutulan, görmezden gelinen, ihmal edilen, bilime rağmen kabul edilmeyen tüm konular ivedilikle hatırlanmalı, artık ele alınmalı, hukuki eksiklikler giderilmeli, yapı üretim sürecinin tüm aşamalarının uygun şekilde işlemesini sağlayacak kanunlar ve yönetmelikler bir an evvel çıkarılmalı, var olanların eksiklikleri tespit edilmeli ve de acilen yenilenmelidir. Depreme hazırlık çalışmalarına ilgili tüm kurum ve kuruluşlar katkı sunmalı. Ortak akılla hareket edilmelidir."Akgün: Artık Hatalardan Ders Çıkarmalıyızİnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Ali Akgün ise, 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara Depremini yaşayan bir ilden geldiğini belirterek, her deprem sonrası aynı şeylerin tekrar edilmesinden vazgeçilerek artık tedbir alınmasını istedi. Başkan Akgün, "Marmara depreminin üzerinden yirmi yılı aşkın zaman geçti ama aynı şeyleri konuşuyoruz. Artık konuşma değil, hatalardan ders çıkarma, hataları tekrarlamama zamanıdır. Biz Kocaeli İMO olarak, Büyükşehir Belediyesi ile birlikte mevcut bina envanterini çıkarmak için örnek bir proje başlattık. 120 inşaat mühendisi ile şehirdeki binaları tek tek tarayarak envanter çıkarıyoruz. Ardından büyük bir kentsel dönüşüm planlıyoruz" diye konuştu. Yıldırım: Çalıştay Bize Vizyon Kazandıracak Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım da, şehirdeki kurumlar arasında ortak akıl ve işbirliğinin geliştirilmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yaparken, böylesine önemli bir çalıştaya destek olmaktan dolayı gurur duyduklarını söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti: "İMO yönetim kurulunu tebrik ediyorum. Çalıştay, depreme hazırlık konusunda bize vizyon katacak, yol gösterecektir. Deprem tüm hayatımızı olduğu gibi ticari hayatı da kesintiye uğrattı. Artık bu tür doğal felaketleri yaşamamak için yapmamız gereken bir tek şey var. O da; 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kurucucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'En hakiki mürşit ilimdir" sözlerinde de dile getirdiği gibi bilim ve fenden ayrılmamaktadır. Tek kılavuzumuz pozitif bilimler olmalıdır."Ünverdi: Binayı Yapan Da Yaptıran Da Hepimiz SuçluyuzGaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi ise çalıştayın açılışında yaptığı konuşmasına, "Depremden sonra suçlu arıyoruz. Aslında hepimiz suçluyuz. Çünkü binayı yapan, yaptıran, yapı denetimi tam olarak çalıştırmayan herkes suçludur" diye konuştu. İnşaat mühendisliğine gereken önemin verilmesini isteyen GSO Başkanı Adnan Ünverdi, "İnşaat, en önemli sektörlerden birisidir. Çünkü hayatımız, yaşadığımız binaların güvenli ve sağlıklı olmasına bağlı. Bunun için de inşaat mühendisliğine en üst düzeyde önem vermek zorundayız. Bilimin gösterdiği yoldan ayrılmadan, kendimiz için, çocuklarımız için, geleceğimiz için inşaat mühendisliğine gereken önemi vermeliyiz" şeklinde açıklamada bulundu.
Yağcıoğlu: Eyleme Geçme Zamanı
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İMO Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, da konuşmasına İMO Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez ve yönetim kurulu üyelerini kutlayarak başladı. Başkan Yağcıoğlu, "Burkay Başkan büyük bir iş çıkarmış. Takdire şayan bir organizasyon olmuş. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Depremlerden sonra hep konuşuyoruz. Ancak artık konuşmanın yeri değil. Artık eyleme geçme zamanı. Mesela her deprem sonrası imar affını konuşuyoruz. Bana göre her şeyin affı olabilir ama imar affı asla olmamalıdır" dedi. Adil Bir Yaklaşım YokTutuklu inşaat mühendislerinin durumuna da dikkat çeken Yağcıoğlu, "Sık sık imar afları çıksın, yapı denetim sistemi tam olarak işlemesin, ranta dayalı politikalarla hareket edin, adalet sistemi tam olarak çalışmasın, sonra da meslektaşlarımızı tutuklayın. Bu adil bir yaklaşım olmaz. Depremden sonra ne oldu? Bir çok meslektaşımız birer birer cezaevine gönderildi. Kusura bakmayın bu noktada bunları imara açan, hazırlık yapmayan, ön hazırlıksız bunlara izin veren, yapı denetimini yapmayan, çok kata izin veren, meslek odalarını sistematik olarak yavaş yavaş pasifize eden, hatta ve hatta belediye meclis kararında fay hattının yerini değiştiren bir yapı sonrasında depremden sonra benim meslektaşımı hapise koymamalı, koyamaz. Burada tepki verilmesi lazım. Çünkü Adalet doğru çalışmıyor. Yargı doğru çalışmıyor. Binlerce insanın ölümüne yol açan bir müteahhit bulunamıyor. İki kadın alışverişinde merkezinde görüp, yargıya teslim ediyor. Ama benim değerli meslektaşlarım doğru çalışmalar ya da çalıştırılmak istenmeyen bir adalette cezaevinde yatıyor. 2014 yılında Erzurum’da bir kayak merkezinin pisti çöküyor. Yapan kişiden savunma isteniyor ve yeniden yaptırılıyor. Fakat tekrar çöküyor. Sonra bu kişiden bilimsel bir açıklama isteniyor. Bu pistin altında yatır var diyor. Ve sonra ne oluyor biliyor musunuz ? Bu insana yıkılan binalar için iş veriliyor”