Gür tarafından ortaya atılan konunun iftira ve asılsız olduğunu belirten Özaydın, bu iddialarla ilgili yasal süreçlerin başlatılacağını söyledi. Gür'den cevap gecikmedi ve mahkeme sürecini sabırsızlıkla beklediklerini duyurdu. GÜR NE DEMİŞTİ?Gaziantep Üniversitesi eski rektörü Gür, Üniversitenin E-SCI kapsamındaki bilimsel dergisine Mayıs 2023'de Rektör yardımcısının kendisini baş editör atadığını belirterek, "Editörler kurulunu tamamen değiştirmiş ve 4 ay içinde yoğun emek harcamışlar. Baş editör A. B. ve editör İ. B. çok kısa sürede 6 çalışmasını kendi dergilerinde yayınlamışlar. İ.B eşinin ve dostlarının çok sayıda çalışmalarını birkaç gün içinde kabul edip yayınlamış. Bu da yetmemiş dergilerinde bu kısa sürede yayınladıkları yayınlarına baş editör A.B. kendisine 35 atıf yaptırırken editör İ. B. kendisine 54 (yanlış okumadınız, tam tamına elli dört) atıf yaptırmış. Anlayacağınız atıfbank kurmuşlar" demişti. ATIF ÇETESİ Gür sosyal medya hesabından, "Biz bu yayın ve atıf çetesinin filmini yakın geçmişte seyretmiştik. Demek ki ders çıkarmamışız. Bu da yetmemiş Etik üzerinden öğretim üyelerine sürekli baskı kuran zevat, bunun izahını soranlara da parmak sallamaya çalışmış. Tüm bunları yapan editörün Tıp Etik Kurulu aktif üyesi olması, Tıp Etiği alanında doktora yapması ise akademide özel bir tez konusu olacak bir durumdur. Baş editör ve editörün tüm bu etik dışı davranışlarının üstünü örtmek için sürekli etik ve dürüstlüğü dillerine pelesenk edip mangalda kül bırakmamaları ise başka bir alan konusudur. Yapılanların etikle ve bilim ahlakı ile zerrece uyuştuğunu iddia eden varsa buyursun çıksın meydana ve izahını yapsın. Editörü olduğu dergiyi kendisi, eş ve dostları için çıkar amaçlı kullananlar, Atıfbank kurarak H-indeksini yükseltmeye çalışanlar aslında etik ve bilim ahlakı endekslerini sıfırladıklarını umarım anlarlar. Gerçek yaşanmışlıklardan oluşan hikaye bu kadar"ÖZAYDIN: YARGI SÜREÇLERİNİ BAŞLATIYORUZGaziantep Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın açıklamayı sosyal medya hesabından yaptı. Özaydın, konu ile ilgili yasal süreçleri başlatılacaklarını belirterek, "Dergimiz 1990 yılından beri yayın hayatına devam eden, gerek uluslararası, gerekse ulusal bir çok önemli indekste yer alan, uluslararası hakemli bir dergidir. Derginin editörler ekibi bayrak yarışı şeklinde özveriyle, titizlikle çalışmış ve çalışmaktadır. Temel amaç dergimizin ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığını arttırmak ve bilimsel kalitesini yükseltmektir. Dergimize yayınlanmak üzere gönderilen bütün yazılar bağımsız hakem süreçlerinden geçmektedir" GERÇEKLER SAPTIRILMIŞÖzaydın, "Sosyal medyada yer alan, editör ekibinin bazı üyelerinin kısa süre içerisinde 6 makalesinin yayınlandığı iddiası ise gerçekleşleri çarpıtma niteliğindedir. Makele olduğu iddia edilen bu yazılar, makale statüsünde değerlendirilmeyen, her akademisyenin bildiği 'Editorial" niteliğinde olup, tamamen dergide yapılan yenilikler ve gelişmelerin paylaşıldı yazılardır. Editorial yazılan Doçentlik başvurusu, Gaziantep Üniversitesi Akademik yükseltme kriterleri veya akademik teşvik ödemesi gibi süreçlerin hiçbirinde herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır. Dünyaca tanına üst düzey dergilerde benzer şekilde 'Editorial' yazıla yer almaktadır. Sosyal medyada yer alan, kısa bir süre içerisinde editör ekibinin birçok yayınına çok sayıda atıf yapıldığı iddiası ise tamamen gerçekleri saptırmaya yönelik olup, bu atıfların büyük bir kısmı güncel ve önemli bir tartışma konusu niteliğinde dergide yayınlanmış olan iki farklı Editorial yazıya cevap niteliğinde gerek ulusal gerekse uluslararası akademisyenlere dergimize gönderilen 'editöre mektup" niteliğindeki yazıların içindedir" GÜR'DEN CEVAP GECİKMEDİ YARGI SÜRECİNİ DÖRT GÖZLE BEKLİYORUZGaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın'ın açıklamasına üzerine Gür, "Üniversite rektörü bir açıklama yapmış. Özetle verilen çalışma ve atıf sayıları doğru ama bunlar iftiradır demiş. Eş ve dostlara birkaç günde çok sayıda yayın kabulü verdiklerine hiç değinmemiş bile. Böylece bizzat kendileri yazılanların tamamen doğru olduğunu ve kendisininde bu işin içinde olduğunu tescillemişlerdir. Öncelikle hem sağlık hem de sosyal bilimler alanında ulusal ve uluslararası çok sayıda dergide çalışmalar yayınlayan ve geçmişte üst yöneticilik yapmış bir akademisyen olarak yayıncılık ve atıf verme kurallarını çok iyi bilen birisiyim. Tekrar ediyorum dünyada böyle bir örnek yoktur ve örnek var diyen de hemen kanıtlarını ortaya koymak zorundadır. Örnekleriyle ispat etmek yerine yalan ve iftira diyerek geçiştirmek bir suçluluk psikolojisidir. İkincisi, Üniversite yönetimi göreve geldiği 3 yıldan beri haklarında çok fazla sayıda basın ve sosyal medyada çıkan vahim iddiaların hiçbirine açıklama yapmazken buna açıklama yapmaları tüm bu iddiaların doğruluğunu ve ciddiyetini kabul ettiklerini de ayrıca ortaya koymaktadır. Üçüncüsü, biz rakamları ile kanıtlarımızı ortaya koyduk. Diğer dergilerde de böyledir diye İddia ettikleri dergilerden bu tarz örnek vermelerini, 3 ayda yayınladıkları/yayına kabul ettikleri çalışmaların hakemlik süreçlerini sistem log kayıtları ile birlikte kamuoyuna açıkça deklare etmelerini, beklemeksizin idari ve yargı süreçlerini başlatmalarını dört gözle bekliyoruz" dedi.