*Kozanlı’da doğdum ve büyüdüm. İlk, orta lise eğitimini Gaziantep’te tamamladım. Anadolu Lisesini bitirdim ve lisansımı ve ihtisasımı İstanbul Üniversitesi’nde yaptım. Ben devletin okullarında okudum, bu devlet olmasaydı ben olmazdım.
*Gaziantep Üniversitesi’nin 50 binin üzerinde öğrencisi, 1700 civarı öğretim görevlisi (860 tanesi doktor öğretim üyesi, doçent ve profesör), 4 bine yakın idare personeli bulunuyor.
*Normalde idari kadrolarda yükseltmeler sınavlarla olur. Ancak bu üniversitede çoktan beri yapılamamış. Rektör diyor ki, seni şuraya atadım, onun kademesi yükseliyor, ötekini çekiyor.
*Öncelikle biz üniversitede çok sayıda ihale yaptık. Allah’a şükür bir tane bile olumsuz bir durum olmadı. GES zaten yapılmış, ihalesi bitmiş. İşin kötü tarafı Güneş Enerji Santrali'nde (GES) ödemede sıkıntı var. Sağ olsunlar siyasetçilerimiz elinden geleni yaptı
*Ben geldiğimde yemek ihalesi yapılmıştı, 300 küsur lira bana göre de pahalı. Ama öğrenciler sadece bunun 39 lirasını ödüyor. Gerisini üniversite olarak biz sübvanse ediyoruz.
Kökleri sağlam olan Üniversitenin iyiye gittiğini belirten Doğan, Gaziantep 27 Gazetesi sahibi Ökkeş Özekşi, Genel Yayın Yönetmeni Leyla Özekşi Polat ve Yazı İşleri Müdürü Meral Kınacılar Erbekte’nin sorularını yanıtladı, müjdeli haberler de verdi. Kapanan bölümlerin yeniden açıldığını, giden hocaların döndüğünü, Türkiye’de en fazla böbrek naklinin yapıldığı Üniversite olduklarını belirten Rektör Doğan, “Çocuk Hematoloji, kemik iliği bölümü, çocuk enfeksiyon bölümü yeniden açıldı. Çocuk Yenidoğan’ın hocası yoktu, yeni aldık. Erişkin Hematolojideki Hocamızı çağırdık, gelecek. Asistanların döner sermaye gelirlerini artırdık. Liyakate önem veriyoruz, bunun için de görevde yükselme sınavı açtık. Yıllardan beri bekleyen akademik personele kadrolarını verdik. Bu üniversite çok iyi bir üniversite olacak. Bunun için altyapımız sağlam” dedi.
Sorularımızı yanıtlayan, 11 ayda yaptığı çalışmaları anlatan Rektör Doğan, Ökkeş Özekşi’nin Haftaya Bakış Köşesi’nde yer alan eleştiri ve iddialara da cevap verdi.
BU ŞEHRE BORÇLUYUM
Gaziantep’in orta halli bir mahallesi olan Kozanlı’da doğup büyüyen, ilk, orta lise eğitimini Gaziantep’te tamamlayan ve bu şehre borçlu olduğunu söyleyen Doğan, “Sakarya İlkokulu, Gaziantep Anadolu Lisesini bitirdim lisans ve ihtisasımı İstanbul Üniversitesi’nde yaptım. Ben devletin okullarında okudum, bu devlet olmasaydı ben olmazdım. O nedenden dolayı ben ücretimi peşin almış durumdayım. Ben buraya gelirken ücret ödemek için geldim. Benim anam, babam dedelerim, nenelerim hepsi Asri Mezarlık’ta yatıyor. Allah rahmet etsin. Benimde mezarım eşilmiş durumda, yatacağımız yer belli. Ben buraya borç ödemek için geldim. Ben bu şehre borçluyum, borcumu ödüyorum“ dedi.
GAÜN’Ü TRANSATLANTİĞE BENZETTİ
11 ayı geride bırakan Rektör Doğan, bu süre zarfında pek çok sorunun da üstesinden gelmiş, üniversitede her soruna dokunmuş. Gaziantep Üniversitesi’nin 50 binin üzerinde öğrencisi, 1700 civarı öğretim görevlisi (860 tanesi doktor öğretim üyesi, doçent ve profesör), 4 bine yakın idare personeli olan büyük bir üniversite olduğunu belirten Rektör, "Ben mükemmeliyetçi biriyim, şu anda her şey mükemmel değil, ama gidişatımız iyi. Bir kayığınız varsa kayığı çevirdiğinizde hemen döner yoluna gider. Ama sizin bir transatlantiğiniz var. Onun dönmesi zaman alır, olayımız o. Bu üniversiteyi öyle düşünün. 20 tane fakültesi var bu üniversitenin. İstanbul Üniversitesi’nde 19 tane fakülte var. Altyapısı kuvvetli, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin kökleri üzerine kurulmuş bir üniversite. Çok kıymetli hocaları var. Bu üniversite çok daha iyi bir üniversite olacak. Her yerde söylüyorum bizim unumuz var, yağımız var, şekerimiz var, helva yapacak ustalarımız da var. Kesinlikle bu helvayı yapacağız” diye konuştu.
DEVLET BURAYA CİDDİ YATIRIMLAR YAPMIŞ
Gaziantep Üniversitesi’nin beklentilerin üzerinde bir üniversite olduğunu, çoğu imkanların başka üniversitelerde olmadığını söyleyen Rektör, “Burası öğrenciler için okunacak bir üniversite. Öğrencilere beklentiniz neydi, ne buldunuz, beklediğinizden daha mı iyi, daha mı kötü? diye sorduğumda tamamına yakını, beklentilerinin üzerinde bulduklarını söylüyor. Gaziantep Üniversitesi çok daha iyi bir üniversite olacak, bunun için sağlam bir altyapısı var. İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yaptım, yöneticiydim, başhekimlik yaptım, enstitü müdürlüğü ve rektör yardımcılığı yaptım. Diğer üniversiteleri de biliyorum. Devletin buradaki imkanlarını görüyorum öğrencilere de söylüyorum, Cerrahpaşa’da falan bu kadar imkanlar yoktu. Devlet buraya çok ciddi yatırımlar yapmış durumda. Şu anda biz o yatırımları harekete geçirmeye çalışıyoruz” dedi.
Üniversitede idari kadrodan, akademik kadroya, hastaneden, tuvaletlere kadar her yere dokunduklarını söyleyen Rektör Doğan, iyiye gittiklerini anlatarak konuşmasına şöyle sürdürdü:
OLMAYANI YAPTIK, SINAV AÇTIK
Normalde idari kadrolarda yükseltmeler sınavlarla olur. Ancak bu üniversitede çoktan beri idari yükseltme sınavı yapılamamış. Biz görevde yükselme sınavı açtık. Ve şaibe olmasın diye sınavı Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne verdik. Liyakat olmazsa olmazımızdır.
HAK EDEN KAZANACAK
Bunun yanı sıra üniversitede 3 tane Şube Müdürlüğünün tamamı için sınav açtık. Ben tamamını açtım, sınava girsin sınavdan kazansınlar. Şeflik sınavı için ne kadar eksiğimiz varsa tamamını açtım, bir tane bile bırakmadım. Yine Müdür yardımcılığı için hepsini açtım. Sınava girilecek, hak eden kazanacak.
KADRO VERDİ, HOCALARA TEŞVİK ÖDÜLÜ
Rektör Doğan, hocaları teşvik edici çalışmalara da imza attığını belirtiyor ve, “Hocalarla ilgili doktor, öğretim üyesi, doçent olmuş kadrosu yıllardan beri verilmemiş, 4-5 yıldan beri bekleyenler vardı, olanların tamamına kadrolarını verdim. Benim dönemimde yeterli yazısı varsa, standartlara uyuyorsa kadrolarını veriyoruz. Hocalarla ilgili çok ciddi teşviklerimiz var. Yazı yazdıklarında maddi teşvikler veriyoruz. Türkiye’de hiçbir yerde olmayan hocalara teşvikler var. Yazı yazdıklarında maddi teşvik var.” dedi.
İHALE BAŞARISI
Yemek ve GES ihalesi ile ilgili sorumuzu yanıtlayan Rektör Doğan şöyle konuştu: ”Öncelikle biz üniversitede çok sayıda ihale yaptık. Allah’a şükür bir tane bile olumsuz bir durum olmadı. Biyokimya ihalesi yaptık hastanede, adrese teslim diye yazılar çıktı. İki yıl önceki fiyatın yarısına, iki yılı kapsayacak şekilde verdik. Proton hızlandırıcı diye bir ihalemiz vardı, 5 tane başarısız ihale girişimi vardı. En son ihalede 30 Milyona vermeye çalışmışlar, başaramamışlar.
O İHALEYİ YAPTIK
Ben buraya geldiğimde bana’ fiyatı fazla bunun, 10 milyon liraya ver’ dediler. Şu andaki değeri, yatırımı 400-500 Milyon TL. O ihaleyi yaptık, 492 Milyon 800 bin liraya, 10 yıllığına kiraya verdik. Geçen yıl 30 Milyona verilemeyen bir yeri verdik. Olay şu açık ihale yapıldı, iki firma girdi. Bunu zaten Türkiye’de yapabilecek 4 tane firma var. 120 tur artırma oldu. Parayı çok veren aldı. Oradaki malzemelerin garanti süresi iki yıl.
BELGELERİ YÖK’E GÖNDERDİM
GES ve yemek ihalesine gelince. GES zaten yapılmış, ihalesi bitmiş. İşin kötü tarafı Güneş Enerji Santrali'nde (GES) ödemede sıkıntı var. Sağ olsunlar siyasetçilerimiz elinden geleni yaptı. Maliye Bakanımıza gittik görüştük. Allah razı olsun. GES’in parası ödeniyor. İç denetim raporunu ve diğer belgeleri YÖK’e gönderdim.
BANA GÖRE DE PAHALI
Yemek ihalesi ile ilgili ne yaptığımızı söyleyeyim. Normal şartlarda ben geldiğimde bir yemek ihalesi yapılmıştı, bana göre de pahalı, 300 küsur lira. Ama öğrenciler sadece bunun 39 lirasını ödüyor. Gerisini üniversite olarak biz sübvanse ediyoruz. 4 çeşit yemek. Yemeklerde iyidir. Sonra kamu ihale kurumu mahkemeye vermiş Ama şunu belirteyim, Danıştay'dan bunun kuralına uygun olduğuna dair karar verilmiş.
MAHKEME KARARI VAR
Ben başladığımda normal ihale sürecinde usül yönünden sıkıntı olduğu ile ilgili şikayetler nedeniyle inceleme başlattım ve incelemecilerin önerileri doğrultusunda soruşturma açtım. Ve ayrıca YÖK’e bu konuyla ilgili raporları ilettik. Benim yapabileceğim bu. Niye iptal etmedin diyorlar, yahu Danıştay, en yukarıdaki mahkeme sıkıntı yok demiş. Mahkeme kararı var. Mahkeme kararını uygulamamak suçtur. Yapabileceğim tek şey elimizdeki raporları YÖK’e bildirmektir.
GERİYE BAKARAK İLERİYE GİDEMEM
‘Özaydın’ın ekibiyle çalışıyor, değişiklik yapmadı’ eleştirilerine de cevap veren Rektör Doğan, “İnsanların bilmediği bir şey var 657 Sayılı Kanun var. Bir kişiyi bir kademeye getirdiğinizde o kişiyi alma yetkiniz sizde değildir. Alabilirsiniz ama o mahkeme kararıyla döner, bununda örneklerini görüyorsunuzdur. O arada ne olur? Tabi ki, Üniversitede başka huzursuzluklar olur. Sonunda biz başladığımız yere döneceksek görevden almanın ne anlamı olur? Herkes biliyor bu Rektörün farklı bir yönetim tarzı var. Ben onlara söylüyorum zerre kadar lekeli bir şey olursa müsaade etmem. Değiştirmem gerekeni, değiştirebileceğimi değiştiriyorum. Mesele şu benim hedefim ileriye gitmek sadece geriye bakarak ileriye gidemem”
HOCALAR DÖNDÜ, O BÖLÜMLER AÇILDI
Hocaların istifasıyla bazı bölümlerin kapandığı üniversitede, hocaların geri dönmesi için büyük çaba harcadığını anlatan Rektör Doğan, bunda da başarılı olduklarını söyledi. Doğan şöyle devam etti: “Çocuk Hematoloji, kemik iliği bölümümüz kapatılmıştı. Son iki yılda istifa etmişlerin listesini çıkarttım, o listedekilerin hepsiyle görüştüm. Çocuk kemik iliği yapılan bölümde hiç hoca kalmamıştı. Hocalarla konuştuk 3’ü birden yeniden başladı, kemik iliği nakli yapıldı, şu anda kemik iliği naklinde çok güzel bir yerdeyiz.
BUNLAR ÖNEMLİ ŞEYLER
Çocuk enfeksiyon bölümünde hiç hoca kalmamıştı, Hatice hocayla konuştuk, Hatice hoca geldi, şu anda çocuk enfeksiyon bölümümüz var. 2021 Yılından beri Çocuk Yenidoğan’ın hocası yoktu. Biz şimdi yeni aldık. Erişkin Hematolojide bir tane hocamız vardı. Hocayı çağırdık, oda bir iki ay içinde başlayacak, dilekçesini verdi. Yani çok önemli şeyler.
TÜRKİYE’DE EN FAZLA BÖBREK NAKLİ BURADA YAPILIYOR
Böbrek nakli hastanesi yapılmış bir tane bile ameliyat yapılmamış deniyor. Bu doğru değil. Şu anda Türkiye’de en fazla böbrek nakli yapılan yer orası. Önceki dönemde yapılmış çok da doğru bir iş yapılmış.
ASİSTANLARIN DÖNER SERMAYELERİNİ ARTIRDIM
Asistan sıkıntısı da giderildi. Asistanların hepsini topladım, onların döner sermaye gelirlerini artırdık şu anda Türkiye’de en fazla döner sermaye veren üniversitelerden biriyiz. Çocuk bölümümüzde üç dört sınavdan beri asistan gelmiyordu, gelenlerde 6 aya kalmadan istifa ediyordu. Ben geldiğimden beri açılan bütün kadrolar doldu, istifa edende yok. Onun için hiçbir şey yapılmıyor kısmı doğru değil.
EN BORÇLU KESİNLİKLE DEĞİLİZ
Üniversitenin en borçlu üniversite olduğu iddia ediliyor. Borcumuz yok diyemem. Ama geldiğimize göre daha az borçluyuz diyebiliriz. Kimsenin parasını kesmiyoruz en borçlu kesinlikle değiliz.
BÜTÜN SERVİSLERİ YENİLEYECEĞİZ
Yeni Onkoloji hastanesinin yangın merdiveni uygun değil yangın merdivenini biz yaptırıyoruz. Tuvalet sıkıntısı vardı bunlar yapılıyor. Binalarımız 50 yıllık. Hastanede bir servis 100 hastaya bakılmak için kurulmuş, şu anda 300 hastaya bakıyor, öyle olunca yeterli olmuyor. Şu anda teker teker yenilemeye başladık. Mesela ortopedi bölümünü bir yere taşıdık, ortopedi tesisi yenileniyor. Şimdi orası bitecek sırayla bütün servisleri yenileyeceğiz. Yeni yapılan yurt binası Şubat ayında bitecek. 13 bin civarında yurt kapasitemiz var.
ÜNİVERSİTEDE HER YERE DOKUNDUK
Teknoparkımızda da sıkıntılar vardı, teknoparkta da tamamen yeniden yapılanmaya girdik. İstanbul Yıldız Teknopark’tan bir genel müdür getirdik. Üniversitede her yere dokunduk ama dediğim gibi biz şu anda ortamı toparlıyoruz. Sadece tohum ekmek yetmiyor. Uluğ Bey Yüksek Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne (ULUTEM) çok büyük bir yatırım yapılmış. Ben devletçi birisiyim. Ben programlı, planlı bir adamım, ben bir şey programlamadan, planlamadan bir şey yapmam. Şu anda burayı akredite etmeye çalışıyoruz.
YAYA ÜSTÜNLÜĞÜ KIRMIZI ÇİZGİM
Çevre düzenlemesi yapmaya çalışıyoruz, Büyükşehir Belediyemiz tarafından talebimiz üzerine bisiklet yolu ve Seyirtepe kavşağı yapıldı. Fatma Şahin Başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum. Her yere tabela astık, yayaların üstünlüğü var, bu kırmızı çizgimizdir. Arabaya bindiğimizde örnek olmamız gerekiyor, kaldırımda birini gördüğümde ben duruyorum, makam arabasında olduğumda şoförüm duruyor.
BU ÜNİVERSİTE BÜYÜK BİR ÜNİVERSİTE
Bu üniversitenin en büyük sıkıntısı, huzursuz bir üniversite haline gelmişti. Öngörülebilir değildi. Şu anda hiç kimse kendisine bir mobbing yapıldığını veya işte müktesep hakkının alındığını, söyleyemez. Şu anda huzur sağlamaya çalışıyoruz, Allah’a şükür epey kısmında huzur sağladık. Öngörülebilir olmaya çalışıyoruz. Yani üç gün sonra ne olacak beş gün sonra ne olacak belli. Yani Rektörün kafası esti bugün şunu değiştirelim öyle bir şey yapmayacağım.
ÇALIŞAN KALPTE BY PASS YAPIYORUZ
Tabi çalışan kalpte bir by pass ameliyat yapıyoruz diye düşünün. Sistem bir yandan dönüyor, teker dönüyor. Elbette tekerin döndüğü yerde çok huzursuzlukta olmaması lazım. Hedefim bu üniversiteyi Türkiye’nin değil, dünyanın en iyilerinden birisi haline getirmek. Birinci ayda yapmam gerekeni birinci ayda yaptığımı düşünüyorum, üçüncü ayda yapmam gerekeni üçüncü ayda yaptığımı düşünüyorum, bunların hepsini bir plan dahilinde yapıyorum.
BÜTÜN KAYGIM, ÜNİVERSİTEYİ YUKARIYA TAŞIMAK
İlk geldiğim gün Cerrahpaşa rozetimi çıkardım ve Gaziantep Üniversitesi rozetini şerefle takıyorum. Her gelen hocaya, herkese bir rozet takıyorum ki, aidiyet hissi çok önemli. Benim burada evim var ama ben lojman boşalana kadar Turizm Uygulama Oteli’nde kaldım. Üniversitenin içinde olayım, üniversiteyi soluyayım, ne var ne yok göreyim dedim. Benim bütün kaygım bu üniversiteyi birkaç kademe yukarıya taşımak.
SÜREKLİ İSTANBULA GİTTİĞİM İDDİASI TAMAMEN YALAN
Benim İstanbul’daki arabam 27 plakadır. Toplam 11 ayda İstanbul’a 10 defa gitmişim ve bunların bir tanesinde Tunus bağlantılı İstanbul’a gitmişim oradan Tunus’a gitmişim, diğerinde yine yurt dışına gitmişim, eve gitmedim bile. Diğer birçok gidişimde de rutin işler için gitmişimdir. Çocuklarım ve eşim geliyor. Gittiğimde Cuma gidiyorum dönüşüm cumartesidir.
BU ÜNİVERSİTE İYİYE GİDİYOR
Gaziantep Üniversitesinin bilimsel açıdan üniversite olması konusunda gereken yerde olmadığını söylemeliyim. Ama başarılı olacak mıyız? kesinlikle olacağız. Başarılı olması için önce ortamı toparlamanız lazım. Bir yere domates ektiniz, önce çapasını yapmanız, sulamanız lazım, güneşi görmesi lazım, biz şu anda ortamı toparlıyoruz. Ben her şeyi doğru yaptığımızı, her şeyde doğru karar verdiğimizi söyleyemem, mutlaka bir sürü karar veriyoruz, bunların içinde doğruları da vardır, yanlış kararlarda vardır ama şunu net söyleyeyim hepsiyle ilgili sadece üniversitenin menfaatini düşürerek iyi olacak ümidi ve beklentisiyle kararlar alıyoruz. Ben gidişatımızın kötü olduğu kanaatinde değilim. Yani çok net ifade ediyorum, bu üniversite iyiye gidiyor. “



