Gaziantep FK Süper Lig’in 10’uncu hafta mücadelesinde evinde Fenerbahçe’yi ağırladı. Rakibinin iki puan gerisinde olan temsilcimiz galip gelmesi durumunda üçüncü sıraya yerleşme şansını ne yazık ki değerlendiremedi.
Geçen hafta içerisinde Avrupa maçını oynayan konuk ekibin muhtemelen yorgun olacağı düşüncesi biraz da puan alma umutlarımızı arttırmıştı, ancak Burak Yılmaz sonrası temaslı oyunu çok iyi kuran ,geçiş oyunlarında zorlanmayan, yaptığı presle rakibini bunaltan Kırmızı Siyahlı temsilcimizi ilk yarıda adeta şaşkınlıkla izledim. Defansta yapılan basit hatalara kaleci Mustafa Burak Bozan’da eşlik edince daha maçın 20. dakikasında iki farklı geriye düştük. Rakip topla çıkarken Melih Kabasakal topsuz baskılarda rakibini yakalayamıyor, Kozlowski bildiğimiz klasından uzak performans sergiliyor, dün akşamki maçta 200‘üncü defa formayı sırtına geçiren kaptan Alexandru Maxim’in orta sahada gezip durması, sağda ne yaptığını bilmeyen Luis Perez’in sıradanlığı, Chrıstopher Lungoyi’nin tanınmaz hali ne yazıkki ilk 45 dakikada geriye düşmemizin ana nedenleriydi. Maçın ikinci yarısına Luis Perez - Deian Sorescu değişikliği ile başlayan Gaziantep FK gerçek oyun potansiyeline de dönmüş oldu. Özellikle üçüncü bölge baskılarını çok iyi yapan kırmızı siyahlı temsilcimiz bu defa rakibine rahatlık yerine endişe vermeye başladı. Özellikle Drıssa Camara ve Mohamed Bayo ile rakip defansı tehdit ederek skoru değiştirme çabası içine girildi. Ne yazık ki yine basit hatalar ile rakibe ikram edilen gollerle beklenmedik farklı mağlubiyet ile sahayı terk etmek zorunda kaldık. Elbette ki bir takım her maç iyi oynayacak diye bir kaide yoktur. Hele hele bizim gibi kısıtlı bütçelerle kurulan takımlar bu tür maçlarda hezimet yaşayabiliyorlar. Ancak şunu da değinmeden geçemeyeceğim yedek kaldığı dönemlerde çok övgüler sergilediğim Mustafa Burak Bozan bu performansı ile amatör takımların dahi kalesini koruyamaz. Bana göre şimdiden devre arasında deneyimli bir kaleciyi kadroya katmanın çabası içine şimdiden girilmesi gerekiyor.