Gaziantep FK kaybetti.. Futbolun doğasında üç ihtimal var, öyle de oldu.
Ama oynamadan kaybetmek, düşük mücadele, rakibe kafa tutacak, oyunu bozacak, oyun sistemi bulanık suda balık avına dönerse, eleştirelecek çok şey var demektir. Karşısındaki takım kadro olarak belli, ona göre oyun sistemin olmaz mı, A planı tutmadı, B planı olmaz mı?
İsmet Taşdemir’e inananlardanım, başarılı olmasını bekliyorum Türk çalıştırıcı olarak, doğal ve istekli bir çalıştırıcı, teknik adam olarak..
Vuma akşamı futbolculardan çok kendisi sınıfta kaldı, kadro tercihi, gereksiz değişiklikler, nasıl bir oyun tarzı var hepsi muamma.
Gaziantep FK silik, kaçamak oynadı, sivrilen bir isim aradık yok.. Kumaşı belli isimlerde gezinip durdu, gol atma değil, pozisyona girilmedi. Sönük bir takım.. Sezonun ilk maçı taraftar kadar teknik kadro ve futbolcular istekli olsa mağlup olabilirdik ama böyle kötü bir oynama lüksümüz olmamalıydı.
Maçı iki satırla özetlemek gerek. İnanmadık, oynamadan maçı teslim ettik.
Maçın hakemi gecenin adamı oldu, yönetimi yanlı tutumu ile tüm Türkiye’nin nefretini kazanmayı bildi. Bu maça Ali Şansalan verilmesi ayrı bir konu, daha önce bu tip maçlarda Anadolu takımlarına acımayan birisi olarak sümen altında ismi yazılı. Fenerbahçe kulübü de yaptığı yazılı açıklama ile Şansalan’ın kötü yönetimi ve MHK’yı topa tuttu adeta. Galatasaray’ın hakeme ihtiyacı yok bu kadro ile bir hakem yönetimi ve kötü oynayan bir takımında karşılarında olmaması gerekirdi.
Yenildik.. Galatasaray rakibimiz değil, bu yönde hesap yapıyoruz. Şimdi lig yeni başlıyor diye sırada Konyaspor deplasmanı var. Dünü unutup bu haftaya kilitlenmek lazım.
Galatasaray maçından iyi bir ders alınır, futbolcular ve teknik adam kendini sorgularsa elbette bu zor görevi aşarız.
Bu oyun anlayışı, bu mücadele devam eder, belirsiz, anlaşılmayan sistemden kurtulmak lazım. Gerçek kimliğimiz ile sahaya çıkıp mücadele etmemiz gerek.
Gaziantep FK’nın bir özür borcu var. Galatasaray mağlubiyetinden dolayı. Bunu da Konya galibiyeti ile sonuçlanacağına inanıyoruz.
Uyum sıkıntısı çok fazla. Disiplinli oynamaya çalışan futbolcularımızdan hata yapma korkusu yaşıyor, böyle olunca mücadelede yetersiz kalıyorlar. Maxim’i serbest bırakacaksın sahada. Sahanın kilit adamı olacak.
Kısaca Galatasaray maçı ayaklarımızın yere basması gerektiğini anlatmış oldu, erken bir ders alınmışsa tabiki..