8 Ocak 2020 tarihinde Elazığ ve Malatya depreminden sonra Gaziantep’in tehlikede olduğunu ve mutlaka tedbirler alınması gerektiğini belirten uyarısını kaleme alan Özekşi, bu arada Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarı ve genel bilgi niteliğindeki açıklamasını da eklemiş. İşte okurken insanı şok eden o yazı: ASIL TEHLİKE BUNDAN SONRA 08:00 27 Ocak 2020 O gece Gaziantep’te yaşayanlar olarak depremi hissetmeyen var mıdır acaba. Elazığ Sivrice’deki 6.8 şiddetindeki depremle birlikte 30-40 saniyeyi bulan sallantının, sanki saatlerce sürmüşçesine yaşattığı korku ve endişeyi ancak yaşayanlar bilir. Kaldı ki Elazığ’da 6.8 şiddeti Gaziantep’e yansımadı bile. Bizdeki sarsıntının şiddeti 5’i geçmez sanırım. Elbette sadece Gaziantep’te olmadı, yanıbaşımızda Kahramanmaraş’ta, Şanlıurfa ve Adıyaman lçelerinde de yaşadı korkuyu insanlar. ARTIK KAÇINILMAZ GERÇEKLE KARŞI KARŞIYAYIZ O gece “nerede merkez üssü” derken bir de baktık ki, Elazığ’ın Sivrice ilçesindeymiş. Yani Gaziantep olarak hemen hemen 350 kilometre uzağımızda. Biz eğer 350 kilometre mesafedeki 6.8 ile bu kadar sarsıntı yaşıyor evlerimizde panikliyorsak, yarınlarda daha yakınımızda olması kaçınılmaz olan depremde ne yapacağız. Çok iyi biliyoruz ki, Elâzığ 6.8 ile enerjisini boşalttı, şimdi sırada Gölbaşı- Türkoğlu hattı var. Yani 70 kilometre uzağımızdaki Türkoğlu’nda. Elbette ne zaman olacağı bilinemez. Ama mutlaka olacak. Yani buna 1 gün sonra da bir hafta da bir ay veya yıllarca sonra diyebilirsiniz. Önüne geçilemez bir gerçektir bu. EN HAZIRLIKSIZ KENTİZ Şimdi dönelim söyleyeceklerime. Benim gördüğüm hatta bilebildiğim kadarıyla Gaziantep depreme, hatta afet durumlarına en hazırlıksız kent. Yıllardır kendim yazdığım gibi, birçok uzman, bilim adamı, Gaziantep Jeoloji Mühendisleri Odası ve yetkililer ile duyarlı bazı STK’ların uyarı nitelikli çabaları sonuç vermedi. En son İnşaat Mühendisleri Odasının hazırladığı Deprem Master planı bile bir kenara itiliverdi. Hatta Proje yönetim uzmanı Hacer Çiftçi’nin hazırladığı, Gökhan Çeliktürk’ün defalarca dile getirdiği master planı için bir türlü radikal adım atılmadı. Bakın bugün manşet haberimizde Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Tevfik Uygur da önemli bilgiler veriyor. Bu insanların tez elden görüşleri alınmalı ve yol haritası çizilmelidir. DEPREM KAPIMIZA DAYANDI Eskiden Gaziantep için deprem kuşağının dışındayız bize bir şey olmaz denirdi. Bunu diyenler Nurdağı ve yanı başımızdaki Kahramanmaraş Türkoğlu’ndaki fay hattının geçtiğini, etkisinin ve şiddetinin kenti etkileyeceğinin hesabını yapmazlardı. Şimdi bu sarsıntıyla umarım herkes aklını başına alır ve ciddi manada Deprem Master planının hayata geçirilmesi için kolları sıvar. Çünkü deprem kapımıza dayandı sevgili okurlar. MASTER PLANI HAYATA GEÇİRİLMELİ Tez elden Gaziantep Valiliği, bu Deprem Master planında neler öngörülüyor ise bunu yerine getirmek ve kararlı olmak zorundadır. Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin’de artık bu işe yoğunlaşmalıdır. Gaziantep'te Deprem öncesi alınması gereken tüm tedbirler masaya yatırılmalıdır. Dere yataklarına inşa edilen yapılar, imar barışıyla göz yumulan binalar, deprem toplanma ve sığınma alanları, ekipmanların profesyonel anlayışla eğitilmesi, kurtarma araçları, deprem öncesi kadar deprem sırasında ve sonrasında neler yapılabileceği konusunda ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Hepimiz biliyoruz ki, böyle zamanlar için bu konuda uzman olan Gaziantep'in en değerli insanı Korkut Küçükcan'ı AFAD'ın yetersizliği, bu konularda eğitim almamış ve nerede ne yapılacağını bilmeyen insanlar yüzünden kaybettik. Keşke yaşasaydı da şimdi bilgilerine başvurabilseydik. Gaziantep'te kamu binaları dahil çığ gibi büyüyen denetimsiz inşaatların durumlarını sorabilseydik.
BU HABERİ OKUYUP BİR KENARA KOYUN DERİM Fazla detaya girmek istemiyorum. Bu haberi çoğunuz belki okumuşsunuzdur ama ben burada tarihe geçsin diye paylaşıyorum. Daha önce uyarılarda bulunan bu bilim adamının ve onun gibilerin sözlerini ne zaman dikkate alır, ön tedbirleri vakit geçirmeden uygulamaya geçebilirsek, işte o zaman deprem olmadan insan kayıplarının önüne geçmiş olacağız. Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan, 6,6 büyüklüğünde depremin, Doğu Anadolu fay hattının uyanması anlamına geldiğini dile getirdi. Prof. Görür, daha önce Elazığ ve köylerinin depreme hazırlıklı olması gerektiğini söylediğini, bu konuda projeler hazırladıklarını ancak TÜBİTAK ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın reddettiğini ifade etti. Prof. Dr. Naci Görür kişisel Twitter hesabından şu açıklamalarda bulundu: "Bu aşamada herhangi bir şey söylemek mümkün değil. Büyük bir deprem. Umarım yanılıyorum ama can kaybının olabileceğini düşünüyorum. Doğu Anadolu fay hattı uyanmaya başladı. Doğu Anadolu fayı üzerinde uzun yıllardır deprem olmuyordu.

Bu zamana kadar depremler Kuzey Anadolu fayı üzerindeydi. Bu fay kırıldı 7 üzerinde deprem meydana geldi. Bu fayda büyük depremler görmemiştik. Bu da bizi endişelendiriyordu. Kuzey Anadolu deprem üretip enerjiyi atıyor ama burada da bir deprem zinciri meydana getirebilir diye düşünüyorduk." Prof. Dr. Naci Görür, depremin olduğu bölgede 1874 yılında 7.1, 1875'te ise 6.7 büyüklüğünde iki deprem olduğunu belirterek, yaşanan depremin endişe verici olduğunu dile getirdi. Prof. Görür, daha önce Elazığ'daki köylerin depreme hazırlanması yönünde uyarılar yapmasına ve projeler hazırlamasına karşın, TÜBİTAK ile Devlet Planlama Teşkilatı'nın projeleri reddettiğini söyledi. "Elazığ ve köylerini depreme hazırlayın dedim, kimse bir şey yapmadı" Arkadaşlar. İyi akşamlar. Maalesef Elazığ’da 6.5 büyüklükte sığ bir deprem oldu. Deprem Elazığ’ın 25-30 km doğusunda Sivrice’de oldu. Deprem Doğu Anadolu Fay’ı (DAF) üzerinde meydana geldi. DAF yaklaşık 600 km uzunluğunda, sol yönlü ve doğru atımlıdır. Bu fay ve depremle ilgili. Bilgileri maddeler halinde sıralayacağım:

1-Bu depremin olduğu yerde 1874 yılında 7.1, 1875’de 6.7 büyüklükte iki deprem olmuş.2-Bu depremden sonra Sivrice-Bingöl ve Sivrice-Pütürge-Çelikhan arasına özellikle dikkat edilmelidir.3-Deprem hattı üzerindeki kırsal yerleşim alanları yapı stoku bakımından deprem güvenli değildir. Bu bakımdan yapısal hasar fazla olabilir. İnşallah can kaybı fazla olmaz. Şu an itibariyle köylere henüz ulaşılamadığı için doğru hasar tespiti yapmak mümkün değildir.4-Bu deprem kanaatimce endişe vericidir. DAF uzun zamandır sessizdi. Şimdi uyandı. Kuzey Anadolu Fayı (KAF) gibi davranacağından endişe ediyorum. Biliyorsunuz KAF 20. asırda 1939-1999 tarihleri arasında çok sayıda 7’nin üzerinde deprem üreterek enerjisini boşalttı (İst hariç). Aynı şeyi belirli bir süreçte DAF da yapabilir.

Nitekim bu fay boyunca 1513 Maraş civarı7.4; 1872 Amanos, 7.5; 1874 Sivrice-Palu arası, 7.1; 1875 Sivrice 6.7; Çelikhan 7.1. Gördüğünüz gibi bu depremler üzerinden bir hayli zaman geçmiş. İyi geceler.

Arkadaşlar, Elazığlı olmam nedeniyle, Elazığ’da bir zamanlar Elazığ’ın depremselliği ile ilgili konferanslar verdim, uyarılar yaptım, Elazığ ve köylerini depreme hazırlayın dedim. Bu konuda kitaplar basıldı. Ama maalesef pek birşey yapılmadı.

Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi. Bununla da kalmadık. Yine Elazığlı olan Prof. Namık Çağatay ve İTÜ’deki arkadaşlarla birlikte Bingöl, Elazığ, Malatya, Maraş valilik ve belediye başkanlıklarını ve bu kentlerdeki üniversiteleri bir araya getirdim. Harita Genel Komutanlığını da işe katarak proje hazırladım. TÜBİTAK, DPT gibi birçok yere başvurduk reddedildi. Halbuki her fay kuşağında depremin ergeç geleği biliniyor. Neden daha ortada deprem yokken oralar ele alınmıyor? Bileniniz var mı? HEPİNİZE İYİ HAFTALAR ekran-resmi-2023-02-15-10.41.06.png