Ya da hammaddeye zam gelecek diye eldeki ürüne de zam yapıyor. Pandemi döneminin tedarik zincirinde açtığı hasar tüm dünyada etkisini göstermeye devam ediyor. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, Şimdiye kadar piyasada satılan ürünlerin altı ay önceki fiyatlama ile raflarda olduğunu söyledi. Öncel, "Kendi üreticilerimizle konuştuğumuzda bunu daha iyi anlıyoruz. Bu yıl Gaziantep'teki bir üreticimiz sadece dolardaki artış yüzünden yüzde 20 küçülmek zorunda olduğunu belirtti. Çünkü insanlar artık daha az hammadde alabiliyor. Bu da sermayelerin erimesine neden oluyor" diye konuştu.FARKLI BİR BOYUT KAZANDIÖzellikle çip ve hammadde ticaretinde küresel bir sorun yaşanıyor. Ancak uzun süredir Türkiye'deki üretim sistemini de etkileyen bu problem kurdaki hızla yükselişle beraber farklı bir boyut kazandı. Neredeyse her sektörde kendini gösteren tedarik problemi aynı zamanda fiyatların da hızla yükselmesine neden oluyor. Şu an için kriz tanımlaması yapılmasa da krize yakın bir sıkışıklığın olduğunu söyleyen Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel'e göre yüksek kapasite ile üretim yapan firmaların üretim bantlarını durdurmamak için hammadde stoğu yapması büyük problemler oluşturuyor.Türkiye, üretiminin büyük bölümünde kullandığı hammaddeleri ithal ediyor. Hem uluslararası piyasadaki fiyat artışları hem de Türk Lirası'ndaki hızlı değer kaybı bu konuda üreticiyi oldukça yıpratıyor.DAHA SIKINTILI GÜNLER KAPIDAEv ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger ise son bir yılda çelik, alüminyum, plastik ve demir gibi hammaddelerdeki fiyatların üçe katlandığını ve kurda yaşanan her dalgalanmada ciddi zorluklarla karşılaştıklarını belirtiyor. Özger'e göre kurdaki artış ne ihracatçıya ne de iç pazarda satış yapan üreticiye yarıyor. Bu konuda çizilen tablonun yanlış olduğunu vurgulayan Özger, "Eğer Türkiye'de üretilmeyen hammaddelerde vergi indirimi yapılmazsa önümüzdeki günler daha da sıkıntılı geçebilir" dedi.KORKU ALIŞVERİŞİ YAPILIYORBMD Başkanı Sinan Öncel, "Kimse fiyatların nereye gideceğinden emin değil. Bugün 10 dolardan hammadde aldığında kimse bunu satmak istemiyor. Yarın 12 dolara alabilirim diye bugün sattığı ürüne bile zam yapıyor. Böylece bir suni enflasyon oluşuyor" ifadelerini kullanıyor. Öncel'e göre insanlar sürekli fiyatların artacağı endişesi ile bu süreçte alışverişlerini arttırdı. Alışverişlerde ciddi bir ivme gördüklerini belirten Öncel, şunları söylüyor: "Eskiden insanlar yüksek enflasyon dönemlerinde her ürünün fiyatının artacağından korktuğu için özellikle teknolojik ürünleri almaya çalışırdı. Şimdi benzer bir davranışı görüyoruz. İmkanı olanlar genel olarak her ürünün fiyatının sürekli artacağını düşünerek alışverişe koşuyor. Yarın alamamaktan korkuyor. Tabi buna bir de turist alışverişlerini eklemek gerek. Geçen ay 100 doları olan turist bu Türkiye'den çok daha fazla ürün satın alabilir. Biz mağazalarımızda bu hareketi görüyoruz. Yakında Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verileri açıklandığında bunu istatistiklerde de göreceğiz." HABER MERKEZİ