Yarın savaş olacak

Rize'de gerçekten çok zor bir 90 dakika geçireceğiz..
Rakibimiz, Samet Aybaba'nın yerine Saffet Susiç geldiğinde bulmuş olduğu havayı, Susiç ise peşpeşe kaybettiği iki maçla karizmayı çizdirdi..
Bu tür maçlar bazen çok kolay da geçebilir.
Erken atılacak birg ol, seyirciyi kendi takımının aleyhine döndürebilir. Kaldı ki Rize şehri buna çok uygun..
Güzel bir oyun, atılacak bir gol, Rize'de herşeyi altüst edebilir. Yeterki rakibin zaafları iyi değerlendirilsin..
Son haftalarda çıkışa geçen ve sempati toplamaya başlayan Gaziantepspor'da yaratılan hava umarım iyi sonuçlar verir..
Aslında bu tür sonuçlardan sonra, sürekli temkinli olma konusunda titiz bir davranış sergileyen birisi olarak, özellikle Ankaraspor maçıyla birlikte, sanki hava atma ve konuşma hastalığının artmasından endişe etsem de, yine de iyimser olmak zorundayım..
Bu işler tecrübe gerektirir... Bilenler tedbirini alır, ama bazen tedbir almakta olumsuzlukları önlemeye yetmeyebilir..
Haberimizde göreceksiniz zaten, Mesut Bakkal son çalışmada bazı futbolcuları fırçalamak ve uyarmak zorunda kalmıştır..
Peşpeşe alınan 3 galibiyet, ister istemez futbolcu ve bazı heyecanlı yöneticilerde gevşeme ve rahatlama havası getirmiştir. Bunu net olarak görüyor hissediyoruz..
Bu hava umarız, olumlu yönde kanalize olur ve Rize'de bu işin devamını getiririz..
Zaten orada savaş olacak. Çünkü taraftar baskısı, futbolcuların kaybetmeme adına başvuracağı tüm yöntemlere karşı tedbirli olunmalı..
Hakemin etki altında kalmasını önleyici tedbirler, futbolcuların diyaloguna bağlı olacak ama tribünlerde Gaziantepspor varlığının hissettirilmesini sağlamak da, yöneticilerin ve başkanın orada olmasıyla gerçekleşecek bir iştir..