Halk arasında bilindik adıyla naylon fatura ya da yasada yer alan adıyla Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge.

Peki nedir bu sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge?

Vergi Usul Kanunu’na göre;

Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge; gerçek bir işlem veya duruma dayanmakla birlikte bu işlem veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir.

Sahte belge; gerçek bir işlem veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir.

Bu belgeleri kullanmanın vergi cezaları dışında, 18 aydan 5 yıla kadar da hapis cezası bulunmaktadır.

Vergi cezası da bu belgeleri bilmeden kullanmada bir kat, bilerek kullanmada da üç kat olarak uygulanır.

Son yıllarda sahte fatura düzenleme ve kullanma fiillerinde bir gerileme olduğunu söyleyebiliriz. Bunun da nedeni istikrarlı bir şekilde adım adım elektronik sisteme geçilmesi ve Gelir İdaresi Başkanlığının teknik alt yapısı sayesinde, sahte fatura düzenleyicilerin çok hızlı bir şekilde tespit edilerek, sahte fatura düzenleyenlere ve kullananlara gerekli yasal işlemlerin geciktirilmeden yapılmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bütün bu tedbirlere rağmen, sahte fatura olayı, yüksek KDV oranları nedeniyle azımsanmayacak ölçüde halen devam etmektedir.

Yazımızın konusu elbette bilmeden sahte fatura kullananların, ne tür tedbirler alarak bu tür suçlamalardan en az zararla kurtulmaları için neler yapmaları gerektiği ile ilgilidir.

Uygulamada çok sık karşılaşılan ve telafisi güç mağduriyetlere sebep olan konulardan birisi vergi mükellefleri ile şirket yönetici ve müdürlerinin sahte belge kullandığı suçlamasıyla karşı karşıya kalmalarıdır.

Çoğunlukla sağlıklı bir araştırma yapmadan sadece ilgililerin ifadeleri esas alınıp ya da belgeyi düzenleyen mükellefe ulaşılamaması durumunda, fatura veya benzeri belgelerin sahte olduğu kanaatine varılarak, vergi tekniği raporu düzenlenmekte, özellikle kullanıcılar hakkında cezalı vergi tarhiyatları yapılmakta, ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulabilmektedir.

Vergi incelemelerinde, sahte faturada yazılı mal ve hizmetin kullanıldığının kanıtlanması durumunda, gelir ya da kurumlar vergisi yönünden o fatura, kısmen ya da tamamen gider ya da maliyet unsuru olarak kabul edilmekte, ancak faturada yazılı KDV’nin tamamının indirimi reddedilerek üç kat vergi cezası ile birlikte, faturayı kullanandan istenilmektedir. Ayrıca, Vergi Usul Kanunu uyarınca hapis cezasının uygulanması istemiyle, olay Cumhuriyet Savcılığı'na da intikal ettirilmektedir.

Ancak sahte belgenin alındığı iddia edilerek hakkında vergi tekniği raporu tanzim edilen mükellefin detaylı bir vergi incelemesi yapılmaması durumunda yargı kararları idare tarafından yapılan tarhiyatları bozmaktadır.

Mükellefler Nelere Dikkat Etmelidir;

Mükellefler sahte fatura kullanımı suçlamalarından en az zararla kurtulabilmeleri için alabilecekleri bazı tedbirler bulunmaktadır.

Sahte fatura kullanma fiilinde mükellefin kendisinin tedbirli ve basiretli olması her zaman yeterli olmayabilir. Mükellefler aldıkları faturaların sahte olup olmadıklarını bilmeleri mümkünde olmayabilir. Bu durumda, mükellefler kendilerini korumak için nelere dikkat etmeleri gerekir?

Öncelikle mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeleri banka kanalıyla yapmalıdırlar. Ancak sahte fatura ile ilgili yapılan incelemelerde artık Vergi Müfettişleri bankadan yapılan ödemeleri yeterli bir delil olarak görmüyorlar. Peki bununla birlikte başka neler yapılabilir.

Şirketler, sürekli aynı firmalardan mal almaya özen gösterirlerse, alınan faturaların da güvenirliğinden emin olabileceklerdir.

Ancak ticari hayat içerisinde her zaman aynı firmalarla çalışmak mümkün olamayabilir. Böyle bir durumda, banka kanalıyla ödeme yapmaya ilaveten işletmenin adres ve iletişim bilgilerinin internetten araştırılması, alınan mal ile ilgili nakliye faturasının, taşıma irsaliyesinin, sevk irsaliyesinin, taşıma sigortasının varsa tartı ve ambar fişlerinin muhafaza edilmesi, olayın gerçekliği hakkında Vergi Müfettişlerine sunulacak delillerdendir.

Sunulan bu delillere; idare tarafından kabul görmediği durumlarda, vergi mahkemelerinde olayın gerçekliğinin ispatı konusunda itibar edilebilmektedir.

Sahte Fatura Kullanımı Engellenebilir mi?

Aslında devlet sahte fatura kullanımını ciddi anlamda ortadan kaldırabilecek çok basit tedbirler alabilir. Mükelleflerin yaptığı ticari işlemleri yasal defterlerine kaydeden Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ile kaydedilen bu yasal defterlerin vergi kanunlarına uygunluğunu denetleyen Yeminli Mali Müşavirlerin, alınan faturaların gerçekliğini araştırabilecek çok sınırlı yetkileri varken, yaptıkları bu işlemlerden dolayı vergi idaresi tarafından sınırsız sorumlu tutulmaktadırlar.

Hukukun temel ilkeleri gereği, yetki ve sorumluluğun birbirine denk olması gerekir. Maliye ve Hazine Bakanlığı işlemi yapılan mükellefle sınırlı olmak üzere, veri tabanını mali müşavirlerin kullanımına açsa; alınan faturayı düzenleyen firma hakkında devletin resmi kayıtlarında yer alan bilgilere, beyanname verip vermediğine, beyanname verilmişse ilgili faturayı kapsayıp kapsamadığına, firmadan mal bedeli ile birlikte tahsil edilen KDV’nin ödenip ödenmediğinden, kaç işçi çalıştırdığına kadar, düzenlenen faturanın gerçeği yansıtıp yansıtmadığını ele verecek birçok bilgiye ulaşılması mümkündür. Eğer sahte fatura şüphesi var ise malı alan mükellefin daha kayıtlarına girmeden yani herhangi bir vergi kaybı oluşmadan, Mali Müşavirlerce önlenmiş olacaktır.

Böylece, devletin milyonlarca lira vergi kaybının önüne geçilmesinin yanı sıra, bilmeden sahte fatura kullanacak olan mükelleflerin de vergi ve hapis cezası almaları engellenmiş olacaktır.