Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız, ekonomik krizin derinleşmesi, orta sınıfın erimesi, gelir düzeyinin düşmesiyle birlikte aile yapılarının da sarsıldığını söyledi. Çocuk ve genç suçluların sayısında ciddi artışlar olduğunu belirten Yıldız, “Rakamlar ürkütücü. Uyuşturucu ile bağlantılı suçlarda Avrupa’da zirvedeyiz, adeta patlama yaşanıyor. Suça bulaşan kız çocukları, kadınların sayısında artış var. Suç giderek artıyor, suçlu sayısı artıyor, çocuklar ve gençlerin suç işleme oranı artıyor. Normalize edilen bir sürece doğru gidiyoruz, en kötüsü de bu” dedi.

BURADA BİR EKSİKLİK VAR

Yıldız, suça itilen çocuk sayısında yüzde 26’lık artışı ve uyuşturucu bağlantılı suç oranlarının yüzde 4,9’dan yüzde 8,2’ye yükselmesini ve ceza artışlarını değerlendirdi. Ceza artırımlarının caydırıcılık açısından önemli olduğunu, ancak önemli noktanın çocukların ve ergenlerin topluma kazandırılması, rehabilite edilmesi olduğunu belirten Yıldız, “Çocuklarımız ve gençlerimiz cezaevinde daha da azılı suçlu haline geliyorsa burada bir eksiklik var demektir. Çıkan aflar, indirimler suçlularda, 1 ay yatar çıkarım algısına neden oluyor. Bu da özellikle gençleri çok daha rahat suç işlemeye itiyor. Gençlerde hem meslek, hem eğitim, hem istihdamda büyük boşluklar var. Okul sistemi dışında kalanların meslek edinmesinde başarılı olamadık” diye konuştu.

500 bin konut seferberliği başlıyor
500 bin konut seferberliği başlıyor
İçeriği Görüntüle

SUÇLARDA BU YAŞ ARALIĞI PİK YAPTI
Suç istatistiklerine bakıldığında birinci sırada 24-34 yaş aralığının geldiğini dile getiren Yıldız, “Yani en faal çalışma yaşında olanlar maalesef cezaevindeler. Suçlarda bu yaş aralığı pik yapmış durumda. Uyuşturucu bağlantılı suçlarda artış var. Uyuşturucu etkisinde suç işliyorlar, suç giderek artıyor, suçlu sayısı artıyor, çocuklar ve gençlerin suç işleme oranı artıyor. Bu çocukları ve gençleri rehabilite etme, eğitim noktasında sıkıntılar devam ediyor. Adalet sistemi yamalı bohçaya döndü. Yeniden suçlara yönelik cezaları artma yoluna gidiliyor, bu tek başına çözüm değil. Toplumda yapanın yanına kar kalıyor algısı var. Yapan gereken cezayı almıyor, alsa bile yatmıyor” dedi.

OTURUP DÜŞÜNMEMİZ LAZIM
Suçlara baktığınızda birinci sırada yaralama, hırsızlık ve uyuşturucunun geldiğini anlatan Yıldız şunları söyledi:”Bunlarla ilgili cezai uygulamaya baktığınızda denetimli serbestlik çok fazla. İyi hal koşulları nedeniyle bu insanlar toplum içine geri dönüyor, bunlar kendi kaderine terkediliyor. Oturup düşünmemiz lazım. Sadece cezaevindeki yılları artırmak caydırıcı olabilir ama kökünü kurutmak lazım. İl, ilçe bazında suç işleyenlerin istatistikleri yayınlandı. Uyuşturucu salgın haline geldi, bu konuda önlem alamadık, çözüm bulamadık. Çocuk tutuklu, yetişkin tutuklu hükümlü sayısında zirve yapıyoruz. Her gün operasyonlar yapılıyor, suç şebekeleri yakalanıyor, siber suçlar aynı şekilde, yaygınlaşma var, yakalama var, yargının önüne getirmek, tutuklamak başarı ama sonrasında sıkıntı var. Bunların oluşmaması için önlem alamıyoruz, bunun kökünü kurutamıyoruz.”

SUÇTA ZİRVEDEYİZ

‘Aile yapımızda çözülmeler var’ diyen Yıldız, toplumun bir çözülme sürecinde olduğunu belirterek şöyle devam etti:”Çocuklarınıza toplumsal yaşamın kurallarını öğretemezseniz, gerekli eğitimi veremezseniz, daha çocukken suçu içselleştirirse sonra rahat şekilde suç işler. Eğer okul sonrası meslek veremiyorsanız, bir çözülme, patlama yaşayacak. Şu anda bu patlamayı yaşıyor Türkiye. Güvenli olmayan sokaklar, meydanlar, şehirler var. Uyuşturucu ile bağlantılı suçlarda Avrupa’da zirvedeyiz. Patlama yaşanıyor. Cezaevi sayısını artırmak çok mutluluk verici bir durum değil. Toplum çözülme süreci yaşıyor.”

TOPLUMUN BÜTÜN KESİMLERİ REHABİLİTASYONDAN GEÇMELİ

Tüm bu sıkıntıların ulusal politikalarla çözüleceğine inanan Yıldız yapılması gerekenlerle ilgili şu önerilerde bulundu:”Öncelikle hukukçular, sosyologlar, eğitimciler, yerel yöneticiler bir araya gelmeli. Bu konu ulusal politikalarla çözülebilir. Suçluyu sadece kolluk kuvvetlerinin yargıya teslim etmesi, hapse atılması ile sorun çözülmüyor. Eğitim kurumunun da üzerine düşmesi yapması, ailelere sosyal destekler verilmesi, toplumun bütün kesimlerinin yeniden rehabilitasyondan geçmesi lazım.

UYUŞTURUCU İLE İLGİLİ BAŞKANLIK KURULMALI
Suça bulaşan kız çocukları, kadınların sayısında artış var. Suça karışan bağımlı kadınlarla ilgili mevzuatta değişiklik yapılması gerekiyor. Sınırlı bağımlılık merkezleri var ama kadınların, genç kızların tedavi süreçlerinde yetersizlik, hukuksal mevzuata değişiklik yapılması gerekiyor. Uyuşturucu ile ilgili, müsteşarlık, başkanlık kurulmalı. Gönüllü merkezler güzel ama önleyici ve koruma ile ilgili daha geniş çalışmalar yapılmalı. Avrupa’da her ailenin nasıl avukatı, doktoru varsa aile destek uzmanı da var. Bizde de bu sistem başlatılmalı ve yaygınlaşmalı. Türkiye’de her ailenin bir aile destek uzmanı olmalı. Mültecilerle ilgili mutlaka Göç Bakanlığı kurulmalı.” Meral KINACILAR ERBEKTE